İsa ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
İsa ÖZTÜRK
 

Babama Mektup

Evet, yıl 2021 oldu.. On bir gün sonra tam on yedi yıl olacak. Sensiz geçen on yedi yılda çok şeyler değişti.  Bunu sana bir mektup şeklinde yazdım ama biliyorum ki eline geçmeyecek ve de okunmayacak.  Şu günlerde en büyük sorunumuz sağlığımızı korumak. Corona virüs salgını Dünya'yı da ülkemizi de neredeyse iki yıldır etkilemekte. İki yıldır sokaklarda, işyerlerinde, çarşıda/pazarda maskelerle dolaşıyoruz. Çocuklar okullarına gidemiyorlar ve dersler bilgisayar başından uzaktan eğitim şeklinde yapılmakta.. Adını ilk defa duyacaksın belki  “Pandemi”  diyorlar bu sürece. Dünyada yaklaşık üç buçuk milyon insan hayatını kaybetti.  Türkiye'de de binlerce kişi hayatını kaybetti keza.. Çok şükür bugünlerde virüse karşı geliştirilen aşılar sayesinde hastalıkla mücadelede önemli adımlar atıldı. Aşımızı olduk çok şükür, Allah Devletimize zeval vermesin. Ekonomik olarak da insanlar bu süreçte çok zorlandılar. İşsiz kaldılar, yarım yamalak çalıştılar, kendi işinde gücünde olan insanlar yeterli geliri elde edemediler. Kimi baş etti bununla kimi de pes etti.. Siyasetle uğraştın senelerce.. İlkeli, dik duruşunla, sağa sola yalpalamadan, kimseye eğilmeden bükülmeden. Vatan, millet, bayrak aşkıyla dolu dolu geçen yılların oldu. Çok da eziyetler çektin bu yolda.. Artık siyaseten sizin gibi davranan insanların sayısı parmakla gösterilecek sayıda. Siyasetin içinde olan çoğu insan menfaat, çıkar peşinde ve bunun için her yolu mubah görmekte.. El etek öpmekte, sorgulamadan biat etmekte, dün ak dediğine bugün kara demekte.. Velhasıl kalmadı artık sizin gibiler.. Yüksek İslam Enstitüsünden mezun olup yıllarca Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi eğitimi verdin. Binlerce öğrencin oldu, binlerce tohumdan meyve yetiştirdin. Hep ders olmazdı tabi.. Derslerde öğrencilerinin isteği üzerine kah şarkı söyledin, kah fıkra anlattın.. Öğrencilerini kırmazdın, kırmadın.. Onlarda hep sizlere karşı derin bir saygı ve minnet içinde oldular. İşte artık o öğrencilerde saygıdan eser kalmadı, öğretmenlerinin gözünün içine baka baka sigara içmekteler şu an. Derslerinde milli manevi değerlerin önemini, Peygamber efendimizin yüce ahlakını, bu ülkeyi düşmandan kurtaran Atatürk'ün kahramanlıklarını anlattın. Camilerde yıllarca namaz kıldırdın.. İşte o Atatürk'e o cami kubbelerinin altında hakaret ediliyor bu devirde.. Evet hakaret edenler bırak ceza almayı el üstünde tutuluyorlar bugün.  İnsanlar artık çalışmak yerine havadan kolay parayı cebine indirme telaşındalar. Herkes kısa yoldan köşeyi dönmenin derdinde. Bir'e beş kazanmanın hırsı ve açgözlülüğü ile binlerce insan dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Bedava peynir fare kapanında olur. Hiç acımıyorum bu tamahkar insanlara.. Her türlü yozlaşma mevcut. İnsanlar sorunlu, psikolojik dengeleri bozuk. Yan baktın diyerek birbirini öldüren insanlar geziyor sokaklarda. Kadına, çocuğa her türlü şiddeti uygulayan, çevreyi doğayı katleden mahluklar da öyle.. Çok sevdiğin Fenerbahçe'den de iyi haberler yok maalesef.  Her türlü eğitimi, güzel ahlakı bize öğrettin ama malum Fenerbahçeli yapamadın bizi.. Ablam bu konuda senden baskın çıkmıştı. Biz şu an Türkiye Liglerinde dört yıldızı olan tek takımız ve siz hala üç yıldızlısınız.. Artık övündüğünüz Kadıköy'de bilmem kaç yıllık yenilmezlik seriniz de yok. Torunların senin izinde eğitim ordusunun neferlerinden oldular. Bıraktığın yerden devam edecekler inşallah. 17 yıl oldu sensiz Babam… Hep sana layık biri olmak için çalıştım ve çaba gösterdim.. Bizlere gösterdiğin yoldan hiçbir zaman sapmadım. Senin gibi olmaya çalıştım. Dürüst, doğru, vicdanlı, ülkesini bayrağını seven, sorumluluğumun bilincinde bir fert olmak için ne gerekirse yaptım. Senin gibi.. Meğer 17 yıl önce bizi bırakıp giderken bize öyle bir miras bırakmışsın ki.. Öyle bir hazine sandığı bırakmışsın ki..İçinde neler var neler. Saygınlık bırakmışsın, sağlam dostluklar bırakmışsın.. Senden bahsederken gözleri dolan ya da gözleri ışıl ışıl olan , bir köşeye çekip seninle olan kah komik kah hüzünlü hikayelerini anlatan bir sürü arkadaş, dost bırakmışsın. Bu şehrin her yerinde hiç tanımadığım insanlarla bile sohbet esnasında " Sen Arif Hocamın oğlu musun? " diye şaşkınlıkla başlayan, övgü, sevgi ve saygı içeren yüzlerce cümle duydum.  Ve anladım ki çok muhteşem izler bırakmışsın bu hayatta.. Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.. Mekanın cennet olsun aslan babam.. Mekanın cennet olsun Arif Hocam.. Can Yücel'in satırlarıyla son vereyim yazıma ; Baban giderse; Başı dumanlı dağın gider Atan gider, sırtın gider İki kapılı bu handa Menzile erişen yolun gider. Baban giderse; Darda yetişen elin gider Aklın gider, canın gider Şu dağlanmış yüreğinde Çocuk kalan yanın gider. Baban giderse; Öpülecek elin gider, Bayram gider… Hayatını kaybetmiş bütün babaların mekanı cennet olsun.. Hayatına dokunduğu kadınlar için ADAM, çocuklarına BABA olan, gururla 'bu adam benim babam' dedirten ve adam gibi adam olan tüm erkeklerin BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN! Sağlık ve sevgiyle kalın..

