Orhan ÖZATİK
Köşe Yazarı
Orhan ÖZATİK
 

Kovid Döneminde Hamilelik

Kovid Döneminde Hamilelik    Bu hafta en çok merak edilen ve endişe ile takip edilen konulardan biri olan, kovid enfeksiyonunun hamileler üzerindeki etkilerini tartışacağız. Köşemin konuğu çok değerli bilim insanı Prof. Dr. Yasemin Taşçı. (Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi) Üniversitemiz kadrosuna katılmadan önce Ankara Etlik Kadın Doğum Eğitim hastanesi ve Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları eğitim hastanelerinde klinik idari sorumlusu ve eğitim görevlisi olarak hizmet etti. Her iki hastanede de çok başarılı çalışmalara imza attıktan sonra Üniversitemize atandı. İlerleyen dönemlerde hizmete girecek olan şehir hastanesinde kurulacak olan tüp bebek merkezinde kendisi ile birlikte çalışacağız. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin tüp bebek tedavisi için diğer şehirlere gitmelerinin önüne geçeceğimizi düşünüyorum. Kendisi ile yaptığımız söyleşinin önemli kısımlarını sizler için yazmaya çalıştım.   Pandemi döneminin size ve hastalarınıza genel etkilerinden bahsedebilir miyiz ?            Koronavirüsler genel olarak  insanlarda ve hayvanlarda hastalık etkeni olabilen bir virüs grubu olmasına karşın bu ailenin 2019 yılının sonunda ilk olarak Çin de pnömoni tablosuyla ortaya çıkan, kısa bir zamanda hızla yayılarak  ülkeler tarafından bildirilen rakamlara göre dünya çapında yaklaşık 100 milyon insanı enfekte eden  2 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir türü tanımlandı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak tanımlanması sonrasında ülkeler tarafından alınan tüm önlemlere karşın salgın  süreci halen devam etmekte ve geldiğimiz noktada ilk ortaya çıkış dönemine göre daha iyi durumda olsak da hastalığın kısa ve uzun dönem sonuçları ile bilgilerimiz henüz kısıtlı düzeydedir. Temelde hasta insandan damlacık enfeksiyonu ya da ortamda asılı kalan partiküller gibi solunum yolu salgılarıyla bulaştığını biliyoruz; ancak bu salgılarla kirlenmiş yüzeylere temas yolu ile de bulaş olabileceği bildirilmektedir. Vakaların çoğu belirtisiz seyrettiğinden bu süreçte insandan insana bulaş oranını azaltmak için hem ulusal sağlık otoriteleri tarafından belirlenen kurallara uymamız hem de maske, sosyal mesafenin korunması ve hijyen gibi kişisel koruyucu önlemlere dikkat etmemiz hepimiz için çok önemli hale geldi.  Tüm bu önlemlere ve ulusal destek çabalarına karşılık salgın temel güvenlik duygumuzu sarsarak ve belirsizlik yaratarak hepimizde derin bir güvensizliğe, endişeye ve korkuya neden oldu. Bu süreçte tüm bu bireysel ve toplumsal etkilerin yanında kadın hastalıkları ve doğum hekimleri olarak hem kendi branşımızla ilgili hastalıkları tedavi etmek, hem de hastaneye yatış ya da yoğun bakım ihtiyacı gösteren Kovid-19 enfeksiyonu olan hastalarla ilgili sorunları diğer branş hekimleriyle paylaşmak ve üstlenmek durumunda kaldığımızdan iş yükümüz arttı.  