İsa ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
İsa ÖZTÜRK
 

Magusa Limanı

Ben Mehmet Saygıgüder, Gaziantep'in Şahinbey ilçesindeki Aliye Ömer Battal İlkokulu'nda müdür yardımcısı olarak görev yaparken 26 Haziran 1979 günü  okulumun bahçesinde öğrencilerimin gözü önünde 7 kurşunla sırtımdan vurularak şehit edildim.  PKK'nın şehit ettiği ilk öğretmendim.  O zaman 6 yaşında olan kızım Filiz yıllarca okul duvarındaki kan izlerine baktı, yıllarca o duvarı boyamadılar bile...   Ben Şenol Akar, henüz 22 yaşındaydım. 1987 yılında Şırnak Yoğurtçular köyünü basan 50-60 terörist tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma etkinlikleri düzenlediğim gerekçesiyle telle boğularak şehit edildim.    Ben Fırat, 24 yaşındaydım. Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğrencisiydim, tek isteğim öğretmen olup öğrencilerime tarihimizi anlatmaktı.. Üniversitemi işgal etmiş hayin teröristlere karşı dimdik durduğum için bıçaklanarak şehit edildim.   Ben Mustafa Çağlar, ilk şehit edilen öğretmenlerdenim. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Kayaarası köyündenim. Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Akviran köyünde 23 Nisan'dan bir hafta önce okula gelen bir grubun, 'Öğretmen efendi, 23 Nisan'da kutlama töreni yapmayacaksın. Sözümüzü dinlemezsen pek iyi olmaz' tehditlerine rağmen çocukların anlamlı bayramını onlarla beraber kutladım. Gece yarısı ellerinde silah ve bombalarla kapımıza gelen teröristlerce şehit edildim.   Ben Neşe Alten..   Çocukların aydınlık yarınlara ulaşabilmesi amacıyla 1993 yılının 30 Eylül'ünde Diyarbakır'a gittim ve ilk görev yerim olan Bismil ilçesinin Çavuşlu Köyü İlkokulunda göreve başladım.   Ben ve benimle birlikte Bismil'e gelen babam Hasan Alten ile birlikte, 26 Ekim 1993 gecesi PKK'lı teröristler tarafından haince katledildik.   Henüz 26 günlük öğretmen ve 21 yaşında bir genç iken teröristlerin hedefi oldu Neşe öğretmen..   Ben Necmettin Yılmaz..   8 aylık öğretmenken 16 Haziran 2017'de yaz tatilimi geçirmek için Şanlıurfa'dan memleketim Torul'a dönerken, PKK'lı teröristlerce Tunceli-Erzincan kara yolunun Pülümür ilçesi kesiminde aracım yakıldıktan sonra kaçırıldım. Arama çalışmaları 27 gün boyunca aralıksız sürdü. 12 Temmuz 2017'de Tunceli'deki Pülümür Çayı'nda bulundu naaşım.   Sosyal medyadaki paylaşımında “Öğretmen oldum ben demişti..” atandığı ilk gün..   Pırıl pırıl adı gibi ay yüzlü genç kızımız Aybüke Yalçın..   Batman'a ataması çıkınca kaçıp gitmek yerine, ışığıyla aydınlatmak için koşturdu çocuklarına..   Sadece 7 ay ışık verdi, can suyu verdi öğrencilerine..   Bölücü hain teröristler şehit ettiler Aybüke'mizi ilk karne töreni sonrası..   Kendi sesinden dinlediğimiz türküdeki “Magusa limanı limandır liman, Beni öldürende yoktur din iman” sözleri beynimize kazındı. “Beni öldürende yoktur din iman” sözleri acı yazgısının sezinlenmesi sonucunda söylenmiş gibiydi sanki. Ne zaman dinlesem gözlerimi yaşartan, boğazımı düğümleyen, burnumun direğini sızlatan, yüreğime bir hançer gibi saplanan o sözler..   Aybüke öğretmenim; Seni şehit edenlerin dininin imanının olmadığını, emperyalist devletlere uşaklık yaptıklarını, amaçlarını biliyoruz.  Cehaletten besleniyorlar, o bölgenin çocuklarının bilinçlenmesini, eğitim almasını istemiyorlar ki rahatça dağlara kaçırıp piyon olarak kullanabilsinler. Körpecik gençlerin zihinlerinin karanlıktan kurtulmasını isterler mi? İnsan hayatının her şeyden önemli olduğunu, silahın, savaşın hiçbir zaman çözüm olmadığını anlatıp öğretecektiniz.. Emperyalistlerin maşası eli kanlı terör örgütüne rağmen  kardeşçe yaşamayı, sevgiyi, vatanseverliği, bayrağımızı, Cumhuriyetimizi, ülkemizin kurucu lideri Ulu Önder Atatürk'ü öğretecektiniz O çocuklara.. O yüzden şehit ettiler sizleri, o yüzden okulları yakıp yıktılar, bölgede korku imparatorluğu yaratmak için canice, kahpece asker, polis, kadın, çoluk/çocuk hatta bebek bile katlettiler.    Ve sizler gibi yüzlercesini..   Ay yıldızın dalgalandığı yer neresi olursa olsun vatandır düsturuyla gittiniz.. Oradaki insanlara öncü, öğrencilere ışık olmak için yola çıktınız. Hepiniz gencecik, idealist ve hayat doluydunuz. Hayatlarınızın baharında eğitim şehitleri olarak şehitler kervanına katıldınız.    Her biriniz karanlıkları aydınlatan bir yıldızdınız..   “Öğretmen kandile benzer, kendisi tükenirken başkalarına ışık verir” demiş Atatürk.. Gerçek anlamda evlatlarımızı aydınlatmak için tükenip gittiniz..   Sizleri hiç unutmayacağız eğitim ordumuzun kahraman neferleri.. Sizleri eli kanlı bölücü terör örgütüne destek verenlerin kitaplarında bulamayacağımız gibi bugün bölücü terör örgütüne güzelleme yapanların kalbinde de bulamayacağımızı biliyoruz. Ne yüzlerce şehit öğretmenimizi, ne Fırat'ımızı ne Neşe Öğretmenimizi, ne Aybüke öğretmenimizi ne de Necmettin öğretmenimizi unutmayacağız.   Vatan sizlere minnettardır, Ruhlarınız şad olsun.   Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere şehit ve rahmetli olmuş bütün öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diler, görevlerine yeni başlayan ve devam eden öğretmenlerimize de sağlıklı ve başarılı yıllar dilerim.   Günün sözü: Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.     Sağlıkla kalın..  

