Mehmet GÜREL
Köşe Yazarı
Mehmet GÜREL
 

Yemek kültürü...

“Kalbe giden yol, mideden geçer.” demişler. En azından erkekler için öyleymiş... Eskiden kendini beğendirmek isteyen kadınlar, sevdalılarına yemek pişirerek kur yaparlarmış çünkü..! Tabi eskiden... Şaka bir yana, yemek yemenin sadece karın doyurmak anlamına gelmediği günümüzde, bir sürü yemek programız ve şeflerimiz, YouTube’da abonesi olduğumuz fenomenlerimiz hatta bunlardan cesaretle yaratıcı olanlarımız bile var. Hiçbiri yoksa, iyi yemeklerin yapıldığı yerleri bilenlerimiz var... Yani iyi yemek yapan lokantalarımız var. Her yörenin kendi yemek kültürü oluşmuş... Günümüzde artık yediğimiz yemeklerin en az yarısını (hatta yüzde doksanını) dışarıdan yiyoruz. Dışarıdan yemek deyince; ev dışında, bir işletme tarafından üretilen ve servis edilen yiyecek ve içecekleri ücret ödeyerek tüketmek anlamında. Dışarıdan yemek, Corona günlerinde, paket servislerinin ticari zirvesini yaşanması ile biraz daha hayatımıza girdi. Evlerimizde daha az yemek pişirir olduk. Sabah işe gidenler, güzel poğaça, börek, simit yapan pastanelere uğruyorlar. Öğlenleri, bugün ne yesek soruları, akşamları ise bir arkadaş veya aile topluluğu ile yapılan programlar… Çağımız, üretim yapmayı öngörüyor. Bunu gerçekleştirirken de zaman ve ekonomi ön plana çıkıyor. Öncelikle, kadınların iş hayatına ve ülke üretimine daha çok katıldığı toplumlar daha fazla dışarıda yemek yiyor. Bunu, gelişimin ve ilerlemenin sonuçlarından sayabiliriz. Yani, ev hanımlığı müessesesinin azalmasının, kadın ve erkeğin ön saflarda çalışmasının, ülke kalkınmasını çok daha hızlandıracağı açıktır... (Bu sözlerimi cinsiyet ayrımcılığı gibi görmeyin lütfen. Maalesef toplumumuzda -aslında dünyada- yüzyıllarca, kadına bu rol biçilmişti. Benimsediğimden değil...) Tabi bir de işin kolaya kaçma yönü de var. Aile bireyleriyle, arkadaşlarla birlikte olmak, sosyalleşmek var. Değişik lezzetleri tatmak var. Sevilenleri tekrar tekrar yemek var. İşte bu nedenle şöyle bir düşündüm, Kütahya’da iyi yemek yapan yerleri tekrar hatırlayayım, nereler vardı dedim. Uzun süredir Kütahya’dan uzakta (çok değil 90 km.) yaşadığımdan yeni mekanları bilemiyorum. Lütfen, yorumlarınızı bekliyorum, iyi olduğu düşündüğünüz yemek ve işletmeyi yazabilirsiniz...   - Dede’nin köftesi, ekmek kadayıfı...(Dinozorluğumu fark ettim, çocukluğumun lezzeti..) - Dede’nin veliahttı Köfteci Mehmet Ali (O da kapandı...) - Özler Lokantası’nın kuzu haşlaması (Rahmetli Babam pek severdi.), ev yemekleri... - İskender’in İskender’i... - Çınar Köfte, (Özel domatesli turşu sosu ile deneyin)... - Can Can Büfe sosislisi (Yorum yok, bir tek yediğinizin lezzetini duymazsınız...) - Kebapçı Seyfi (Ah keşke açık olsa, o lahmacunu, kebapları yiyebilsek...) - İnci pastanesi (özellikle dondurması ve pastası...) - Şimdi bilmediğim (herhalde her yerde olduğu gibi yeni açılmıştır) pek çok tantunici, çiğköfteci... - .....   