Orhan ÖZATİK
Köşe Yazarı
Orhan ÖZATİK
 

Sarı Nokta Hastalığı

Tekrar merhaba. Evlerimizde geçirdiğimiz uzunca bir Bayram tatili sonrasında ilk yazım sarı nokta hastalığı konusunda olacak. 50 yaş ve üzerinde olan insanlarda oldukça yaygın olarak görülen göz hastalıklarından birisidir. Bu konuda çok yoğun çalışan Dr. Öğretim Üyesi Saadet Gültekin Irgat bu haftaki köşemin konuğu. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi olan hocamız, KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi göz kliniğinde Halkımıza hizmet vermektedir. Verdiği hizmetler halkımız tarafından takdirle karşılanmakta, kendisinden muayene randevusu almak, yoğunluktan dolayı oldukça zor olduğu için bazen sitem de edilmekte. Ancak güler yüzlü hizmet verip, gelen hastaları mümkün olduğunca geri çevirmediği için çok yoğun bir çalışma temposu içinde. Kendisi ile sarı nokta hastalığını konuşurken, verdiği değerli bilgileri sizlere özet halinde yazmaya çalıştım.   Sarı Nokta hastalığı nedir? Ne tarz şikayetler oluşturur? Yaşın ilerlemesiyle birlikte tüm vücudumuzda olduğu gibi gözümüzde de yaşlanma ile birlikte ortaya birtakım rahatsızlıklar çıkabilir. Özellikle 50 yaş ve üzerinde katarakttan sonra oldukça sık görülen ve halk arasında sarı -nokta olarak adlandırılan bilimsel adı yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) olan hastalık gelmektedir. Dünyada artan yaşlı nüfusla birlikte bu önlenemeyen körlüğe neden olan hastalığa yakalananların sayısı her geçen gün artmaktadır. Sarı-nokta yani makula, gözün arkasında bulunan sinir tabakasının (retinanın) en hassas kısmı olup, merkezi görmemizi sağlayan milyonlarca hücreden oluşur. Retina görüntüyü elektrik sinyallerine dönüştürür ve bu sinyalleri görme siniri (optik sinir) yoluyla beynin ilgili bölgesine gönderir. Burada sinyaller gördüğümüz görüntülere dönüştürülür. Makula bölgesi bir nedenle fonksiyonunu kaybederse, baktığımız yerin merkezi bulanık veya karanlık olabilir, nesneler ve çizgiler kırık, eğilmiş veya olduğundan küçük ya da büyük görünebilir. Örneğin karşınızdaki kişinin yüzünü, saatinizin ortasını, okuduğunuz yazının merkezini göremezsiniz sadece kenarlarını görebilirsiniz. İşte sarı nokta hastalığında da bu tarz belirtiler olur.   Günlük hayatımızı nasıl etkiler? Sarı-nokta ilerlediğinde kişilerin görme alanlarının ortasında yoğun görme kayıpları oluşur. Bu problemler kişilerin önemli faaliyetleri yapmalarına engel olur ve hayatları kısıtlanır. Santral görmeyi bozduğu için yüzleri tanıma, araç kullanma veya okuma-yazma, elişi yapma ve yemek pişirme gibi günlük işlerini yapmalarını engelleyebilir. Sarı nokta göz hastalığı bazen çok yavaş ilerler ve uzun yıllar görüş kaybı olmaz. Bazen de hızlı ilerleyerek bir veya iki gözde ciddi görme kaybına ve tam bir körlüğe yol açabilir.   Sarı-nokta hastalığı risk faktörleri nelerdir? Özel risk grupları kimlerdir? Neler yapabiliriz? YBMD’de temel risk faktörü ilerleyen yaştır. Bunun yanı sıra aile öyküsü, açık renk göz, hipertansiyon, kalp hastalığı, sigara öyküsü ve UV ışınları da diğer risk faktörlerdir.  Sigaranın riski en az 2 kat arttırdığı bilinmektedir. Kadınlar erkeklerden daha fazla risk altındadırlar. İleri yaş ve ailesel riski ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak diğer risk faktörlerini kontrol etmek bizim elimizdedir. Sigara içiliyorsa bırakılması, hipertansiyon ve hiperkolesteroleminin varsa kontrol altına alınması, güneş için filtreli güneş gözlüğü kullanılması ve beslenmede özellikle Akdeniz diyeti uygulanması hastalığın değiştirilebilir risk faktörlerine müdahale etmemizi sağlayabilir.   