Enfeksiyon kapma ihtimali ve korkusu nedeniyle hem jinekolojik problemleri olan hastaların hem de gebelerin hastaneye başvuru oranları ise azaldı; bazı acil olmayan operasyon ve girişimlerimizi hastalarımızın güvenliği açısından ertelemek durumunda kaldık. Acil operasyonları ve girişimleri, kanser operasyonlarını ve doğumu veya sezaryan operasyonunu ise hastalarımızın Kovid-19 enfeksiyonu durumunu saptayarak uygun kişisel koruyucu ekipman ve önlemlerle gerçekleştirdik.   Gebelikten bahsetmişken gebelik Kovid 19 enfeksiyonu riskini artırıyor mu?  Gebelikte enfeksiyon nasıl seyrediyor? ​ Elimizdeki bilgiler gebeliğin Kovid 19 enfeksiyonuna  yakalanma sıklığını artırmadığını ancak gebenin enfekte olması durumunda daha ciddi hastalık ve daha kötü klinik sonuçlarla karşılaşma ihtimalinin arttığını göstermektedir. Bu durum gebeliğe bağlı olarak kalp, solunum ve bağışıklık sistemlerinde meydana gelen fizyolojik değişikliklerle ilişkilendirilmektedir. Gebelerin çoğu hastalığı belirtisiz ya da hafif belirtilerle ayakta atlatmaktadır.  Ancak özellikle aşırı kilolu, ileri yaşta olan, beraberinde akciğer hastalığı, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, bağışıklığı baskılayan hastalık ya da ilaç kullanımı, hipertansiyon ya da diabet gibi sorunlar olan gebelerde ciddi Kovid 19 enfeksiyonu gelişme riski, klinik durumda hızlı kötüleşme ihtimali, mekanik ventilasyon  ve yoğun bakım ihtiyacı, ölüm oranı yüksektir; bu nedenle eşlik eden bu tarz riskli durumları olan gebeler tanı alır almaz hastaneye yatırılarak yakın gözlem altına alınmaktadır.  38 ° C ve  üstünde ateşi olan gebe bir kadında beraberinde Kovid 19 enfeksiyonu olan kişilerle temas öyküsü ve öksürük,  nefes almada zorluk, halsizlik, gribal semptomlar, baş ağrısı, kas ağrısı, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı, bulantı-kusma ya da ishal şikayetlerinden en az biri varsa mutlaka burun ve boğazdan sürüntü örneği alınarak test yapılmalı; test pozitif gelirse gebenin risk durumu değerlendirilerek ayaktan ya da hastaneye yatırılarak tedavi uygulanmalıdır. Belirtisi olmayan ya da hafif belirtilerle seyreden düşük riske sahip gebeler ayaktan tedavi önerilerek dinlenmeye ve sıvı alımına özen göstererek 2 hafta süreyle evinde izlenebilir; belirtilerinin ağırlaşması durumunda ise hastaneye başvurmalıdır. Gerekli olduğu durumlarda gebe kadınlarda hastalığa özel tedavilerin ya da özel önlemler alınarak akciğer filmi ya da tomografisi gibi tetkiklerin yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Tek başına Kovid19 enfeksiyonu bir sezaryanla doğum nedeni değildir; doğum şekli anne adayının ve bebeğin durumuna göre belirlenmektedir. Ancak enfekte gebenin durumunda kötüleşme, organ yetmezliği, gebe uterusa bağlı mekanik ventilasyonda zorluk ve bebeğin kalp seslerinde bozulma olması durumunda sezaryan kararı verilmektedir.  Doğum ve sezaryan esnasında anne adayının maskesini çıkarmaması; kişisel koruyucu ekipmanlı özel ekip tarafından doğurtulması ve sezaryan uygulanacaksa genel anestezi yerine spinal anestezi uygulanması uygun olacaktır.   Pandemi döneminde gebe takipleri nasıl olmalı? Gebeler hangi koruyucu önlemlere dikkat etmeli?   