Kurban kesmek, şartları tutan zengin Müslümanlara vacip olan malla yapılan bir ibadettir. Malla yapılan ibadetlerde vekalet verilebilir. Hicretin ikinci yılında meşru kılınan ve ilk insandan beri var olan ve kıyamete kadar da devam edecek olan kurban ibadeti, Kitap ve Sünnet ile meşru kılınmıştır. Eda ettiğimiz ibadetlerin yapılışını biz Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’den öğreniyoruz. Çünkü Allah Teala, ilk olarak Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’e bildiriyor ve ilk olarak O uyguluyor sahabe-i kiramın önünde. Allah Teala, konumuzla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (el-Kevser, 108/2). Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse, sakın bizim mescidimize yaklaşmasın.” (İbn Mace, Edahi, 2).
Aslında şunu da ifade etmek gerekir ki, kurban tüm ibadetlerin de ortak ismidir. Çünkü biz Müslümanlar, eda etmiş olduğumuz ibadetlerle hep niyetimiz, Allah Teala’ya yaklaşmaktır. Kurbanı da şöylece tanımlamamız mümkündür: Kurban; Allah Teala’ya yaklaşmak niyetiyle ve O’nun rızasına nail olmak için, Kurban Bayramı günlerinde, ibadet gayesiyle ve Allah Teala’nın ismiyle O’ndan izin alınarak kesilerek eda edilen, belirli cins ve özellikte olan küçük baş ve büyük baş hayvana verilen isimdir.
İki gözü veya bir gözü kör, kemikleri içerisinde iliği kalmamış derecede zayıf, dişlerin çoğu düşmüş, kulaksız doğan, ayağı yere basıp kesileceği yere kadar gidemeyecek kadar zayıf, hasta, kulağının veya kuyruğunun çoğu gitmiş ve memelerinin başları kurumuş veya kesilmiş olan hayvanlar kurban edilemez. Yaratılıştan boynuzsuz veya boynuzu biraz kırık olması, kulaklarının delik veya eninden yarılmış olması, şaşı, uyuz ve deli olması kurbanlık olmaya engel değildir. Elbette Müslüman, Allah Teala için her ibadetin en iyisini yapmak ister. Bundan dolayı kusursuz ve semiz olan hayvanı Allah Teala’ya yakınlaşmak için kurban etmelidir. Ömrümüzde sayılı bir şekilde gerçekleştirdiğimiz Kurban ibadetini en güzel bir şekilde yapmak hususunda elimizden gelen gayreti göstermek durumundayız. Kurbanlık hayvana, eziyet edilmez ve en güzel bir şekilde muamele edilir bıçak bilenir ve gösterilmez. Kurban ibadetiyle ilgili olarak Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. (Ey Muhammed) iyilik edenleri müjdele.” (el-Hac, 22/37).
Bayram namazı kılınmayan yerlerde sabah namazından sonra kesilebilen Kurban, bayram namazı kılınan yerlerde ise, bayram namazından sonra kesilir. Kurban, ismiyle müsemma olarak Allah Teala’ya yakınlaşma vesilesi olarak ifade edilir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurdu: “Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetime uymuş olur.” (Buhari, İdeyn, 3).
Yine konumuzla ilgili olarak şöyle buyurur: “Ademoğlu Kurban bayramı günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun, (bu iş size zor gelmesin).” (Tirmizi, Edahi,1).
Yaratılış gayemiz olan (ez-Zariyat, 51/56) kulluk görevlerimizi, tüm benliğimizle ve içten gelerek ve de samimiyetle yerine getirmek en önemli görevimizdir. Bu görevlerimizi ihmal edip aksatamayız. Hikmetlerini kavrayarak kurban ibadetini yerine getirerek bizden sonraki Müslümanlara nakletmek bizim için önem arz etmektedir. Her ibadetin hikmetleri olduğu gibi kurban ibadetinin de birçok hikmetleri vardır. Ama biz Müslümanlar ibadetlerimizi Allah Teala’nın rızasını kazanmak için yaparız. Yaklaşan Kurban Bayramınızı en içten ve samimi dileklerimle tebrik ederim. Bayramın tüm Müslümanlara ve insanlık alemine barış, huzur ve esenlik getirmesini Allah Teala’dan dua ve niyaz ederim efendim. Tüm herkese selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunarım. Allah ‘a emanet olun.
BİR AYET-İ KERİME
“De ki: (Ey Muhammed) Şüphesiz ki, benim namazım da diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de alemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emr olundum. Ben Müslümanların ilkiyim.” (En’am, 6/162-163).
BİR HADİS-İ ŞERİF
Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’e ashabı: “Ey Allah’ın Resülü bu kurbanlar nedir?” dediler. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Babanız İbrahim’in sünnetidir.” diye cevap verdi. (İbn Mace, Edahi, 3).
BİR DUA
Ey Rabbimiz! Bizleri sana gerçekten ve hakkıyla ibadet edenlerden eyle, kestiğimiz ve keseceğimiz kurbanlarımızı en güzel bir şekilde ve yakın zamanda kabul buyur, eda ettiğimiz / eda edeceğimiz bayram namazımızı ve kurban ibadetimizi, izzet-i ikramlarımızı ve ziyaretlerimizi ve de bayramlaşmalarımızı kabul eyle, bizleri kurban ibadetinin sırrını ve anlamını anlayan ve de anlatanlardan eyle, kurban ibadetini gerçekleştirmek için çabalayan ve gayret gösteren kullarından eyle bizleri Allah’ım! Bizleri sabırlı, sebatlı ve sağduyulu bir şekilde Kurban Bayramı’nı ihya edenlerden eyle, bizlere firaset, basiret, anlayış, kavrayış ve birlik-beraberlik ve de dirlik-düzenlik ihsan eyle ve hac ibadeti yapan kardeşlerimize kolaylıklar lütfeyle.
BİR FETVA
Bir kimsenin kurban ibadetiyle yükümlü olması için şu dört şart aranmaktadır.
1-Müslüman olmak
2-Akıllı olmak ve erginlik çağına erişmiş olmak
3-Mukim olmak
4- Nisap miktarı mala sahip olmak, belirli mali güce sahip olmak.
Bayram tatili için yurt içi ve yurt dışı geziye çıkan, yazlığa giden veya anne-babasını ziyarete gidenler, önceden önlem alarak kurbanlarını vekaleten kestirmeleri veya bulundukları yerde kesmesi /kestirmesi daha uygundur. Elbette bayram trafiğine de dikkat etmek gerekmektedir. Çokça kazalar olmakta ve çokça mal veya can telefi olabilmektedir. Kurban ibadetinin ve bayramın kazasız ve belasız bir şekilde geçirilmesi için çokça dikkat gerekmektedir ve kurallara uyulması önem arz etmektedir. Zekât ve fitre ibadetini gerçekleştiren Müslümanlar, kurban ibadetini de eda ederler. Nisap miktarı hesaplanırken 80,18 gram altın miktarı ölçü olarak alınmalıdır. Nisap miktarında üzerinden bir yıl geçme şartı ve malın artıcı olma şartı kurban ibadetinde zekâtta olduğu gibi aranmamaktadır. Şartları tutan her mükellefin, kendi adına kurban kesmesi Hanefi mezhebine göre vaciptir. Diğer mezheplere göre sünnettir.