Hastalığın teşhisi nasıl konur? Hastalık nasıl oluşur? Farklı tipleri var mıdır? Normal göz randevunuzda yapılan göz muayenesi ile teşhis konabilmektedir. Muayenede göz bebeği damlalarla yaklaşık 30 dakika içinde genişleterek biyomikroskop dediğimiz aletlerle yapılan detaylı göz dibi (retina-makula ve optik sinir başı) muayenesi yanında, kol damarından renkli ilaç verilerek göz anjiosu çekilmesi ile tanı konabilir. Ayrıca göz bebeğini genişletmeden kısa bir süre içinde basit bir tetkik olan göz tomografisi olarak adlandırdığımız optik koherans tomografi ile (OKT) ile de kolayca tanı konabilmektedir. Bu tetkikler sayesinde hastalığın iki ana tipi olan kuru ve yaş tip sarı nokta hastalığı teşhisi konabilir. Kuru tip %90 oranında, yaş tipi ise %10 oranında görülür. Görme kaybının %90’ından sorumlu olan ise yaş tiptir. Sarı noktada (makula) görmeden sorumlu hücreler fonksiyonlarını yerine getirirken bir takım artık maddeler ortaya çıkar. Bu maddeleri temizleyen temizleyici hücreler yaşlandıkça görevlerini yapamaz hale gelirler ve bu artık maddeler gözde sarı noktanın altında birikir. Artık maddelerle bozulan dış zarda oluşan deliklerden retina tabakasının altında yeni damarlar ilerler ve kanarlar. Bu duruma yaş tip sarı nokta hastalığı denilir. Kuru tip sarı nokta hastalığı ise yine ileri yaşlarda ancak yaş tip sarı nokta hastalığın aksine, retina kanamalarıyla değil, hücre ölümleriyle giden bir patolojidir. Yaş tip hastalığa göre çok daha yavaş ilerler. Dolayısıyla görme kaybına yol açması yüzünden yaş tipte erken teşhis daha büyük önem taşır. Kuru tipe oranla daha hızlı ilerleyen hastalık, ani görme kaybı ile birlikte renkli görmenin ve kontrast hassasiyetinin bozulmasına, zamanla makulada oluşan yeni damarlarda kanama yapması sonucu körlüğe sebep olur. Kuru tip makula dejenerasyonunda görme kaybı yıllar içerisinde gelişir ve bulguların başlangıcından yıllar sonra görme onda bir seviyesine inebilir. Kuru tip bazen yaş tipe dönebilmektedir.   Sarı Nokta Hastalığı açısından kimlere muayene olması önerilmektedir? Pek çok kişi maküla probleminin olduğunu bulanık görme ortaya çıkana kadar fark etmez. Dolayısıyla genellikle başka bir nedenle yapılan göz muayenesinde tesadüfen teşhis edilir. Sarı nokta hastalığı için 50 yaş ve üzerindeki herkese yılda bir kez göz muayenesi önerilmektedir. Ailesinde ve yakın akrabalarında sarı nokta hastalığı olanlar, aşırı kilolu ve kan kolesterol düzeyi yüksek bulunanlar, sigara alışkanlığı olanlar, hipertansiyon gibi kalp damar hastalığı bulunanlar hastalık açısından yüksek riskli olduklarından daha erken yaşlarda kontrol edilmelidirler. Öte yandan yaşa bağlı makula dejenerasyonu tanısı olan tedavi gerekli olmayan hastalar yılda en az bir defa düzenli olarak göz dibi muayenesinden geçmelidir. Bu hastalara hastalık seyirlerini kontrol etmeleri için “Amsler Grid” de denilen bir tür kareli kağıt testi verilir ve görme kalitelerini kontrol etmeleri istenir.   