Hastalığın bulaşıcılık oranının yüksek olduğu göz önüne alınarak rutin gebelik takiplerinin sıklığı doktorunun önerileri doğrultusunda ayarlanmalı; maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralları haricinde de özel tedbirler alınarak mümkünse randevulu olarak, sağlık kuruluşunda mümkün olan en az sayıda insan olmasına dikkat edilerek ve en kısa sürede tamamlanacak şekilde uygulanmalıdır. Gebe kadınlar diğer insanlar ile 15 dakikadan uzun süre aynı kapalı ortamda kalmamaya dikkat etmeli; ev ve arkadaş ziyaretleri yapmamalı; kapalı ortamlar mutlaka pencere açılarak sık sık havalandırılmalı; öksürme/hapşırma sırasında tek kullanımlık mendil kullanılarak ağız ve burun kapatılmalı ve eller yıkanmalı; toplu taşıma ve kalabalık ortamlardan uzak durulmalı; hastalıktan korunmada birinci derecede önemli olan maske, sosyal mesafenin korunması, ellerin sık sık yıkanması, dezenfektan kullanımı ve ellerin temizlenmeden yüze, ağza değdirilmemesi şeklindeki genel kurallara uyulmalıdır.     Annedeki Kovid 19 enfeksiyonu bebeği nasıl etkiliyor?Kovid 19 lu gebe  doğumdan sonra bebeğini emzirmeli mi?    Bu skonuda bilgilerimiz sınırlı olsa da belirtisiz ya da klinik olarak aşikar Kovid 19 enfeksiyonunun düşük riskini artırmadığını ancak erken doğum riskinde, ölü doğum riskinde ve sezaryanla doğum sıklığında bir miktar artışa neden olabileceğini biliyoruz. Bebekte Kovid 19 enfeksiyonuna bağlı anomali riskinde artış gösterilmemiştir ve  anne karnında bebeğe enfeksiyonun bulaşma ihtimalinin de yok denecek kadar az olduğu bilinmektedir. Bebeğe bulaş genellikle yenidoğan döneminde anne ile temas ve emzirme esnasında olmaktadır. Bu nedenle mümkünse hasta annenin doğumu izolasyon süresinin bitimine kadar ertelenebilir. Ayrıca hastalığın bebeğe anne sütü yoluyla değil anne ile temas nedeni ile geçtiği bilindiğinden anne doğumdan sonra birkaç önleme dikkat ederek bebeğini emzirebilir. Önerilen hasta annenin doğumdan sonra bebeğini maske ile emzirmesi, emzirmeden önce ellerini yıkaması ve yakın temastan kaçınarak bebeği ile sosyal mesafesini korumasıdır. Anne ve bebeğinin sağlığı açısından pandemi süresince hastane ve ev ziyaretleri uygun değildir.   Gebelerde ve emziren kadınlara Kovid 19  aşısı uygulanabilir mi? ​ Gebelik süresince canlı ya da zayıflatılmış virüs ya da bakteri aşılarının kullanılması önerilmemektedir; inaktive ya da ölü virüs aşıları ise gebeliğin herhangi bir döneminde uygulanabilir; ancak genellikle gebeliğin ilk 3 ayından sonra uygulanmaktadır. Ülkemizde Kovid 19 enfeksiyonunu önlemek için uygulanmasına başlanan inaktive virüs aşılarının gebeye ya da bebeğine zarar verdiğine dair bir herhangi bir bilgi yoktur ve gebe ya da emzirme dönemindeki kadınlara uygulanabilir. mRNA aşıları ise gebelerde ya da emziren kadınlarda test edilmemiştir; bebeğe ya da anne sütüne etkisi bilinmemektedir ancak etkinliğinin gebe olmayan kadınlardaki ile benzer olabileceği değerlendirilmektedir. Bu tip aşılar için de öneri hastalığın yaygınlığı dikkate alınarak hastalığa maruz kalındığında anne ve bebek için oluşabilecek riskler aşının yararından fazla ise uygun bilgilendirme sonrasında kararın kişiye bırakılması koşuluyla uygulanması şeklindedir. Kıymetli hocama verdiği bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın                      

