Orhan ÖZATİK
Köşe Yazarı
Orhan ÖZATİK
 

Aşı Olmak Ya Da Olmamak

Belki de son günlerin bütün meselesi bu. Elbette verilecek tek cevap aşı olmak. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki tüm bilim insanları da Covid-19 pandemisinde, mevcut bilgiler ışığında, mutlaka aşılanmanın tek seçenek olduğunu söylemektedirler. Pandemi öncesi dönemlere, yani eski normale dönmenin tek yolu aşılanmaktan geçiyor. (Tabii eski normale tamamen dönmek tahminimizden daha fazla zaman almazsa). Sadece bizim ülkemizde ya da dünyanın gelişmiş ülkelerinde aşılamanın yapılması sorunu çözmeye yetmeyecektir. Küresel olarak aşılamanın yapılması gerekiyor. Aksi takdirde pandemi ile mücadelede başarı sağlanması mümkün olmayacaktır.   Ancak bu konuda çok fazla yazı yazıldı, televizyon programı yapıldı, sonunda insanların kafası da karıştı. Gazetelerin köşe yazarları da kafamızın karışmasına büyük katkı sağladılar. Tamam, aşı yaptıralım ama, ''Hangi aşıyı yaptıralım ?'' sorusu da kafamızda önemli bir yer tuttu.    Bugünkü yazımda Covid-19 pandemisinde, mevcut bilgilerimiz ile dünyada geliştirilen aşıları ve geliştirme aşamasında olan aşıları sizlere anlatmaya gayret edeceğim. Belki böylece aklımızda her hangi bir soru işareti kalmaz.   Geliştirilmekte olan aşıları 5 farklı kategoride değerlendirebiliriz. Bazı aşılar geleneksel yöntemler ile üretilirken, bazıları da daha önce hiç ruhsatlandırılmamış yöntemler ile yapılmaktadır. Bunlar:   1-Nükleik asit bazlı (DNA-RNA) aşılar, 2-Zayıflatılmış canlı aşılar 3-Ölü (inaktif) aşılar 4-Protein bazlı aşılar 5-Viral vektör (adeno virüs) aşıları   Mevcut bilgilerimizle ölü (inaktif) aşılar güvenilirliği konusunda en önde olan aşılar olarak değerlendirilmektedir.   Tüm ilaçların geliştirilme aşamasında olduğu gibi, aşılar da klinik öncesi ve klinik aşamasında yapılan çalışmalar sonucu insanların kullanımına hazırlanır. Klinik öncesi çalışmalar laboratuvarlarda ve deney hayvanları üzerinde yapılan denemeleri ifade ederken, klinik çalışmalar ise insanlar üzerinde yapılır. Klinik çalışmalara geçmeden önce mutlaka klinik öncesi çalışmalarda başarılı bir süreç geçirilmesi gerekir. Klinik çalışmalar ise faz 1 den faz 4 e kadar değişik aşamalardan geçer. Faz 1 de daha çok güvenlik çalışmaları yapılırken faz 2 de güvenlik ve etkili doz çalışmaları yapılır. Geliştirilen ilaç ve aşıların kullanıma sürülmesi ancak faz 3 çalışmaları tamamlandıktan sonra mümkün olabilmektedir. Faz 3 çalışmalarında güvenliliğin yanı sıra etkili olup olmadıkları araştırılır. Faz 4 de ise uzun süreli kullanım sırasında etkisi ve güvenliği araştırılır.   Ülkemizdeki en büyük tartışmalardan birisi de bizde uygulanacak olan aşıların faz 3 çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı üzerine. Yukarıdaki paragrafta değindiğim gibi faz 3 çalışmaları tamamlanmamış hiçbir aşı ülkemizde kesinlikle kullanılamaz ve kullanılmamalıdır.    21 Aralık 2020 tarihi itibarı ile tüm dünyada 236 adet aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan sadece 58 tanesi klinik aşamasına geçebilmiştir. Kırk tanesi faz 1 ve 2 aşamasındayken, sadece 18 tanesi faz 2 veya 3 aşamasındadır. Bu 236 aşı çalışmasından 11 tanesi Türkiye'de yapılmaktadır. Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilmekte olan aşılardan bir tanesinin (İnaktif) diğerlerinin bir adım önünde olduğu bildirilmektedir.   Şu anda Avrupa ve Amerika'da kullanım onayı alan aşılar yapılmaya başlanmıştır. Avrupa ülkelerinde başlanan aşılama çalışmalarının en iyi ihtimalle 2021 Aralık ayında tamamlanması öngörülmektedir. Bu çalışmalar sürerken uygulanan aşıların koruyuculuğunun ne kadar süre olacağı da görülecektir. Kısa süreli koruma elde edilirse aşılama çalışmalarının tekrarlanması da kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden pek çok ülke nüfuslarına yetecek miktarın yaklaşık 2 veya 3 katı kadar aşı sipariş etmişlerdir.   Ülkemizde 2 farklı aşının kullanılacağı görülüyor. Bunlar Çin aşısı olarak bilinen Sinovac ve Pfizer-Biontech aşıları.    Yazımın en başına dönecek olursak eğer, şu anki bilgilerimiz ışığında aşı olmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yok. Sağlık Bakanlığı'mızın da ifade ettiği gibi, Faz 3 çalışmalarını başarıyla tamamlamış olan aşılar vatandaşlarımıza belirli bir sıra dahilinde yapılacaktır. Tüm vatandaşlarımızın, güvenilirliği ve etkinliği bilimsel veriler ile ortaya konmuş, yani faz 3 çalışmalarından başarıyla geçmiş ve kullanım onayı almış aşıları yaptırmaları gerekir.   SAĞLICAKLA KALIN

Aşı Olmak Ya Da Olmamak

Belki de son günlerin bütün meselesi bu. Elbette verilecek tek cevap aşı olmak. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki tüm bilim insanları da Covid-19 pandemisinde, mevcut bilgiler ışığında, mutlaka aşılanmanın tek seçenek olduğunu söylemektedirler. Pandemi öncesi dönemlere, yani eski normale dönmenin tek yolu aşılanmaktan geçiyor. (Tabii eski normale tamamen dönmek tahminimizden daha fazla zaman almazsa). Sadece bizim ülkemizde ya da dünyanın gelişmiş ülkelerinde aşılamanın yapılması sorunu çözmeye yetmeyecektir. Küresel olarak aşılamanın yapılması gerekiyor. Aksi takdirde pandemi ile mücadelede başarı sağlanması mümkün olmayacaktır.

