İsa ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
İsa ÖZTÜRK
 

Lider Olmak...

Üzerinden 82 yıl geçmesine, Dünya şartlarının hızla değişmesine rağmen Atamızın bizlere miras bıraktığı fikir ve sözleri Dünya ülkelerinin ve ülkemizin vizyonunu belirlemekte hala temel oluşturuyor. Öylesine vizyon sahibi, ufuk açıcı ve hala güncelliğini koruyan sözleri var ki Türk milleti olarak böyle bir liderin bize önderlik etmiş olması hepimizin gururunu okşuyor.    Türk milletini de arkasına alarak tüm dünyaya nam salmış eşsiz bir mücadeleyle vatanımızı düşmandan kurtaran Mustafa Kemal Atatürk memleketin gelecekte karşılaşacağı zorluklar için de reçeteyi bize bırakmayı ihmal etmemiş.    Atatürk'ün dünya barışı, dış politika, iç politika, sosyal, kültürel hayat, eğitim, din, demokrasi, özgürlük ve bağımsızlık konularındaki fikir ve sözlerini benim tabirimle reçeteyi kullanabildik mi peki? “En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır” sözüne istinaden Cahilliğe karşı savaştık mı? “Bir millet zenginliğiyle değil, ahlak değerleriyle ölçülür” sözünden ilham alarak ahlaki değerlere sahip çıktık mı? “Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz, Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz” diye belirtmiş, gerçekten istikbalimizi emanet edebileceğimiz ve ülkeyi yükseltebilecek bir gençlik yetiştirebildik mi? “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir” cümlesinden yola çıkarak bilimde fende ne kadar ilerledik? Ki bu konuyla ilgili “Eğer bir gün benim sözlerim ve fikirlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” sözünü sarf etmesine rağmen..   “Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür” sözünden yola çıkarak eğitim ordumuza gerekli destek ve kolaylıkları sağlayabildik mi? “Hiçbir şeye muhtaç değiliz, tek şeye ihtiyacımız var; çalışkan olmak” sözünden feyz alarak ülkemizi her alanda güçlü yapmak için arı gibi çalıştık mı? Milli menfaatleri şahsi menfaatlerden üstün tuttuk mu? “Benim gözümde hiçbir şey yoktur, ben yalnız liyakat aşığıyım” sözünü uygulayarak Devletin makamlarına gerçekten işini bilen, işinde mahir, uzman kişileri oturttuk mu? Bu konuda adil davrandık mı?   “Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür” sözünün üstüne köylüye üretim için her türlü desteği, sübvansiyonu verdik mi? “Öncelikle milli kaynaklar değerlendirilmeli, üretici, sanayici, ihracatçı desteklenmeli, yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalı” fikirlerini destekleyip ekonomik kalkınma hamle ve hedeflerimize bunları dahil ettik mi? “Şuna inanmak gerekir ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” sözünü dikkate alarak kadınlarımıza gereken değeri verdik mi? Onların toplumdaki hak ve özgürlüklerine sahip çıkabildik mi?    “Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir” sözünü şiar edinerek ırkımızı, Türklüğümüzü koruyabildik mi? “Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır” sözünü uygulamaya geçirip gerçekten insanların dinini sadece vicdanlarında yaşamasına müsaade ettik mi? “Vatana ihanetin nedeni olmaz, er ya da geç bedeli olur” sözünü dikkate alarak ihanet ve hıyanet peşinde olanları adaletle cezalandırdık mı?    Soruları ben sordum, cevapları ve özeleştiriyi yapacak sizlersiniz..   Velhasıl, Kendini anlatana değil, tarihin anlattığına LİDER denir.   Adını Türk tarihine altın harflerle yazdıran Büyük ATATÜRK; Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaksın.   Ruhun şad olsun.,

Lider Olmak...

Üzerinden 82 yıl geçmesine, Dünya şartlarının hızla değişmesine rağmen Atamızın bizlere miras bıraktığı fikir ve sözleri Dünya ülkelerinin ve ülkemizin vizyonunu belirlemekte hala temel oluşturuyor. Öylesine vizyon sahibi, ufuk açıcı ve hala güncelliğini koruyan sözleri var ki Türk milleti olarak böyle bir liderin bize önderlik etmiş olması hepimizin gururunu okşuyor. 

 

Türk milletini de arkasına alarak tüm dünyaya nam salmış eşsiz bir mücadeleyle vatanımızı düşmandan kurtaran Mustafa Kemal Atatürk memleketin gelecekte karşılaşacağı zorluklar için de reçeteyi bize bırakmayı ihmal etmemiş. 

 

Atatürk'ün dünya barışı, dış politika, iç politika, sosyal, kültürel hayat, eğitim, din, demokrasi, özgürlük ve bağımsızlık konularındaki fikir ve sözlerini benim tabirimle reçeteyi kullanabildik mi peki? “En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır” sözüne istinaden Cahilliğe karşı savaştık mı? “Bir millet zenginliğiyle değil, ahlak değerleriyle ölçülür” sözünden ilham alarak ahlaki değerlere sahip çıktık mı? “Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz, Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz” diye belirtmiş, gerçekten istikbalimizi emanet edebileceğimiz ve ülkeyi yükseltebilecek bir gençlik yetiştirebildik mi? “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir” cümlesinden yola çıkarak bilimde fende ne kadar ilerledik? Ki bu konuyla ilgili “Eğer bir gün benim sözlerim ve fikirlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” sözünü sarf etmesine rağmen..

 

“Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür” sözünden yola çıkarak eğitim ordumuza gerekli destek ve kolaylıkları sağlayabildik mi? “Hiçbir şeye muhtaç değiliz, tek şeye ihtiyacımız var; çalışkan olmak” sözünden feyz alarak ülkemizi her alanda güçlü yapmak için arı gibi çalıştık mı? Milli menfaatleri şahsi menfaatlerden üstün tuttuk mu? “Benim gözümde hiçbir şey yoktur, ben yalnız liyakat aşığıyım” sözünü uygulayarak Devletin makamlarına gerçekten işini bilen, işinde mahir, uzman kişileri oturttuk mu? Bu konuda adil davrandık mı?

 

“Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür” sözünün üstüne köylüye üretim için her türlü desteği, sübvansiyonu verdik mi? “Öncelikle milli kaynaklar değerlendirilmeli, üretici, sanayici, ihracatçı desteklenmeli, yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalı” fikirlerini destekleyip ekonomik kalkınma hamle ve hedeflerimize bunları dahil ettik mi? “Şuna inanmak gerekir ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” sözünü dikkate alarak kadınlarımıza gereken değeri verdik mi? Onların toplumdaki hak ve özgürlüklerine sahip çıkabildik mi? 

 

“Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir” sözünü şiar edinerek ırkımızı, Türklüğümüzü koruyabildik mi? “Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır” sözünü uygulamaya geçirip gerçekten insanların dinini sadece vicdanlarında yaşamasına müsaade ettik mi? “Vatana ihanetin nedeni olmaz, er ya da geç bedeli olur” sözünü dikkate alarak ihanet ve hıyanet peşinde olanları adaletle cezalandırdık mı? 

 

Soruları ben sordum, cevapları ve özeleştiriyi yapacak sizlersiniz..

 

Velhasıl, Kendini anlatana değil, tarihin anlattığına LİDER denir.

 

Adını Türk tarihine altın harflerle yazdıran Büyük ATATÜRK; Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaksın.
 

Ruhun şad olsun.,

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.