Kovid Döneminde Hamilelik

Kovid Döneminde Hamilelik 

 

Bu hafta en çok merak edilen ve endişe ile takip edilen konulardan biri olan, kovid enfeksiyonunun hamileler üzerindeki etkilerini tartışacağız. Köşemin konuğu çok değerli bilim insanı Prof. Dr. Yasemin Taşçı. (Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi) Üniversitemiz kadrosuna katılmadan önce Ankara Etlik Kadın Doğum Eğitim hastanesi ve Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları eğitim hastanelerinde klinik idari sorumlusu ve eğitim görevlisi olarak hizmet etti. Her iki hastanede de çok başarılı çalışmalara imza attıktan sonra Üniversitemize atandı. İlerleyen dönemlerde hizmete girecek olan şehir hastanesinde kurulacak olan tüp bebek merkezinde kendisi ile birlikte çalışacağız. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin tüp bebek tedavisi için diğer şehirlere gitmelerinin önüne geçeceğimizi düşünüyorum.

Kendisi ile yaptığımız söyleşinin önemli kısımlarını sizler için yazmaya çalıştım.

 

  • Pandemi döneminin size ve hastalarınıza genel etkilerinden bahsedebilir miyiz ?

 

         Koronavirüsler genel olarak  insanlarda ve hayvanlarda hastalık etkeni olabilen bir virüs grubu olmasına karşın bu ailenin 2019 yılının sonunda ilk olarak Çin de pnömoni tablosuyla ortaya çıkan, kısa bir zamanda hızla yayılarak  ülkeler tarafından bildirilen rakamlara göre dünya çapında yaklaşık 100 milyon insanı enfekte eden  2 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir türü tanımlandı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak tanımlanması sonrasında ülkeler tarafından alınan tüm önlemlere karşın salgın  süreci halen devam etmekte ve geldiğimiz noktada ilk ortaya çıkış dönemine göre daha iyi durumda olsak da hastalığın kısa ve uzun dönem sonuçları ile bilgilerimiz henüz kısıtlı düzeydedir. Temelde hasta insandan damlacık enfeksiyonu ya da ortamda asılı kalan partiküller gibi solunum yolu salgılarıyla bulaştığını biliyoruz; ancak bu salgılarla kirlenmiş yüzeylere temas yolu ile de bulaş olabileceği bildirilmektedir. Vakaların çoğu belirtisiz seyrettiğinden bu süreçte insandan insana bulaş oranını azaltmak için hem ulusal sağlık otoriteleri tarafından belirlenen kurallara uymamız hem de maske, sosyal mesafenin korunması ve hijyen gibi kişisel koruyucu önlemlere dikkat etmemiz hepimiz için çok önemli hale geldi.  Tüm bu önlemlere ve ulusal destek çabalarına karşılık salgın temel güvenlik duygumuzu sarsarak ve belirsizlik yaratarak hepimizde derin bir güvensizliğe, endişeye ve korkuya neden oldu. Bu süreçte tüm bu bireysel ve toplumsal etkilerin yanında kadın hastalıkları ve doğum hekimleri olarak hem kendi branşımızla ilgili hastalıkları tedavi etmek, hem de hastaneye yatış ya da yoğun bakım ihtiyacı gösteren Kovid-19 enfeksiyonu olan hastalarla ilgili sorunları diğer branş hekimleriyle paylaşmak ve üstlenmek durumunda kaldığımızdan iş yükümüz arttı.  Enfeksiyon kapma ihtimali ve korkusu nedeniyle hem jinekolojik problemleri olan hastaların hem de gebelerin hastaneye başvuru oranları ise azaldı; bazı acil olmayan operasyon ve girişimlerimizi hastalarımızın güvenliği açısından ertelemek durumunda kaldık. Acil operasyonları ve girişimleri, kanser operasyonlarını ve doğumu veya sezaryan operasyonunu ise hastalarımızın Kovid-19 enfeksiyonu durumunu saptayarak uygun kişisel koruyucu ekipman ve önlemlerle gerçekleştirdik.