Babama Mektup

Evet, yıl 2021 oldu.. On bir gün sonra tam on yedi yıl olacak. Sensiz geçen on yedi yılda çok şeyler değişti.  Bunu sana bir mektup şeklinde yazdım ama biliyorum ki eline geçmeyecek ve de okunmayacak. 

Şu günlerde en büyük sorunumuz sağlığımızı korumak. Corona virüs salgını Dünya'yı da ülkemizi de neredeyse iki yıldır etkilemekte. İki yıldır sokaklarda, işyerlerinde, çarşıda/pazarda maskelerle dolaşıyoruz. Çocuklar okullarına gidemiyorlar ve dersler bilgisayar başından uzaktan eğitim şeklinde yapılmakta.. Adını ilk defa duyacaksın belki  “Pandemi”  diyorlar bu sürece. Dünyada yaklaşık üç buçuk milyon insan hayatını kaybetti.  Türkiye'de de binlerce kişi hayatını kaybetti keza.. Çok şükür bugünlerde virüse karşı geliştirilen aşılar sayesinde hastalıkla mücadelede önemli adımlar atıldı. Aşımızı olduk çok şükür, Allah Devletimize zeval vermesin. Ekonomik olarak da insanlar bu süreçte çok zorlandılar. İşsiz kaldılar, yarım yamalak çalıştılar, kendi işinde gücünde olan insanlar yeterli geliri elde edemediler. Kimi baş etti bununla kimi de pes etti..

Siyasetle uğraştın senelerce.. İlkeli, dik duruşunla, sağa sola yalpalamadan, kimseye eğilmeden bükülmeden. Vatan, millet, bayrak aşkıyla dolu dolu geçen yılların oldu. Çok da eziyetler çektin bu yolda.. Artık siyaseten sizin gibi davranan insanların sayısı parmakla gösterilecek sayıda. Siyasetin içinde olan çoğu insan menfaat, çıkar peşinde ve bunun için her yolu mubah görmekte.. El etek öpmekte, sorgulamadan biat etmekte, dün ak dediğine bugün kara demekte.. Velhasıl kalmadı artık sizin gibiler..