Başka var mı..? Varsa lütfen yazın... Bir şehre yakışan, meşhur bu kadarcık mı lezzet durağı var..? Kütahya’dakileri bilmiyorum ancak şu anda yaşadığım yerde size en az elli işletme ve değişik lezzet sunan mekân sayabilirim... Yöresel yemek yaptıklarını sananları ve mangalcıları yazmıyorum, özel lezzetlerini göremedim veya ben bilmiyorum... Mantı (haşlamasıyla, tepsisiyle), kulak mantı (peynirli, yoğurtsuz, bol tereyağlı...), cimcik (cimcik yoğurdu ve tereyağlı), gözleme (haşhaşlı, kaymaklı,..), şibit (ıspanaklı, peynirli, patatesli,..), tahinli pide, dolamber böreği, tosunum, hamursuz, tirit, göveç, sıkıcık, kapuska, yaprak sarma, Ilıbada (labada) dolması, ekmek kadayıfı (dombey kaymaklı), kabak tatlısı (kaymaklı veya cevizli), domates turşusu, armut turşusu (yağ armudundan), daha bilemediğim, aklıma gelmeyenler... Kıyaslamak için söylüyorum, Kayseri’de mantıcılar, Kastamonu’da pastırmacılar, Taşköprü’de kuyu kebapçılar, Şanlıurfa’da kebapçılar, Diyarbakır’da ciğerdiler, Van’da kahvaltıcılar, Gaziantep’te lahmacuncular, baklavacılar, Edirne’de yaprak ciğerciler, Aydın’da çöp şişçiler, Eskişehir’de çibörekçiler, Samsun’da pideciler, Afyon’da kadayıfçılar, kavurmacılar, Hatay’da künefeciler, Adapazarı’nda ıslama köfteciler, Antalya’da köfte piyazcılar, İstanbul’da balık ekmekçiler, nohutlu pilavcılar, paça çorbacıları, midyeciler, kebapçılar,… Ege’de balıkçılar, mezeciler............. ……….. Şehirde kim el almış, hangisi bölgede, ülkede, dünyada ünlenmiş. Kütahya’ya nasıl hizmet etmiş, adını duyurmuş? Şehirde kaç lezzet durağı var..? Hangisi kapısının önüne tur otobüsleri için park yeri düşünmüş..? Hangi başka şehirde, Kütahya yemekleri lokantası var..? Yarışmalarda hangi yemeğimiz konu ediliyor..? Şehir lezzetlerini, şehrin kendisi talep etmediği ve yemediği sürece dışarıdan gelenlere nasıl ikram eder, beğendirir..? Dışarıda (ev dışında) yemek yemek, ayrı bir kültürdür. Sadece öğrenci, bekar, turist, düğün, dernek için lokanta açılıyorsa, o şehrin yemek kültürü yoktur, geleceğe aktarmıyor demektir. Lahmacuncu, önce kendi lahmacununu yiyebilmeli... Yemek kültürü, bir yörenin en önemli silahıdır. Diğerlerinden farklılığını, üstünlüğünü gösterdiği çekim unsurudur... Bu kültürün ve şehrin yaşaması için lütfen dışarıda yemek yiyin, kaliteyi arayın, misafirinizi beğendiğiniz lokantaya götürün, arkadaşlarınızla şehirde yemek yiyin, lezzet aldığınızı meşhur edin. Dışarıdan gelenlere ne ikram ettiğinizi bir görün... Beğenmiyorsanız siz bir işletme açın. En iyi yaptığınız yemeği pazarlayın. Bir sürü, evlere mantı, cimcik, börek, tarhana yapan hanım var, biliyorum. Bu lezzetleri daha profesyonelce yapabilirsiniz. Güç meselesiyse yerel yönetim veya Mülki Amir yardım edebilir, yol gösterebilir. Aslında göstermeliler de. Öncü olmalılar. Bu konuda yapılmış örneklere bakmaları yeterli... İnsanlar gördüklerine değil doyduklarına yönelir. Lezzetli olan yok olmaz. Gelişir... Sağlıcakla kalın...