Amsler Grid (Kareli Kâğıt) testi nasıl yapılır? Amsler Grid denilen kareli kağıt testinde kişiler eğer kullanıyorlarsa okuma gözlüğünüzü takıp aydınlık bir ortamda 30 santimden teste bakmaları gerekir. Test her bir göz, diğer göz kapatılarak uygulanır. Açık olan göz test kağıdı üzerinde merkezde bulunan noktaya bakar. Ortaya bakarken çizelgedeki tüm çizgilerin düz olup olmadığına bakar. Diğer gözle de aynısını tekrarlar. Herhangi bir bölgede çizgilerde kırılma, çizelgede bulanık görme tespit ediyorsa göz doktoruna başvurması önerilir. Bilinen sarı nokta hastalığı olmayan bireyler bu testi kendilerine ayda bir yapmalıdırlar. Sarı nokta hastalığı riski bulunan ya da sarı nokta hastalığın tedavisi gören bireylerde bu test her gün sabah iki göz için ayrı ayrı muhakkak yapılmalıdır. İnternette bu testi bulabilirsiniz ve kendinize yapabilirsiniz.   Sarı Nokta Hastalığının tedavisi var mıdır? Sarı nokta hastalığında iğne tedavisi etkili midir? YBMD genel olarak geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Kuru tip sarı nokta için etkinliği gösterilmiş bir tedavi yöntemi henüz yoktur, ancak çeşitli vitamin, mineral takviyeleri ve bazı antioksidan özelliğe sahip olan ilaçlar kullanılmaktadır. Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneransı erken safhada tespit edildiğinde görme mevcut seviyede korunabilir ve kayıpların ilerlemesi yavaşlatılabilir. Son yıllarda en çok uygulanan tedavi göz içine anti-VEGF (Vasküler Endotheliyal Büyüme Faktörü) ilaç enjeksiyonlarıdır. Bu ilaçlar kanamalara ve sıvı birikimlerine yol açan yeni damar oluşumlarını engellemektedir. Söz konusu tedaviden iyi sonuç alabilmek için hastaların tedaviye uyum sağlaması ve düzenli kontrole gelmesi önemlidir. Burada amaç hastalığın iyileştirilmesi değil, körlüğün engellenmesidir. Bu injeksiyonların çok sayıda tekrarı gerekebilir. Son 10 yıl içerisinde geliştirilen VEGF inhibitörleri, yaş tipteki sarı nokta hastalarına büyük fayda sağlamıştır. Göz içi enjeksiyonları ile hastaya uygulanan ilacın, yaş tip sarı nokta hastalarının hemen hemen hepsinde, görüşü stabilize ettiği gösterilmiştir. Bununla beraber, birçok hastanın görme keskinliğinde önemli bir iyileşme de sağlamaktadır. Ama tam iyileşme mevcut değildir. Kuru tip sarı nokta tedavisinde sarı nokta için yararlı özel vitamin, mineral ve antioksidan içeren besin takviyeleri olarak bilinen mikronutrisyon tedavisi önerilmektedir. Hastanın sigarayı derhal bırakması, özel filtreli gözlüklerle güneşten korunması da çok önemlidir.   Sarı Nokta Hastalığında Beslenme, Sarı Nokta Hastalığı Vitamin Alımı nasıl olmalıdır? Sarı nokta gibi bir hastalığınız var ise beslenme tarzınız ile ilgili bazı değişikliklere gitmeniz gerekebilir. Çünkü hipertansiyon, kolesterol, diyabet, obezite ve fazla kilo gibi durumlar sarı noktaya etki edebilmektedir. Bu yüzden bu gibi rahatsızlıklar mutlaka tedavi edilmelidir. Sigara kalp damar hastalıklarını tetikleyecektir. Bu yüzden uzak durulmalıdır. A, C, E ve omega 3, bakır ve çinko, lutein, zeaksantin, ksantin bakımından zengin olan gıdalara yönelinmelidir. Brokoli, ıspanak ve koyu renkli sebze ve meyveler tüketilmelidir. Antioksidan içeriği yüksek besinler alınmalıdır. Bu vitaminleri yeterince alabilmek yiyeceklerle bazen mümkün olmayabilir. Yukarıda bahsettiğimiz mikronutrisyon tedavisi burada devreye girmektedir. Göz hekiminizin önerdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış özellikli mikronutrisyon tedavilerini kullanabilirsiniz.   