Yüksek İslam Enstitüsünden mezun olup yıllarca Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi eğitimi verdin. Binlerce öğrencin oldu, binlerce tohumdan meyve yetiştirdin. Hep ders olmazdı tabi.. Derslerde öğrencilerinin isteği üzerine kah şarkı söyledin, kah fıkra anlattın.. Öğrencilerini kırmazdın, kırmadın.. Onlarda hep sizlere karşı derin bir saygı ve minnet içinde oldular. İşte artık o öğrencilerde saygıdan eser kalmadı, öğretmenlerinin gözünün içine baka baka sigara içmekteler şu an. Derslerinde milli manevi değerlerin önemini, Peygamber efendimizin yüce ahlakını, bu ülkeyi düşmandan kurtaran Atatürk'ün kahramanlıklarını anlattın. Camilerde yıllarca namaz kıldırdın.. İşte o Atatürk'e o cami kubbelerinin altında hakaret ediliyor bu devirde.. Evet hakaret edenler bırak ceza almayı el üstünde tutuluyorlar bugün. 

İnsanlar artık çalışmak yerine havadan kolay parayı cebine indirme telaşındalar. Herkes kısa yoldan köşeyi dönmenin derdinde. Bir'e beş kazanmanın hırsı ve açgözlülüğü ile binlerce insan dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Bedava peynir fare kapanında olur. Hiç acımıyorum bu tamahkar insanlara.. Her türlü yozlaşma mevcut. İnsanlar sorunlu, psikolojik dengeleri bozuk. Yan baktın diyerek birbirini öldüren insanlar geziyor sokaklarda. Kadına, çocuğa her türlü şiddeti uygulayan, çevreyi doğayı katleden mahluklar da öyle..

Çok sevdiğin Fenerbahçe'den de iyi haberler yok maalesef.  Her türlü eğitimi, güzel ahlakı bize öğrettin ama malum Fenerbahçeli yapamadın bizi.. Ablam bu konuda senden baskın çıkmıştı. Biz şu an Türkiye Liglerinde dört yıldızı olan tek takımız ve siz hala üç yıldızlısınız.. Artık övündüğünüz Kadıköy'de bilmem kaç yıllık yenilmezlik seriniz de yok. Torunların senin izinde eğitim ordusunun neferlerinden oldular. Bıraktığın yerden devam edecekler inşallah.

17 yıl oldu sensiz Babam…

Hep sana layık biri olmak için çalıştım ve çaba gösterdim.. Bizlere gösterdiğin yoldan hiçbir zaman sapmadım. Senin gibi olmaya çalıştım. Dürüst, doğru, vicdanlı, ülkesini bayrağını seven, sorumluluğumun bilincinde bir fert olmak için ne gerekirse yaptım. Senin gibi..

Meğer 17 yıl önce bizi bırakıp giderken bize öyle bir miras bırakmışsın ki.. Öyle bir hazine sandığı bırakmışsın ki..İçinde neler var neler. Saygınlık bırakmışsın, sağlam dostluklar bırakmışsın.. Senden bahsederken gözleri dolan ya da gözleri ışıl ışıl olan , bir köşeye çekip seninle olan kah komik kah hüzünlü hikayelerini anlatan bir sürü arkadaş, dost bırakmışsın. Bu şehrin her yerinde hiç tanımadığım insanlarla bile sohbet esnasında " Sen Arif Hocamın oğlu musun? " diye şaşkınlıkla başlayan, övgü, sevgi ve saygı içeren yüzlerce cümle duydum. 

Ve anladım ki çok muhteşem izler bırakmışsın bu hayatta..
Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş..

Mekanın cennet olsun aslan babam..
Mekanın cennet olsun Arif Hocam..

Can Yücel'in satırlarıyla son vereyim yazıma ;

Baban giderse;
Başı dumanlı dağın gider
Atan gider, sırtın gider
İki kapılı bu handa
Menzile erişen yolun gider.
Baban giderse;
Darda yetişen elin gider
Aklın gider, canın gider
Şu dağlanmış yüreğinde
Çocuk kalan yanın gider.
Baban giderse;
Öpülecek elin gider,
Bayram gider…

Hayatını kaybetmiş bütün babaların mekanı cennet olsun..
Hayatına dokunduğu kadınlar için ADAM, çocuklarına BABA olan, gururla 'bu adam benim babam' dedirten ve adam gibi adam olan tüm erkeklerin BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Sağlık ve sevgiyle kalın..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.