Magusa Limanı

Ben Mehmet Saygıgüder, Gaziantep'in Şahinbey ilçesindeki Aliye Ömer Battal İlkokulu'nda müdür yardımcısı olarak görev yaparken 26 Haziran 1979 günü  okulumun bahçesinde öğrencilerimin gözü önünde 7 kurşunla sırtımdan vurularak şehit edildim.  PKK'nın şehit ettiği ilk öğretmendim.  O zaman 6 yaşında olan kızım Filiz yıllarca okul duvarındaki kan izlerine baktı, yıllarca o duvarı boyamadılar bile...

 

Ben Şenol Akar, henüz 22 yaşındaydım. 1987 yılında Şırnak Yoğurtçular köyünü basan 50-60 terörist tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma etkinlikleri düzenlediğim gerekçesiyle telle boğularak şehit edildim. 

 

Ben Fırat, 24 yaşındaydım. Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğrencisiydim, tek isteğim öğretmen olup öğrencilerime tarihimizi anlatmaktı.. Üniversitemi işgal etmiş hayin teröristlere karşı dimdik durduğum için bıçaklanarak şehit edildim.

 

Ben Mustafa Çağlar, ilk şehit edilen öğretmenlerdenim. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Kayaarası köyündenim. Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Akviran köyünde 23 Nisan'dan bir hafta önce okula gelen bir grubun, 'Öğretmen efendi, 23 Nisan'da kutlama töreni yapmayacaksın. Sözümüzü dinlemezsen pek iyi olmaz' tehditlerine rağmen çocukların anlamlı bayramını onlarla beraber kutladım. Gece yarısı ellerinde silah ve bombalarla kapımıza gelen teröristlerce şehit edildim.

 

Ben Neşe Alten..

 

Çocukların aydınlık yarınlara ulaşabilmesi amacıyla 1993 yılının 30 Eylül'ünde Diyarbakır'a gittim ve ilk görev yerim olan Bismil ilçesinin Çavuşlu Köyü İlkokulunda göreve başladım.

 

Ben ve benimle birlikte Bismil'e gelen babam Hasan Alten ile birlikte, 26 Ekim 1993 gecesi PKK'lı teröristler tarafından haince katledildik.