Yemek kültürü...

“Kalbe giden yol, mideden geçer.” demişler. En azından erkekler için öyleymiş...

Eskiden kendini beğendirmek isteyen kadınlar, sevdalılarına yemek pişirerek kur yaparlarmış çünkü..!

Tabi eskiden...

Şaka bir yana, yemek yemenin sadece karın doyurmak anlamına gelmediği günümüzde, bir sürü yemek programız ve şeflerimiz, YouTube’da abonesi olduğumuz fenomenlerimiz hatta bunlardan cesaretle yaratıcı olanlarımız bile var.

Hiçbiri yoksa, iyi yemeklerin yapıldığı yerleri bilenlerimiz var...

Yani iyi yemek yapan lokantalarımız var. Her yörenin kendi yemek kültürü oluşmuş...

Günümüzde artık yediğimiz yemeklerin en az yarısını (hatta yüzde doksanını) dışarıdan yiyoruz. Dışarıdan yemek deyince; ev dışında, bir işletme tarafından üretilen ve servis edilen yiyecek ve içecekleri ücret ödeyerek tüketmek anlamında.

Dışarıdan yemek, Corona günlerinde, paket servislerinin ticari zirvesini yaşanması ile biraz daha hayatımıza girdi. Evlerimizde daha az yemek pişirir olduk.

Sabah işe gidenler, güzel poğaça, börek, simit yapan pastanelere uğruyorlar. Öğlenleri, bugün ne yesek soruları, akşamları ise bir arkadaş veya aile topluluğu ile yapılan programlar…

Çağımız, üretim yapmayı öngörüyor. Bunu gerçekleştirirken de zaman ve ekonomi ön plana çıkıyor. Öncelikle, kadınların iş hayatına ve ülke üretimine daha çok katıldığı toplumlar daha fazla dışarıda yemek yiyor. Bunu, gelişimin ve ilerlemenin sonuçlarından sayabiliriz.

Yani, ev hanımlığı müessesesinin azalmasının, kadın ve erkeğin ön saflarda çalışmasının, ülke kalkınmasını çok daha hızlandıracağı açıktır...

(Bu sözlerimi cinsiyet ayrımcılığı gibi görmeyin lütfen. Maalesef toplumumuzda -aslında dünyada- yüzyıllarca, kadına bu rol biçilmişti. Benimsediğimden değil...)

Tabi bir de işin kolaya kaçma yönü de var. Aile bireyleriyle, arkadaşlarla birlikte olmak, sosyalleşmek var. Değişik lezzetleri tatmak var. Sevilenleri tekrar tekrar yemek var.

İşte bu nedenle şöyle bir düşündüm, Kütahya’da iyi yemek yapan yerleri tekrar hatırlayayım, nereler vardı dedim.

Uzun süredir Kütahya’dan uzakta (çok değil 90 km.) yaşadığımdan yeni mekanları bilemiyorum. Lütfen, yorumlarınızı bekliyorum, iyi olduğu düşündüğünüz yemek ve işletmeyi yazabilirsiniz...

 

- Dede’nin köftesi, ekmek kadayıfı...(Dinozorluğumu fark ettim, çocukluğumun lezzeti..)

- Dede’nin veliahttı Köfteci Mehmet Ali (O da kapandı...)

- Özler Lokantası’nın kuzu haşlaması (Rahmetli Babam pek severdi.), ev yemekleri...

- İskender’in İskender’i...

- Çınar Köfte, (Özel domatesli turşu sosu ile deneyin)...

- Can Can Büfe sosislisi (Yorum yok, bir tek yediğinizin lezzetini duymazsınız...)

- Kebapçı Seyfi (Ah keşke açık olsa, o lahmacunu, kebapları yiyebilsek...)

- İnci pastanesi (özellikle dondurması ve pastası...)

- Şimdi bilmediğim (herhalde her yerde olduğu gibi yeni açılmıştır) pek çok tantunici, çiğköfteci...

- .....

 

Başka var mı..?

Varsa lütfen yazın...