Sarı Nokta Göz Hastalığı Olanlar Başka Nelere Dikkat Etmeli? Yukarıda saydığımız gıda ve vitamin hassasiyetleri dışında sarı nokta hastalığında dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şöyledir; Doğrudan güneş ışınlarından sakının. Güneş gözlüksüz dışarı çıkmayın. Ailede sarı nokta hikayesi var ise 50 yaş sonrası yılda 1 kez göz doktorunuza muayene olun. Kendiniz için uygun spor aktivitelerinde bulunun.   Sarı nokta hastalığından korunmak mümkün müdür? Sarı nokta hastalığından korunmak tamamen mümkün olmamakla birlikte, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için göz kontrollerini düzenli olarak yaptırmak çok önemlidir. Bunun haricinde bireyin alacağı, yukarıda bahsedilen yaşam kalitesi önlemleri hem hastalığın ilerleyişini azaltacak hem de hastalığın daha geç ortaya çıkmasına neden olacaktır.   Sarı Nokta Hastaları İçin Özel Bir Gözlük Var mıdır? Bu hastalıkta standart numaralı gözlükler fayda sağlamaz. Büyüteç görevi gören özel büyük camlı gözlüklerden fayda görülebilir. Ancak buna doktor karar verecektir. Görmesi azalan hastalarda mekanik el büyüteçler veya dijital büyüteçlerle yakını okumak belli bir oranda mümkündür.   Sarı Nokta Kör Eder mi? Evet. Tüm dünyada önlenemeyen körlüklerin en sık nedenidir.   Sarı Nokta Hastalığı Tamamen İyileşir mi? Erken teşhis ve uygun tedavi ile hastalığın ilerlemesi ve görmenin azalması durdurabilir ancak tamamen geri getirilemez.   Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Son Gelişmeler ve Yakın Gelecekte Hangi Tedaviler Olabilir? Dünya çapında YBMD yi önlemek ve tedavi etmek için büyük bütçeli araştırmalar halen devam etmektedir. Çalışmaların odaklandığı konular; hastalığın temelindeki genetik nedenleri ortaya çıkarmak ve buna uygun ilaç tedavisi geliştirmek, YBMD nedeniyle kaybolan görmeden sorumlu fotoreseptör hücreleri ve bunları destekleyen retinal pigment epitelyum (RPE) tabakalarını ve bunlar arasındaki bağlantıları yeni tedavi yöntemleri ile yeniden oluşturmak şeklinde özetlenebilir.   Görme Rehabilitasyonu Nedir? İlerlemiş YBMD sonucu gelişen görme kaybına bağlı olarak gazete-kitap okumak, alışveriş yapmak, yemek pişirmek ve yazmak zor olabilir. Bu durumda kalan görmenizi en iyi şekilde kullanmanız ve başkasına bağımlı olmadan yaşamanız için yardımcı görme cihazlarından faydalanmak gerekir. Görme kaybı derecesi kişiden kişiye değiştiği için birbirinden farklı yardımcı görme araçları vardır. Bunlar: Yüksek numaralı gözlükler ile okuma Dijital el büyüteci ve video büyüteçler Büyük baskı ve konuşma sistemleri olan bilgisayarlar Konuşan saatler ve hesap makineleri Basılı metni büyütmek için kamera ve kapalı devre televizyon kullanan bilgisayar teknolojileri   YBMD ile birlikte yaşamak nasıldır? YBMD ye bağlı görme kaybı hayatınızı derinden etkileyebilir. Çalışma, eğlence ve günlük aktivitenizi azaltmanız gerekebilir. Aile ve arkadaşlarınızdan daha fazla yardım istemek zorunda kalabilirsiniz. Bu durum izolasyon ve depresyona yol açabilir. Gereken hallerde psikolojik tedavi almanın yanı sıra, sizin de yapabileceğiniz bazı şeyler moralinizi ve motivasyonunuzu korumanıza yardımcıdır. Görme kaybınızı gerçekçi olarak değerlendirmek, yardımcı görme cihazlarından faydalanmak, hayata pozitif ve umutlu bakmak, aile ve arkadaşlarınızla yakın ilişkiyi korumak ve onlardan destek almak faydalıdır. Değerli Hocam Saadet Gültekin Irgat’a çok teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın

Sarı Nokta Hastalığı

Tekrar merhaba. Evlerimizde geçirdiğimiz uzunca bir Bayram tatili sonrasında ilk yazım sarı nokta hastalığı konusunda olacak. 50 yaş ve üzerinde olan insanlarda oldukça yaygın olarak görülen göz hastalıklarından birisidir. Bu konuda çok yoğun çalışan Dr. Öğretim Üyesi Saadet Gültekin Irgat bu haftaki köşemin konuğu. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi olan hocamız, KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi göz kliniğinde Halkımıza hizmet vermektedir. Verdiği hizmetler halkımız tarafından takdirle karşılanmakta, kendisinden muayene randevusu almak, yoğunluktan dolayı oldukça zor olduğu için bazen sitem de edilmekte. Ancak güler yüzlü hizmet verip, gelen hastaları mümkün olduğunca geri çevirmediği için çok yoğun bir çalışma temposu içinde. Kendisi ile sarı nokta hastalığını konuşurken, verdiği değerli bilgileri sizlere özet halinde yazmaya çalıştım.

 

Sarı Nokta hastalığı nedir? Ne tarz şikayetler oluşturur?

Yaşın ilerlemesiyle birlikte tüm vücudumuzda olduğu gibi gözümüzde de yaşlanma ile birlikte ortaya birtakım rahatsızlıklar çıkabilir. Özellikle 50 yaş ve üzerinde katarakttan sonra oldukça sık görülen ve halk arasında sarı -nokta olarak adlandırılan bilimsel adı yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) olan hastalık gelmektedir. Dünyada artan yaşlı nüfusla birlikte bu önlenemeyen körlüğe neden olan hastalığa yakalananların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Sarı-nokta yani makula, gözün arkasında bulunan sinir tabakasının (retinanın) en hassas kısmı olup, merkezi görmemizi sağlayan milyonlarca hücreden oluşur. Retina görüntüyü elektrik sinyallerine dönüştürür ve bu sinyalleri görme siniri (optik sinir) yoluyla beynin ilgili bölgesine gönderir. Burada sinyaller gördüğümüz görüntülere dönüştürülür.

Makula bölgesi bir nedenle fonksiyonunu kaybederse, baktığımız yerin merkezi bulanık veya karanlık olabilir, nesneler ve çizgiler kırık, eğilmiş veya olduğundan küçük ya da büyük görünebilir. Örneğin karşınızdaki kişinin yüzünü, saatinizin ortasını, okuduğunuz yazının merkezini göremezsiniz sadece kenarlarını görebilirsiniz. İşte sarı nokta hastalığında da bu tarz belirtiler olur.

 

Günlük hayatımızı nasıl etkiler?

Sarı-nokta ilerlediğinde kişilerin görme alanlarının ortasında yoğun görme kayıpları oluşur. Bu problemler kişilerin önemli faaliyetleri yapmalarına engel olur ve hayatları kısıtlanır. Santral görmeyi bozduğu için yüzleri tanıma, araç kullanma veya okuma-yazma, elişi yapma ve yemek pişirme gibi günlük işlerini yapmalarını engelleyebilir. Sarı nokta göz hastalığı bazen çok yavaş ilerler ve uzun yıllar görüş kaybı olmaz. Bazen de hızlı ilerleyerek bir veya iki gözde ciddi görme kaybına ve tam bir körlüğe yol açabilir.

 

Sarı-nokta hastalığı risk faktörleri nelerdir? Özel risk grupları kimlerdir? Neler yapabiliriz?

YBMD’de temel risk faktörü ilerleyen yaştır. Bunun yanı sıra aile öyküsü, açık renk göz, hipertansiyon, kalp hastalığı, sigara öyküsü ve UV ışınları da diğer risk faktörlerdir.  Sigaranın riski en az 2 kat arttırdığı bilinmektedir. Kadınlar erkeklerden daha fazla risk altındadırlar. İleri yaş ve ailesel riski ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak diğer risk faktörlerini kontrol etmek bizim elimizdedir. Sigara içiliyorsa bırakılması, hipertansiyon ve hiperkolesteroleminin varsa kontrol altına alınması, güneş için filtreli güneş gözlüğü kullanılması ve beslenmede özellikle Akdeniz diyeti uygulanması hastalığın değiştirilebilir risk faktörlerine müdahale etmemizi sağlayabilir.

