Mehmet GÜREL
Köşe Yazarı
Mehmet GÜREL
 

Bol toprak...

Bol toprak...   Bazı kavramlar anlamları bilinmeden, başka anlamlarda kullanıldığında, zamanla kendi anlamlarını kaybedip yeni anlamlara bürünürler. Dolayısıyla anlamları değişir ve nesiller arası kavram kargaşası yaşanmaya başlar, kuşaklar birbirlerini anlayamaz hale gelir.   Gençliğimizde “Selam moruk...” diye merhabalaşmak, bir aralar modaydı. Dedem ile gençliğimde görüşüp, bunu söyleseydim, beni bastonuyla kovalardı herhalde. Moruk; yaşı oldukça ilerlemiş, çökmüş erkek, yaşlı, ihtiyar erkek anlamındadır. Oysa, samimiyetle selam vermek isterken, ona (dedem açısından) hakaret etmiş olurdum...   Bu nedenle konuşmalarımızda, yazılarımızda anlamını bildiğimiz kavramları kullanmalıyız. Bazen istenmeyen nahoş durumlar oluşmasına hatta karşımızdakilerin kırılmasına neden olabiliriz. Kullandığımız kelimelerin sadece anlamlarını bilerek değil, karşımızdaki tarafından ne anlama geldiğini bilerek konuşmak ise iletişim uzmanlığıdır...   Başka bir örnek;   Kaybettiğimiz bir kişinin arkasından ne deriz?   Mutlaka iyi konuşmaya çalışmak adettendir, ölenin ardından kötü konuşulmaz. Teamülümüz (Alışkanlığımız) hala geçerliliğini korumaktadır.   “Allah rahmet eylesin.” “Allah yerinde dinlendirsin.” “Nurlarda (Işıklarda) yatsın” “Toprağı bol olsun.”   Sizin aklınızdan hangisi geçer..? Hangisini söylersiniz..?   …………….   Ölen kişinin ardından söylenen bu sözler, onun (söyleyenin de) inançlarını belli eder desem.   İlk üçü, müslümanların ardından söylenmektedir. Allah bağışlasın affetsin, dünya yorgunluğunu cennette dinlendirsin, cennet aydınlığında yatırsın anlamlarında söylenir.   Oysa, “Toprağı bol olsun.” Temennisi, aslında (Müslüman olmayan ölüler için) “hayırla anılacak kişiydi, ruhu sükûn içinde olsun, mezarında rahat yatsın” anlamında iyi dilek sözü olarak kullanılır. İslam inancında, Müslüman olmayanların, Allah’a şirk (eş) koşanların, Ahirette cezalandırılacağına inanılır. Ceza mekanlarının, hücrelerin dar, mükafat mekanlarının ise saray gibi geniş olacağı hayal edilir. İyi olduğu düşünülen, sevilen gayri Müslümlerin mükafatlandırılarak bol topraklı, geniş mekanlarda yatırılması temennisinde bulunulur. Bu nedenle, sevilen Gayri Müslümlere (Müslüman olmayanlara)  “Toprağı bol olsun” denir...   Yakın zamanda bu sözü çokça müslüman olduğuna inandığım hatta bildiğim (kendimden bile daha fazla müslüman olduğuna inandığım) kişilerin ardından söylendiğini duymam, beni rahatsız etmeye başlamıştı.   Elbette, söyleyenler, iyi dilekleri için bu temenniyi kullanmaktalar. Kötü veya art bir niyette bulunmuyorlar. Samimiler. Ancak ağızdan çıkanlara önem verenler karşısında kötü duruma  düşmekteler...   Umarım anlamını, bu yazıyı okuduktan veya okuyanlar tarafından uyarıldıktan sonra doğru yerde kullanırlar.   Samimiyetle söylenenleri de içine alarak, özellikle yanlış yerde, anlamını yok etmek üzere kullanılan, bir meslek ve yaptıklarını hafife almak için, hegemonya adına, hamaset yaparak kullanılan; yataylı, dikeyli söylemlerin de doğruları öğrenilir ve kulaktan dolma laflar gibi dilimize yerleşmez. Keşke bu bilinçsizliklerin üzerine bol bol toprak örtebilsek artık…   Sağlıcakla kalın...   Mehmet Gürel 26.01.2021

Bol toprak...

