Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
Köşe Yazarı
Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
 

Aile Hayatında Doğruluk ve Doğruluk Eğitimi

Allah Teala, bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (et-Tevbe, 9/119). Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurur: “Bir konuda seni tasdik (sana inandığı halde) ettiği halde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir.” (Ebu Davud, Edeb, 71). Bilindiği üzere doğruluk (sadakat) peygamberlerde bulunması gerekli olan (vacib olan) sıfatlardan ve özelliklerden bir tanesidir. Bu gerçek, bizleri doğru olmaya ve doğruca yaşamaya sevk eden en önemli gerekçe olmalıdır. Aile bireylerinin birbirlerine bağlı olmaları, doğruluk üzere yaşamaları için en önemli etkendir.  Doğruluk; hayatın her anında ve yaşanılan her yerde olduğu gibi aile hayatımızda da çokça önemli olduğu gerçeğini, hepimizin bilmesi önem arz etmektedir. İşte bu ahlaki ilke, hepimizin kurtuluşudur. Doğruluk olmayan bir yerde, anlaşma ve iyilik ve de muhabbet olmaz. Doğruluk gerçeği, bizleri kapsayarak kuşatmalı ve süsleyerek bezemelidir. Doğruluk, hiçbir kimsenin unutmadan ve herkesin içini doldurarak yaşaması ve yaşam tarzı haline getirmesi gerekli olan bir husustur. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmaktadır: “Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık ve hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.” (İbn Hanbel, 2, 349). Aile kurumu; doğruluk, şefkat, merhamet, sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörü üzerine kurulan mahrem bir kurumdur. Ailenin kurucu değerlerine eşlerin sahip çıkarak, birbirlerini mutlu etmeleri ve birbirlerini kırmadan hayatlarını yaşamaları, ailenin kuruluş amacıdır. Huzuru, doğrulukla beraber harmanlayarak yaşamak; aile bireylerini hem dünyada ve hem de ahirette bahtiyar edecektir. Yalan, hile, dolandırıcılık, fitne, fesat, riya, ihanet ve her türlü kötü ahlakın panzehiri ve alternatifi olan doğruluk; zor da olsa yaşanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Aile içerisinde bulunan tüm bireyler, doğruluk ekseni üzerinde birleşerek ilişkilerini düzenlemeliler. Doğruluk; yıkılmak istenen ve en son kalemiz olan ailemizde ve her işimizde hâkim olmalıdır. Yine aile hayatımızın sürmesi ve iki cihan saadetimizin gerçekleşmesi de doğruluk üzere yaşayarak; dosdoğru olmamıza bağlıdır. Doğruluk ilkesiyle, aile bireyleri çok önemli ve başarılı işler yaparak meydana gelebilecek olan birçok sorunu da çözüme kavuştururlar. Bizler, doğruluk eğitimi gibi diğer önemli eğitimleri ilk olarak, ailemizde almaktayız. Annelerimiz, bizlerin ilk öğretmenleridir. Annelerin doğru yaşamaları ve eğitimli olmaları demek; çocukların da doğru yetişmelerinin önünü açacaktır. Doğruluğun toplumda ve dünyada hâkim olması, annelerin çok iyi eğitimli olmalarına ve yetişmelerine bağlıdır. Doğruluk egemen oluncaya kadar herkes üzerine düşen görevi, en güzel bir şekilde yerine getirmelidir. Herkesin doğru olma hakkı olduğu gibi, doğru yaşama sorumluluğu da vardır. Bu sorumluluktan hiçbir kimse kaçamaz. Bir kimse, kendisine doğru davranılmasını istiyorsa; başkalarına da doğru davranmalıdır. Tüm dünyada doğruluğun yaşanarak hâkim olması ümit ve temennisiyle efendim. Allah'a emanet olun.  ■ BİR AYET-İ KERİME  “Şüphesiz ki, sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola (iletir) eriştirir. O, doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.” (el-Kasas, 28 /56). ■ BİR HADİS-İ ŞERİF “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk (insanı) iyiliğe, iyilik te cennete götürür. Kişi, devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında 'doğru/sıddık' olarak tescillenir. Yalandan sakının! Çünkü yalan (insanı) kötülüğe, kötülük te cehenneme götürür. Kişi, devamlı yalan söyler, yalan peşinden koşarsa Allah katında 'yalancı/kezzab' olarak tescillenir.” (Müslim, Birr, 105). ■ BİR DUA Allah'ım! Bizleri geçimli olanlardan eyle, bizleri her türlü kötü ahlaktan koruyarak muhafaza buyur, bizleri doğru olanlarla beraber eyle, bizleri doğruluğun savunucuları eyle, bizleri doğruluktan ayırma, bizleri ailelerimizle beraber mutlu, huzurlu ve bahtiyar eyle, aile bireylerimizi hayırlı bir hayat yaşamalarını ihsan eyle ve bizleri güzel ahlak sahibi eyle ve de bizleri yalancının şerrinden koruyarak muhafaza buyur. ■ BİR FETVA Doğruluk, İslam dininin ve ahlakının en önemli ilkesidir. Her Müslüman doğru yaşamalıdır ve doğrularla beraber olmalıdır. Doğruluk, başımızın tacıdır ve gönlümüzün ilacıdır. Doğruluktan ayrılan istikamet üzere olmaktan uzaklaşır. Doğruluk üzere olmak için doğruluğun istenmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Müslüman kendisine nasıl doğrulukla davranılmasını istiyorsa, başkasına da doğru davranmalıdır. Yalan ve ihanet, münafığın alametidir. Caiz değildir.