 

Hastalığın teşhisi nasıl konur? Hastalık nasıl oluşur? Farklı tipleri var mıdır?

Normal göz randevunuzda yapılan göz muayenesi ile teşhis konabilmektedir. Muayenede göz bebeği damlalarla yaklaşık 30 dakika içinde genişleterek biyomikroskop dediğimiz aletlerle yapılan detaylı göz dibi (retina-makula ve optik sinir başı) muayenesi yanında, kol damarından renkli ilaç verilerek göz anjiosu çekilmesi ile tanı konabilir. Ayrıca göz bebeğini genişletmeden kısa bir süre içinde basit bir tetkik olan göz tomografisi olarak adlandırdığımız optik koherans tomografi ile (OKT) ile de kolayca tanı konabilmektedir. Bu tetkikler sayesinde hastalığın iki ana tipi olan kuru ve yaş tip sarı nokta hastalığı teşhisi konabilir. Kuru tip %90 oranında, yaş tipi ise %10 oranında görülür. Görme kaybının %90’ından sorumlu olan ise yaş tiptir.

Sarı noktada (makula) görmeden sorumlu hücreler fonksiyonlarını yerine getirirken bir takım artık maddeler ortaya çıkar. Bu maddeleri temizleyen temizleyici hücreler yaşlandıkça görevlerini yapamaz hale gelirler ve bu artık maddeler gözde sarı noktanın altında birikir. Artık maddelerle bozulan dış zarda oluşan deliklerden retina tabakasının altında yeni damarlar ilerler ve kanarlar. Bu duruma yaş tip sarı nokta hastalığı denilir. Kuru tip sarı nokta hastalığı ise yine ileri yaşlarda ancak yaş tip sarı nokta hastalığın aksine, retina kanamalarıyla değil, hücre ölümleriyle giden bir patolojidir. Yaş tip hastalığa göre çok daha yavaş ilerler. Dolayısıyla görme kaybına yol açması yüzünden yaş tipte erken teşhis daha büyük önem taşır. Kuru tipe oranla daha hızlı ilerleyen hastalık, ani görme kaybı ile birlikte renkli görmenin ve kontrast hassasiyetinin bozulmasına, zamanla makulada oluşan yeni damarlarda kanama yapması sonucu körlüğe sebep olur. Kuru tip makula dejenerasyonunda görme kaybı yıllar içerisinde gelişir ve bulguların başlangıcından yıllar sonra görme onda bir seviyesine inebilir. Kuru tip bazen yaş tipe dönebilmektedir.

 

Sarı Nokta Hastalığı açısından kimlere muayene olması önerilmektedir?

Pek çok kişi maküla probleminin olduğunu bulanık görme ortaya çıkana kadar fark etmez. Dolayısıyla genellikle başka bir nedenle yapılan göz muayenesinde tesadüfen teşhis edilir. Sarı nokta hastalığı için 50 yaş ve üzerindeki herkese yılda bir kez göz muayenesi önerilmektedir. Ailesinde ve yakın akrabalarında sarı nokta hastalığı olanlar, aşırı kilolu ve kan kolesterol düzeyi yüksek bulunanlar, sigara alışkanlığı olanlar, hipertansiyon gibi kalp damar hastalığı bulunanlar hastalık açısından yüksek riskli olduklarından daha erken yaşlarda kontrol edilmelidirler. Öte yandan yaşa bağlı makula dejenerasyonu tanısı olan tedavi gerekli olmayan hastalar yılda en az bir defa düzenli olarak göz dibi muayenesinden geçmelidir. Bu hastalara hastalık seyirlerini kontrol etmeleri için “Amsler Grid” de denilen bir tür kareli kağıt testi verilir ve görme kalitelerini kontrol etmeleri istenir.

 

Amsler Grid (Kareli Kâğıt) testi nasıl yapılır?