 

  • Gebelikten bahsetmişken gebelik Kovid 19 enfeksiyonu riskini artırıyor mu?  Gebelikte enfeksiyon nasıl seyrediyor?

Elimizdeki bilgiler gebeliğin Kovid 19 enfeksiyonuna  yakalanma sıklığını artırmadığını ancak gebenin enfekte olması durumunda daha ciddi hastalık ve daha kötü klinik sonuçlarla karşılaşma ihtimalinin arttığını göstermektedir. Bu durum gebeliğe bağlı olarak kalp, solunum ve bağışıklık sistemlerinde meydana gelen fizyolojik değişikliklerle ilişkilendirilmektedir. Gebelerin çoğu hastalığı belirtisiz ya da hafif belirtilerle ayakta atlatmaktadır.  Ancak özellikle aşırı kilolu, ileri yaşta olan, beraberinde akciğer hastalığı, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, bağışıklığı baskılayan hastalık ya da ilaç kullanımı, hipertansiyon ya da diabet gibi sorunlar olan gebelerde ciddi Kovid 19 enfeksiyonu gelişme riski, klinik durumda hızlı kötüleşme ihtimali, mekanik ventilasyon  ve yoğun bakım ihtiyacı, ölüm oranı yüksektir; bu nedenle eşlik eden bu tarz riskli durumları olan gebeler tanı alır almaz hastaneye yatırılarak yakın gözlem altına alınmaktadır. 

38 ° C ve  üstünde ateşi olan gebe bir kadında beraberinde Kovid 19 enfeksiyonu olan kişilerle temas öyküsü ve öksürük,  nefes almada zorluk, halsizlik, gribal semptomlar, baş ağrısı, kas ağrısı, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı, bulantı-kusma ya da ishal şikayetlerinden en az biri varsa mutlaka burun ve boğazdan sürüntü örneği alınarak test yapılmalı; test pozitif gelirse gebenin risk durumu değerlendirilerek ayaktan ya da hastaneye yatırılarak tedavi uygulanmalıdır. Belirtisi olmayan ya da hafif belirtilerle seyreden düşük riske sahip gebeler ayaktan tedavi önerilerek dinlenmeye ve sıvı alımına özen göstererek 2 hafta süreyle evinde izlenebilir; belirtilerinin ağırlaşması durumunda ise hastaneye başvurmalıdır. Gerekli olduğu durumlarda gebe kadınlarda hastalığa özel tedavilerin ya da özel önlemler alınarak akciğer filmi ya da tomografisi gibi tetkiklerin yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Tek başına Kovid19 enfeksiyonu bir sezaryanla doğum nedeni değildir; doğum şekli anne adayının ve bebeğin durumuna göre belirlenmektedir. Ancak enfekte gebenin durumunda kötüleşme, organ yetmezliği, gebe uterusa bağlı mekanik ventilasyonda zorluk ve bebeğin kalp seslerinde bozulma olması durumunda sezaryan kararı verilmektedir.  Doğum ve sezaryan esnasında anne adayının maskesini çıkarmaması; kişisel koruyucu ekipmanlı özel ekip tarafından doğurtulması ve sezaryan uygulanacaksa genel anestezi yerine spinal anestezi uygulanması uygun olacaktır.

 

  • Pandemi döneminde gebe takipleri nasıl olmalı? Gebeler hangi koruyucu önlemlere dikkat etmeli?