 

Henüz 26 günlük öğretmen ve 21 yaşında bir genç iken teröristlerin hedefi oldu Neşe öğretmen..

 

Ben Necmettin Yılmaz..

 

8 aylık öğretmenken 16 Haziran 2017'de yaz tatilimi geçirmek için Şanlıurfa'dan memleketim Torul'a dönerken, PKK'lı teröristlerce Tunceli-Erzincan kara yolunun Pülümür ilçesi kesiminde aracım yakıldıktan sonra kaçırıldım. Arama çalışmaları 27 gün boyunca aralıksız sürdü. 12 Temmuz 2017'de Tunceli'deki Pülümür Çayı'nda bulundu naaşım.

 

Sosyal medyadaki paylaşımında “Öğretmen oldum ben demişti..” atandığı ilk gün..

 

Pırıl pırıl adı gibi ay yüzlü genç kızımız Aybüke Yalçın..

 

Batman'a ataması çıkınca kaçıp gitmek yerine, ışığıyla aydınlatmak için koşturdu çocuklarına..

 

Sadece 7 ay ışık verdi, can suyu verdi öğrencilerine..

 

Bölücü hain teröristler şehit ettiler Aybüke'mizi ilk karne töreni sonrası..

 

Kendi sesinden dinlediğimiz türküdeki “Magusa limanı limandır liman, Beni öldürende yoktur din iman” sözleri beynimize kazındı. “Beni öldürende yoktur din iman” sözleri acı yazgısının sezinlenmesi sonucunda söylenmiş gibiydi sanki. Ne zaman dinlesem gözlerimi yaşartan, boğazımı düğümleyen, burnumun direğini sızlatan, yüreğime bir hançer gibi saplanan o sözler..

 

Aybüke öğretmenim; Seni şehit edenlerin dininin imanının olmadığını, emperyalist devletlere uşaklık yaptıklarını, amaçlarını biliyoruz.  Cehaletten besleniyorlar, o bölgenin çocuklarının bilinçlenmesini, eğitim almasını istemiyorlar ki rahatça dağlara kaçırıp piyon olarak kullanabilsinler. Körpecik gençlerin zihinlerinin karanlıktan kurtulmasını isterler mi? İnsan hayatının her şeyden önemli olduğunu, silahın, savaşın hiçbir zaman çözüm olmadığını anlatıp öğretecektiniz.. Emperyalistlerin maşası eli kanlı terör örgütüne rağmen  kardeşçe yaşamayı, sevgiyi, vatanseverliği, bayrağımızı, Cumhuriyetimizi, ülkemizin kurucu lideri Ulu Önder Atatürk'ü öğretecektiniz O çocuklara.. O yüzden şehit ettiler sizleri, o yüzden okulları yakıp yıktılar, bölgede korku imparatorluğu yaratmak için canice, kahpece asker, polis, kadın, çoluk/çocuk hatta bebek bile katlettiler. 

 

Ve sizler gibi yüzlercesini..

 

Ay yıldızın dalgalandığı yer neresi olursa olsun vatandır düsturuyla gittiniz.. Oradaki insanlara öncü, öğrencilere ışık olmak için yola çıktınız. Hepiniz gencecik, idealist ve hayat doluydunuz. Hayatlarınızın baharında eğitim şehitleri olarak şehitler kervanına katıldınız. 

 

Her biriniz karanlıkları aydınlatan bir yıldızdınız..

 

“Öğretmen kandile benzer, kendisi tükenirken başkalarına ışık verir” demiş Atatürk.. Gerçek anlamda evlatlarımızı aydınlatmak için tükenip gittiniz..

 

Sizleri hiç unutmayacağız eğitim ordumuzun kahraman neferleri.. Sizleri eli kanlı bölücü terör örgütüne destek verenlerin kitaplarında bulamayacağımız gibi bugün bölücü terör örgütüne güzelleme yapanların kalbinde de bulamayacağımızı biliyoruz. Ne yüzlerce şehit öğretmenimizi, ne Fırat'ımızı ne Neşe Öğretmenimizi, ne Aybüke öğretmenimizi ne de Necmettin öğretmenimizi unutmayacağız.

 

Vatan sizlere minnettardır, Ruhlarınız şad olsun.

 

Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere şehit ve rahmetli olmuş bütün öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diler, görevlerine yeni başlayan ve devam eden öğretmenlerimize de sağlıklı ve başarılı yıllar dilerim.

 

Günün sözü: Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.  

 

Sağlıkla kalın..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.