Amsler Grid denilen kareli kağıt testinde kişiler eğer kullanıyorlarsa okuma gözlüğünüzü takıp aydınlık bir ortamda 30 santimden teste bakmaları gerekir. Test her bir göz, diğer göz kapatılarak uygulanır. Açık olan göz test kağıdı üzerinde merkezde bulunan noktaya bakar. Ortaya bakarken çizelgedeki tüm çizgilerin düz olup olmadığına bakar. Diğer gözle de aynısını tekrarlar. Herhangi bir bölgede çizgilerde kırılma, çizelgede bulanık görme tespit ediyorsa göz doktoruna başvurması önerilir. Bilinen sarı nokta hastalığı olmayan bireyler bu testi kendilerine ayda bir yapmalıdırlar. Sarı nokta hastalığı riski bulunan ya da sarı nokta hastalığın tedavisi gören bireylerde bu test her gün sabah iki göz için ayrı ayrı muhakkak yapılmalıdır. İnternette bu testi bulabilirsiniz ve kendinize yapabilirsiniz.

 

Sarı Nokta Hastalığının tedavisi var mıdır? Sarı nokta hastalığında iğne tedavisi etkili midir?

YBMD genel olarak geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Kuru tip sarı nokta için etkinliği gösterilmiş bir tedavi yöntemi henüz yoktur, ancak çeşitli vitamin, mineral takviyeleri ve bazı antioksidan özelliğe sahip olan ilaçlar kullanılmaktadır. Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneransı erken safhada tespit edildiğinde görme mevcut seviyede korunabilir ve kayıpların ilerlemesi yavaşlatılabilir. Son yıllarda en çok uygulanan tedavi göz içine anti-VEGF (Vasküler Endotheliyal Büyüme Faktörü) ilaç enjeksiyonlarıdır. Bu ilaçlar kanamalara ve sıvı birikimlerine yol açan yeni damar oluşumlarını engellemektedir. Söz konusu tedaviden iyi sonuç alabilmek için hastaların tedaviye uyum sağlaması ve düzenli kontrole gelmesi önemlidir. Burada amaç hastalığın iyileştirilmesi değil, körlüğün engellenmesidir. Bu injeksiyonların çok sayıda tekrarı gerekebilir. Son 10 yıl içerisinde geliştirilen VEGF inhibitörleri, yaş tipteki sarı nokta hastalarına büyük fayda sağlamıştır. Göz içi enjeksiyonları ile hastaya uygulanan ilacın, yaş tip sarı nokta hastalarının hemen hemen hepsinde, görüşü stabilize ettiği gösterilmiştir. Bununla beraber, birçok hastanın görme keskinliğinde önemli bir iyileşme de sağlamaktadır. Ama tam iyileşme mevcut değildir.

Kuru tip sarı nokta tedavisinde sarı nokta için yararlı özel vitamin, mineral ve antioksidan içeren besin takviyeleri olarak bilinen mikronutrisyon tedavisi önerilmektedir. Hastanın sigarayı derhal bırakması, özel filtreli gözlüklerle güneşten korunması da çok önemlidir.

 

Sarı Nokta Hastalığında Beslenme, Sarı Nokta Hastalığı Vitamin Alımı nasıl olmalıdır?

Sarı nokta gibi bir hastalığınız var ise beslenme tarzınız ile ilgili bazı değişikliklere gitmeniz gerekebilir. Çünkü hipertansiyon, kolesterol, diyabet, obezite ve fazla kilo gibi durumlar sarı noktaya etki edebilmektedir. Bu yüzden bu gibi rahatsızlıklar mutlaka tedavi edilmelidir. Sigara kalp damar hastalıklarını tetikleyecektir. Bu yüzden uzak durulmalıdır. A, C, E ve omega 3, bakır ve çinko, lutein, zeaksantin, ksantin bakımından zengin olan gıdalara yönelinmelidir. Brokoli, ıspanak ve koyu renkli sebze ve meyveler tüketilmelidir. Antioksidan içeriği yüksek besinler alınmalıdır. Bu vitaminleri yeterince alabilmek yiyeceklerle bazen mümkün olmayabilir. Yukarıda bahsettiğimiz mikronutrisyon tedavisi burada devreye girmektedir. Göz hekiminizin önerdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış özellikli mikronutrisyon tedavilerini kullanabilirsiniz.

 

Sarı Nokta Göz Hastalığı Olanlar Başka Nelere Dikkat Etmeli?