 

Hastalığın bulaşıcılık oranının yüksek olduğu göz önüne alınarak rutin gebelik takiplerinin sıklığı doktorunun önerileri doğrultusunda ayarlanmalı; maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralları haricinde de özel tedbirler alınarak mümkünse randevulu olarak, sağlık kuruluşunda mümkün olan en az sayıda insan olmasına dikkat edilerek ve en kısa sürede tamamlanacak şekilde uygulanmalıdır. Gebe kadınlar diğer insanlar ile 15 dakikadan uzun süre aynı kapalı ortamda kalmamaya dikkat etmeli; ev ve arkadaş ziyaretleri yapmamalı; kapalı ortamlar mutlaka pencere açılarak sık sık havalandırılmalı; öksürme/hapşırma sırasında tek kullanımlık mendil kullanılarak ağız ve burun kapatılmalı ve eller yıkanmalı; toplu taşıma ve kalabalık ortamlardan uzak durulmalı; hastalıktan korunmada birinci derecede önemli olan maske, sosyal mesafenin korunması, ellerin sık sık yıkanması, dezenfektan kullanımı ve ellerin temizlenmeden yüze, ağza değdirilmemesi şeklindeki genel kurallara uyulmalıdır.

 

 

  • Annedeki Kovid 19 enfeksiyonu bebeği nasıl etkiliyor?Kovid 19 lu gebe  doğumdan sonra bebeğini emzirmeli mi?

 

 Bu skonuda bilgilerimiz sınırlı olsa da belirtisiz ya da klinik olarak aşikar Kovid 19 enfeksiyonunun düşük riskini artırmadığını ancak erken doğum riskinde, ölü doğum riskinde ve sezaryanla doğum sıklığında bir miktar artışa neden olabileceğini biliyoruz. Bebekte Kovid 19 enfeksiyonuna bağlı anomali riskinde artış gösterilmemiştir ve  anne karnında bebeğe enfeksiyonun bulaşma ihtimalinin de yok denecek kadar az olduğu bilinmektedir. Bebeğe bulaş genellikle yenidoğan döneminde anne ile temas ve emzirme esnasında olmaktadır. Bu nedenle mümkünse hasta annenin doğumu izolasyon süresinin bitimine kadar ertelenebilir. Ayrıca hastalığın bebeğe anne sütü yoluyla değil anne ile temas nedeni ile geçtiği bilindiğinden anne doğumdan sonra birkaç önleme dikkat ederek bebeğini emzirebilir. Önerilen hasta annenin doğumdan sonra bebeğini maske ile emzirmesi, emzirmeden önce ellerini yıkaması ve yakın temastan kaçınarak bebeği ile sosyal mesafesini korumasıdır. Anne ve bebeğinin sağlığı açısından pandemi süresince hastane ve ev ziyaretleri uygun değildir.

 

  • Gebelerde ve emziren kadınlara Kovid 19  aşısı uygulanabilir mi?

Gebelik süresince canlı ya da zayıflatılmış virüs ya da bakteri aşılarının kullanılması önerilmemektedir; inaktive ya da ölü virüs aşıları ise gebeliğin herhangi bir döneminde uygulanabilir; ancak genellikle gebeliğin ilk 3 ayından sonra uygulanmaktadır. Ülkemizde Kovid 19 enfeksiyonunu önlemek için uygulanmasına başlanan inaktive virüs aşılarının gebeye ya da bebeğine zarar verdiğine dair bir herhangi bir bilgi yoktur ve gebe ya da emzirme dönemindeki kadınlara uygulanabilir. mRNA aşıları ise gebelerde ya da emziren kadınlarda test edilmemiştir; bebeğe ya da anne sütüne etkisi bilinmemektedir ancak etkinliğinin gebe olmayan kadınlardaki ile benzer olabileceği değerlendirilmektedir. Bu tip aşılar için de öneri hastalığın yaygınlığı dikkate alınarak hastalığa maruz kalındığında anne ve bebek için oluşabilecek riskler aşının yararından fazla ise uygun bilgilendirme sonrasında kararın kişiye bırakılması koşuluyla uygulanması şeklindedir.

Kıymetli hocama verdiği bilgiler için çok teşekkür ediyorum.

Sağlıcakla kalın

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.