Orhan ÖZATİK
Köşe Yazarı
Orhan ÖZATİK
 

Mutasyon

Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından ilan edilen pandemi her geçen gün farklı bir boyuta evrilmeye devam ediyor. 2020 yılını neredeyse tamamen pandemi gündemi ile geçirdik. Görünen o ki 2021 de pandemi gündeminin ağırlıkta olduğu bir yıl olacak.   Önceki yazımda pandemiden bir an önce kurtulmanın tek çaresinin aşı olduğundan söz etmiştim. Ancak önce İngiltere'de daha sonra, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'da tespit edilen mutasyon dikkatleri bir anda bu noktaya çekti. İlerleyen günlerde aralarında Ülkemizin de olduğu pek çok ülkede mutant virüs ile enfekte olmuş vakalar tespit edildi.   Öncelikle mutasyonu çok basit anlamda tarif edecek olursak: bir organizmanın ya da virüsün genetik materyalinde meydana gelen kalıcı değişikliktir. Corona virüste de bu değişiklik meydana geldiği için gündemimizi mutasyonla ilgili haberler doldurmaya başladı. En büyük endişe de meydana gelen mutasyonun hayatımızı olumsuz yönde etkileme potansiyelinin olma ihtimali.    Unutmamamız gereken en önemli nokta, virüslerin mutasyonu vücut içinde yapması. Virüsler beraber yaşayacakları canlı bir vücut bulmak isterler. Yani insanları öldürmek kendilerinin de öleceği anlamına gelir. Bu yüzden mutasyonlar genelde insanlar için olumlu yönde olur. Virüs girdiği vücudu öldürmeden, daha az zarar vererek yaşamını sürdürmek ister.   Virüsler düzenli olarak mutasyona uğrarlar. Mutasyonun hızı bizim için önemlidir. Mutasyon ne kadar yavaş olursa bizim onunla mücadele etmemiz daha kolay olur. Şu ana kadar elde ettiğimiz bulgular mutasyonun yavaş olduğunu gösteriyor. Böylece geliştirilen aşıların etkinliğinde her hangi bir değişiklik olmayacağı söylenebilir.   Hem dünya sağlık örgütü, hem de değerli bilim insanlarının yaptığı açıklamalar şimdilik herhangi bir endişeye yer olmadığı şeklinde. Mutasyona uğramış virüsün daha fazla hastalık yaptığı ya da daha fazla ölüme yol açtığı konusunda hiçbir bulgu olmadığını belirtmektedirler. Avrupa'da tespit edilen mutasyona uğramış virüs, aşıların etkinliğini engelleyecek düzeyde değil. Ancak Güney Afrika'da tespit edilen mutant virüsün biraz daha dikkatli takip edilmesi gerektiğini bildirmektedirler.   Mutasyon konusunda şimdilik endişe verici bir durum bulunmamaktadır. Biz üzerimize düşen görevleri yapmak zorundayız. Yani virüsün bulaşmaması için almamız gereken tedbirleri almaya devam etmeliyiz. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam edeceğiz.    Bir diğer önemli konu ise daha önceki yazımda da belirttiğim mutlak aşılanma ve mümkün olduğu kadar çabuk aşılanma.   Sağlıcakla kalın.

Mutasyon

Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından ilan edilen pandemi her geçen gün farklı bir boyuta evrilmeye devam ediyor. 2020 yılını neredeyse tamamen pandemi gündemi ile geçirdik. Görünen o ki 2021 de pandemi gündeminin ağırlıkta olduğu bir yıl olacak.

 

Önceki yazımda pandemiden bir an önce kurtulmanın tek çaresinin aşı olduğundan söz etmiştim. Ancak önce İngiltere'de daha sonra, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'da tespit edilen mutasyon dikkatleri bir anda bu noktaya çekti. İlerleyen günlerde aralarında Ülkemizin de olduğu pek çok ülkede mutant virüs ile enfekte olmuş vakalar tespit edildi.

 

Öncelikle mutasyonu çok basit anlamda tarif edecek olursak: bir organizmanın ya da virüsün genetik materyalinde meydana gelen kalıcı değişikliktir. Corona virüste de bu değişiklik meydana geldiği için gündemimizi mutasyonla ilgili haberler doldurmaya başladı. En büyük endişe de meydana gelen mutasyonun hayatımızı olumsuz yönde etkileme potansiyelinin olma ihtimali. 

 

Unutmamamız gereken en önemli nokta, virüslerin mutasyonu vücut içinde yapması. Virüsler beraber yaşayacakları canlı bir vücut bulmak isterler. Yani insanları öldürmek kendilerinin de öleceği anlamına gelir. Bu yüzden mutasyonlar genelde insanlar için olumlu yönde olur. Virüs girdiği vücudu öldürmeden, daha az zarar vererek yaşamını sürdürmek ister.

 

Virüsler düzenli olarak mutasyona uğrarlar. Mutasyonun hızı bizim için önemlidir. Mutasyon ne kadar yavaş olursa bizim onunla mücadele etmemiz daha kolay olur. Şu ana kadar elde ettiğimiz bulgular mutasyonun yavaş olduğunu gösteriyor. Böylece geliştirilen aşıların etkinliğinde her hangi bir değişiklik olmayacağı söylenebilir.

 

Hem dünya sağlık örgütü, hem de değerli bilim insanlarının yaptığı açıklamalar şimdilik herhangi bir endişeye yer olmadığı şeklinde. Mutasyona uğramış virüsün daha fazla hastalık yaptığı ya da daha fazla ölüme yol açtığı konusunda hiçbir bulgu olmadığını belirtmektedirler. Avrupa'da tespit edilen mutasyona uğramış virüs, aşıların etkinliğini engelleyecek düzeyde değil. Ancak Güney Afrika'da tespit edilen mutant virüsün biraz daha dikkatli takip edilmesi gerektiğini bildirmektedirler.

 

Mutasyon konusunda şimdilik endişe verici bir durum bulunmamaktadır. Biz üzerimize düşen görevleri yapmak zorundayız. Yani virüsün bulaşmaması için almamız gereken tedbirleri almaya devam etmeliyiz. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam edeceğiz. 

 

Bir diğer önemli konu ise daha önceki yazımda da belirttiğim mutlak aşılanma ve mümkün olduğu kadar çabuk aşılanma.

 

Sağlıcakla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.