Bol toprak...

 

Bazı kavramlar anlamları bilinmeden, başka anlamlarda kullanıldığında, zamanla kendi anlamlarını kaybedip yeni anlamlara bürünürler. Dolayısıyla anlamları değişir ve nesiller arası kavram kargaşası yaşanmaya başlar, kuşaklar birbirlerini anlayamaz hale gelir.

 

Gençliğimizde “Selam moruk...” diye merhabalaşmak, bir aralar modaydı. Dedem ile gençliğimde görüşüp, bunu söyleseydim, beni bastonuyla kovalardı herhalde. Moruk; yaşı oldukça ilerlemiş, çökmüş erkek, yaşlı, ihtiyar erkek anlamındadır. Oysa, samimiyetle selam vermek isterken, ona (dedem açısından) hakaret etmiş olurdum...

 

Bu nedenle konuşmalarımızda, yazılarımızda anlamını bildiğimiz kavramları kullanmalıyız. Bazen istenmeyen nahoş durumlar oluşmasına hatta karşımızdakilerin kırılmasına neden olabiliriz. Kullandığımız kelimelerin sadece anlamlarını bilerek değil, karşımızdaki tarafından ne anlama geldiğini bilerek konuşmak ise iletişim uzmanlığıdır...

 

Başka bir örnek;

 

Kaybettiğimiz bir kişinin arkasından ne deriz?

 

Mutlaka iyi konuşmaya çalışmak adettendir, ölenin ardından kötü konuşulmaz. Teamülümüz (Alışkanlığımız) hala geçerliliğini korumaktadır.

 

“Allah rahmet eylesin.”

“Allah yerinde dinlendirsin.”

“Nurlarda (Işıklarda) yatsın”

“Toprağı bol olsun.”

 

Sizin aklınızdan hangisi geçer..? Hangisini söylersiniz..?

 

…………….

 

Ölen kişinin ardından söylenen bu sözler, onun (söyleyenin de) inançlarını belli eder desem.

 

İlk üçü, müslümanların ardından söylenmektedir. Allah bağışlasın affetsin, dünya yorgunluğunu cennette dinlendirsin, cennet aydınlığında yatırsın anlamlarında söylenir.

 

Oysa, “Toprağı bol olsun.” Temennisi, aslında (Müslüman olmayan ölüler için) “hayırla anılacak kişiydi, ruhu sükûn içinde olsun, mezarında rahat yatsın” anlamında iyi dilek sözü olarak kullanılır. İslam inancında, Müslüman olmayanların, Allah’a şirk (eş) koşanların, Ahirette cezalandırılacağına inanılır. Ceza mekanlarının, hücrelerin dar, mükafat mekanlarının ise saray gibi geniş olacağı hayal edilir. İyi olduğu düşünülen, sevilen gayri Müslümlerin mükafatlandırılarak bol topraklı, geniş mekanlarda yatırılması temennisinde bulunulur. Bu nedenle, sevilen Gayri Müslümlere (Müslüman olmayanlara)  “Toprağı bol olsun” denir...

 

Yakın zamanda bu sözü çokça müslüman olduğuna inandığım hatta bildiğim (kendimden bile daha fazla müslüman olduğuna inandığım) kişilerin ardından söylendiğini duymam, beni rahatsız etmeye başlamıştı.

 

Elbette, söyleyenler, iyi dilekleri için bu temenniyi kullanmaktalar. Kötü veya art bir niyette bulunmuyorlar. Samimiler. Ancak ağızdan çıkanlara önem verenler karşısında kötü duruma  düşmekteler...

 

Umarım anlamını, bu yazıyı okuduktan veya okuyanlar tarafından uyarıldıktan sonra doğru yerde kullanırlar.

 

Samimiyetle söylenenleri de içine alarak, özellikle yanlış yerde, anlamını yok etmek üzere kullanılan, bir meslek ve yaptıklarını hafife almak için, hegemonya adına, hamaset yaparak kullanılan; yataylı, dikeyli söylemlerin de doğruları öğrenilir ve kulaktan dolma laflar gibi dilimize yerleşmez. Keşke bu bilinçsizliklerin üzerine bol bol toprak örtebilsek artık…

 

Sağlıcakla kalın...

 

Mehmet Gürel

26.01.2021

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.