 

Ancak bu konuda çok fazla yazı yazıldı, televizyon programı yapıldı, sonunda insanların kafası da karıştı. Gazetelerin köşe yazarları da kafamızın karışmasına büyük katkı sağladılar. Tamam, aşı yaptıralım ama, ''Hangi aşıyı yaptıralım ?'' sorusu da kafamızda önemli bir yer tuttu. 

 

Bugünkü yazımda Covid-19 pandemisinde, mevcut bilgilerimiz ile dünyada geliştirilen aşıları ve geliştirme aşamasında olan aşıları sizlere anlatmaya gayret edeceğim. Belki böylece aklımızda her hangi bir soru işareti kalmaz.

 

Geliştirilmekte olan aşıları 5 farklı kategoride değerlendirebiliriz. Bazı aşılar geleneksel yöntemler ile üretilirken, bazıları da daha önce hiç ruhsatlandırılmamış yöntemler ile yapılmaktadır. Bunlar:

 

1-Nükleik asit bazlı (DNA-RNA) aşılar,
2-Zayıflatılmış canlı aşılar
3-Ölü (inaktif) aşılar
4-Protein bazlı aşılar
5-Viral vektör (adeno virüs) aşıları

 

Mevcut bilgilerimizle ölü (inaktif) aşılar güvenilirliği konusunda en önde olan aşılar olarak değerlendirilmektedir.

 

Tüm ilaçların geliştirilme aşamasında olduğu gibi, aşılar da klinik öncesi ve klinik aşamasında yapılan çalışmalar sonucu insanların kullanımına hazırlanır. Klinik öncesi çalışmalar laboratuvarlarda ve deney hayvanları üzerinde yapılan denemeleri ifade ederken, klinik çalışmalar ise insanlar üzerinde yapılır. Klinik çalışmalara geçmeden önce mutlaka klinik öncesi çalışmalarda başarılı bir süreç geçirilmesi gerekir. Klinik çalışmalar ise faz 1 den faz 4 e kadar değişik aşamalardan geçer. Faz 1 de daha çok güvenlik çalışmaları yapılırken faz 2 de güvenlik ve etkili doz çalışmaları yapılır. Geliştirilen ilaç ve aşıların kullanıma sürülmesi ancak faz 3 çalışmaları tamamlandıktan sonra mümkün olabilmektedir. Faz 3 çalışmalarında güvenliliğin yanı sıra etkili olup olmadıkları araştırılır. Faz 4 de ise uzun süreli kullanım sırasında etkisi ve güvenliği araştırılır.

 

Ülkemizdeki en büyük tartışmalardan birisi de bizde uygulanacak olan aşıların faz 3 çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı üzerine. Yukarıdaki paragrafta değindiğim gibi faz 3 çalışmaları tamamlanmamış hiçbir aşı ülkemizde kesinlikle kullanılamaz ve kullanılmamalıdır. 

 

21 Aralık 2020 tarihi itibarı ile tüm dünyada 236 adet aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan sadece 58 tanesi klinik aşamasına geçebilmiştir. Kırk tanesi faz 1 ve 2 aşamasındayken, sadece 18 tanesi faz 2 veya 3 aşamasındadır. Bu 236 aşı çalışmasından 11 tanesi Türkiye'de yapılmaktadır. Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilmekte olan aşılardan bir tanesinin (İnaktif) diğerlerinin bir adım önünde olduğu bildirilmektedir.

 

Şu anda Avrupa ve Amerika'da kullanım onayı alan aşılar yapılmaya başlanmıştır. Avrupa ülkelerinde başlanan aşılama çalışmalarının en iyi ihtimalle 2021 Aralık ayında tamamlanması öngörülmektedir. Bu çalışmalar sürerken uygulanan aşıların koruyuculuğunun ne kadar süre olacağı da görülecektir. Kısa süreli koruma elde edilirse aşılama çalışmalarının tekrarlanması da kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden pek çok ülke nüfuslarına yetecek miktarın yaklaşık 2 veya 3 katı kadar aşı sipariş etmişlerdir.

 

Ülkemizde 2 farklı aşının kullanılacağı görülüyor. Bunlar Çin aşısı olarak bilinen Sinovac ve Pfizer-Biontech aşıları. 

 

Yazımın en başına dönecek olursak eğer, şu anki bilgilerimiz ışığında aşı olmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yok. Sağlık Bakanlığı'mızın da ifade ettiği gibi, Faz 3 çalışmalarını başarıyla tamamlamış olan aşılar vatandaşlarımıza belirli bir sıra dahilinde yapılacaktır. Tüm vatandaşlarımızın, güvenilirliği ve etkinliği bilimsel veriler ile ortaya konmuş, yani faz 3 çalışmalarından başarıyla geçmiş ve kullanım onayı almış aşıları yaptırmaları gerekir.

 

SAĞLICAKLA KALIN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.