Yukarıda saydığımız gıda ve vitamin hassasiyetleri dışında sarı nokta hastalığında dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şöyledir;

Doğrudan güneş ışınlarından sakının.

Güneş gözlüksüz dışarı çıkmayın.

Ailede sarı nokta hikayesi var ise 50 yaş sonrası yılda 1 kez göz doktorunuza muayene olun.

Kendiniz için uygun spor aktivitelerinde bulunun.

 

Sarı nokta hastalığından korunmak mümkün müdür?

Sarı nokta hastalığından korunmak tamamen mümkün olmamakla birlikte, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için göz kontrollerini düzenli olarak yaptırmak çok önemlidir. Bunun haricinde bireyin alacağı, yukarıda bahsedilen yaşam kalitesi önlemleri hem hastalığın ilerleyişini azaltacak hem de hastalığın daha geç ortaya çıkmasına neden olacaktır.

 

Sarı Nokta Hastaları İçin Özel Bir Gözlük Var mıdır?

Bu hastalıkta standart numaralı gözlükler fayda sağlamaz. Büyüteç görevi gören özel büyük camlı gözlüklerden fayda görülebilir. Ancak buna doktor karar verecektir. Görmesi azalan hastalarda mekanik el büyüteçler veya dijital büyüteçlerle yakını okumak belli bir oranda mümkündür.

 

Sarı Nokta Kör Eder mi?

Evet. Tüm dünyada önlenemeyen körlüklerin en sık nedenidir.

 

Sarı Nokta Hastalığı Tamamen İyileşir mi?

Erken teşhis ve uygun tedavi ile hastalığın ilerlemesi ve görmenin azalması durdurabilir ancak tamamen geri getirilemez.

 

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Son Gelişmeler ve Yakın Gelecekte Hangi Tedaviler Olabilir?

Dünya çapında YBMD yi önlemek ve tedavi etmek için büyük bütçeli araştırmalar halen devam etmektedir. Çalışmaların odaklandığı konular; hastalığın temelindeki genetik nedenleri ortaya çıkarmak ve buna uygun ilaç tedavisi geliştirmek, YBMD nedeniyle kaybolan görmeden sorumlu fotoreseptör hücreleri ve bunları destekleyen retinal pigment epitelyum (RPE) tabakalarını ve bunlar arasındaki bağlantıları yeni tedavi yöntemleri ile yeniden oluşturmak şeklinde özetlenebilir.

 

Görme Rehabilitasyonu Nedir?

İlerlemiş YBMD sonucu gelişen görme kaybına bağlı olarak gazete-kitap okumak, alışveriş yapmak, yemek pişirmek ve yazmak zor olabilir. Bu durumda kalan görmenizi en iyi şekilde kullanmanız ve başkasına bağımlı olmadan yaşamanız için yardımcı görme cihazlarından faydalanmak gerekir.

Görme kaybı derecesi kişiden kişiye değiştiği için birbirinden farklı yardımcı görme araçları vardır. Bunlar:

Yüksek numaralı gözlükler ile okuma

Dijital el büyüteci ve video büyüteçler

Büyük baskı ve konuşma sistemleri olan bilgisayarlar

Konuşan saatler ve hesap makineleri

Basılı metni büyütmek için kamera ve kapalı devre televizyon kullanan bilgisayar teknolojileri

 

YBMD ile birlikte yaşamak nasıldır?

YBMD ye bağlı görme kaybı hayatınızı derinden etkileyebilir.

Çalışma, eğlence ve günlük aktivitenizi azaltmanız gerekebilir.

Aile ve arkadaşlarınızdan daha fazla yardım istemek zorunda kalabilirsiniz.

Bu durum izolasyon ve depresyona yol açabilir. Gereken hallerde psikolojik tedavi almanın yanı sıra, sizin de yapabileceğiniz bazı şeyler moralinizi ve motivasyonunuzu korumanıza yardımcıdır.

Görme kaybınızı gerçekçi olarak değerlendirmek, yardımcı görme cihazlarından faydalanmak, hayata pozitif ve umutlu bakmak, aile ve arkadaşlarınızla yakın ilişkiyi korumak ve onlardan destek almak faydalıdır.

Değerli Hocam Saadet Gültekin Irgat’a çok teşekkür ediyorum.

Sağlıcakla kalın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.