Bir şehre yakışan, meşhur bu kadarcık mı lezzet durağı var..?

Kütahya’dakileri bilmiyorum ancak şu anda yaşadığım yerde size en az elli işletme ve değişik lezzet sunan mekân sayabilirim...

Yöresel yemek yaptıklarını sananları ve mangalcıları yazmıyorum, özel lezzetlerini göremedim veya ben bilmiyorum...

Mantı (haşlamasıyla, tepsisiyle), kulak mantı (peynirli, yoğurtsuz, bol tereyağlı...), cimcik (cimcik yoğurdu ve tereyağlı), gözleme (haşhaşlı, kaymaklı,..), şibit (ıspanaklı, peynirli, patatesli,..), tahinli pide, dolamber böreği, tosunum, hamursuz, tirit, göveç, sıkıcık, kapuska, yaprak sarma, Ilıbada (labada) dolması, ekmek kadayıfı (dombey kaymaklı), kabak tatlısı (kaymaklı veya cevizli), domates turşusu, armut turşusu (yağ armudundan), daha bilemediğim, aklıma gelmeyenler...

Kıyaslamak için söylüyorum, Kayseri’de mantıcılar, Kastamonu’da pastırmacılar, Taşköprü’de kuyu kebapçılar, Şanlıurfa’da kebapçılar, Diyarbakır’da ciğerdiler, Van’da kahvaltıcılar, Gaziantep’te lahmacuncular, baklavacılar, Edirne’de yaprak ciğerciler, Aydın’da çöp şişçiler, Eskişehir’de çibörekçiler, Samsun’da pideciler, Afyon’da kadayıfçılar, kavurmacılar, Hatay’da künefeciler, Adapazarı’nda ıslama köfteciler, Antalya’da köfte piyazcılar, İstanbul’da balık ekmekçiler, nohutlu pilavcılar, paça çorbacıları, midyeciler, kebapçılar,… Ege’de balıkçılar, mezeciler.............

………..

Şehirde kim el almış, hangisi bölgede, ülkede, dünyada ünlenmiş. Kütahya’ya nasıl hizmet etmiş, adını duyurmuş? Şehirde kaç lezzet durağı var..? Hangisi kapısının önüne tur otobüsleri için park yeri düşünmüş..?

Hangi başka şehirde, Kütahya yemekleri lokantası var..? Yarışmalarda hangi yemeğimiz konu ediliyor..?

Şehir lezzetlerini, şehrin kendisi talep etmediği ve yemediği sürece dışarıdan gelenlere nasıl ikram eder, beğendirir..?

Dışarıda (ev dışında) yemek yemek, ayrı bir kültürdür. Sadece öğrenci, bekar, turist, düğün, dernek için lokanta açılıyorsa, o şehrin yemek kültürü yoktur, geleceğe aktarmıyor demektir.

Lahmacuncu, önce kendi lahmacununu yiyebilmeli...

Yemek kültürü, bir yörenin en önemli silahıdır. Diğerlerinden farklılığını, üstünlüğünü gösterdiği çekim unsurudur...

Bu kültürün ve şehrin yaşaması için lütfen dışarıda yemek yiyin, kaliteyi arayın, misafirinizi beğendiğiniz lokantaya götürün, arkadaşlarınızla şehirde yemek yiyin, lezzet aldığınızı meşhur edin. Dışarıdan gelenlere ne ikram ettiğinizi bir görün...

Beğenmiyorsanız siz bir işletme açın. En iyi yaptığınız yemeği pazarlayın. Bir sürü, evlere mantı, cimcik, börek, tarhana yapan hanım var, biliyorum. Bu lezzetleri daha profesyonelce yapabilirsiniz. Güç meselesiyse yerel yönetim veya Mülki Amir yardım edebilir, yol gösterebilir. Aslında göstermeliler de. Öncü olmalılar. Bu konuda yapılmış örneklere bakmaları yeterli...

İnsanlar gördüklerine değil doyduklarına yönelir. Lezzetli olan yok olmaz. Gelişir...

Sağlıcakla kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.