Aile Hayatında Doğruluk ve Doğruluk Eğitimi

Allah Teala, bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (et-Tevbe, 9/119). Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurur: “Bir konuda seni tasdik (sana inandığı halde) ettiği halde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir.” (Ebu Davud, Edeb, 71). Bilindiği üzere doğruluk (sadakat) peygamberlerde bulunması gerekli olan (vacib olan) sıfatlardan ve özelliklerden bir tanesidir. Bu gerçek, bizleri doğru olmaya ve doğruca yaşamaya sevk eden en önemli gerekçe olmalıdır. Aile bireylerinin birbirlerine bağlı olmaları, doğruluk üzere yaşamaları için en önemli etkendir. 

Doğruluk; hayatın her anında ve yaşanılan her yerde olduğu gibi aile hayatımızda da çokça önemli olduğu gerçeğini, hepimizin bilmesi önem arz etmektedir. İşte bu ahlaki ilke, hepimizin kurtuluşudur. Doğruluk olmayan bir yerde, anlaşma ve iyilik ve de muhabbet olmaz. Doğruluk gerçeği, bizleri kapsayarak kuşatmalı ve süsleyerek bezemelidir. Doğruluk, hiçbir kimsenin unutmadan ve herkesin içini doldurarak yaşaması ve yaşam tarzı haline getirmesi gerekli olan bir husustur. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmaktadır: “Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık ve hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.” (İbn Hanbel, 2, 349).

Aile kurumu; doğruluk, şefkat, merhamet, sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörü üzerine kurulan mahrem bir kurumdur. Ailenin kurucu değerlerine eşlerin sahip çıkarak, birbirlerini mutlu etmeleri ve birbirlerini kırmadan hayatlarını yaşamaları, ailenin kuruluş amacıdır. Huzuru, doğrulukla beraber harmanlayarak yaşamak; aile bireylerini hem dünyada ve hem de ahirette bahtiyar edecektir. Yalan, hile, dolandırıcılık, fitne, fesat, riya, ihanet ve her türlü kötü ahlakın panzehiri ve alternatifi olan doğruluk; zor da olsa yaşanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Aile içerisinde bulunan tüm bireyler, doğruluk ekseni üzerinde birleşerek ilişkilerini düzenlemeliler.

Doğruluk; yıkılmak istenen ve en son kalemiz olan ailemizde ve her işimizde hâkim olmalıdır. Yine aile hayatımızın sürmesi ve iki cihan saadetimizin gerçekleşmesi de doğruluk üzere yaşayarak; dosdoğru olmamıza bağlıdır. Doğruluk ilkesiyle, aile bireyleri çok önemli ve başarılı işler yaparak meydana gelebilecek olan birçok sorunu da çözüme kavuştururlar. Bizler, doğruluk eğitimi gibi diğer önemli eğitimleri ilk olarak, ailemizde almaktayız. Annelerimiz, bizlerin ilk öğretmenleridir. Annelerin doğru yaşamaları ve eğitimli olmaları demek; çocukların da doğru yetişmelerinin önünü açacaktır. Doğruluğun toplumda ve dünyada hâkim olması, annelerin çok iyi eğitimli olmalarına ve yetişmelerine bağlıdır.

Doğruluk egemen oluncaya kadar herkes üzerine düşen görevi, en güzel bir şekilde yerine getirmelidir. Herkesin doğru olma hakkı olduğu gibi, doğru yaşama sorumluluğu da vardır. Bu sorumluluktan hiçbir kimse kaçamaz. Bir kimse, kendisine doğru davranılmasını istiyorsa; başkalarına da doğru davranmalıdır. Tüm dünyada doğruluğun yaşanarak hâkim olması ümit ve temennisiyle efendim. Allah'a emanet olun. 

■ BİR AYET-İ KERİME 
“Şüphesiz ki, sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola (iletir) eriştirir. O, doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.” (el-Kasas, 28 /56).

■ BİR HADİS-İ ŞERİF
“Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk (insanı) iyiliğe, iyilik te cennete götürür. Kişi, devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında 'doğru/sıddık' olarak tescillenir. Yalandan sakının! Çünkü yalan (insanı) kötülüğe, kötülük te cehenneme götürür. Kişi, devamlı yalan söyler, yalan peşinden koşarsa Allah katında 'yalancı/kezzab' olarak tescillenir.” (Müslim, Birr, 105).

■ BİR DUA
Allah'ım! Bizleri geçimli olanlardan eyle, bizleri her türlü kötü ahlaktan koruyarak muhafaza buyur, bizleri doğru olanlarla beraber eyle, bizleri doğruluğun savunucuları eyle, bizleri doğruluktan ayırma, bizleri ailelerimizle beraber mutlu, huzurlu ve bahtiyar eyle, aile bireylerimizi hayırlı bir hayat yaşamalarını ihsan eyle ve bizleri güzel ahlak sahibi eyle ve de bizleri yalancının şerrinden koruyarak muhafaza buyur.

■ BİR FETVA
Doğruluk, İslam dininin ve ahlakının en önemli ilkesidir. Her Müslüman doğru yaşamalıdır ve doğrularla beraber olmalıdır. Doğruluk, başımızın tacıdır ve gönlümüzün ilacıdır. Doğruluktan ayrılan istikamet üzere olmaktan uzaklaşır. Doğruluk üzere olmak için doğruluğun istenmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Müslüman kendisine nasıl doğrulukla davranılmasını istiyorsa, başkasına da doğru davranmalıdır. Yalan ve ihanet, münafığın alametidir. Caiz değildir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.