İsa ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
İsa ÖZTÜRK
 

Ağzımızın Tadı

Ağız, ülkemiz sınırları içerisinde şehirden şehire kasabadan kasabaya hatta köyden köye değişebilen küçük farklılıklardır. Türkiye Türkçesi bir şive olduğundan Türkiye sınırları içerisinde birden fazla ağız örneği vardır.. Ağız, sadece söyleyişte farklıdır. Yazıya geçildiğinde ağızdaki söyleyiş özelliği tümden kaybolur. Roman, hikâye ve bilhassa tiyatroda kişiler konuşturulurken realiteyi yakalamak için "ağız"a başvurulur. Bir Kütahyalı olarak Kütahya ağzını inceleyelim bakalım..   Kütahyalının biri; bankta oturan kişiye “Az de öte gay bakam” demiş. Banktaki kişi de “Ne diyorsun anlamadım?.” diye cevap vermiş. Bankta oturan başka bir Kütahyalı ise düzeltmek için müdahale etmiş; “Accık gıyneş deyo, u da otcekmiş.” Kelimelerin sonuna getirilen ve soru anlamı katan –mi eki zaman ekinden önce gelir bazen; gidiyor musunuz? yerine gidimiyonuz, alacak mısınız yerine alımıveceniz olarak kullanılabilir. Nasılsın yerine naptın, nettin, bakar mısın yerine bakbi, sen misin yerine senmin, biliyormusun yerine bildin mi? sözcüklerini işitebilirsiniz. - Naptın bizimoğlan (ya da sadış) - Aha bee, sen naptın? -Eyi bakam nossun şeklinde diyaloglara şahit olabilirsiniz.   Geçerken uğramış misafire kalkarken “Bunu saymeyoz bak, olmadı böle mahsustan gelin” diyerek bir sonraki misafirliğin yemek daveti ya da izzet ikramlı olacağı mesajı verilir. Cümle mahcubiyette barındırır aynı zamanda.. Yeni ev alanlar için hayırlı olsun dilekleri “Allah gönendirsin” deyimiyle iletilir. Şart olsun ya da Töbossun diye başlıyorsa cümleler çok büyük yemin içeriyordur, tedbirli olmanızda fayda var.. Yettin gali diyen birinin üstüne fazla gitmeyin.. Enki diyerek bir şeyi gösteriyorsa o eşya çok yakınızdadır, deyhaaa orda, deee şurda deniyorsa da uzaktadır. Kınteşten kınteşten git deniliyorsa kenardan kenardan usulca çaktırmadan git deniliyordur. Gaktırıve açılır deniliyorsa biraz zorla yüklen elbette açılacaktır. Bir anda hartos portos olan yerlerden hemen uzaklaşmanız menfaatiniz icabına olacaktır!! Du bi yo len!! diyorsa karşınızdaki az sabrediverin.. De gidi Allam de Op ya da obu diyorsa şaşkınlığa uğramış, afallamış olabilir. Gelir össen dendiyse beklenen kişinin gelecek olma ihtimali epey güçlüdür. Birisi sizin hakkınızda duzsuz diyorsa bilin ki yersiz hareket ve esprilerinizi beğenmiyordur. Engastan ya da engascıktan yapmak rol kabiliyetinizle ilgilidir. Birisini ünne diyorlarsa O kişiyi çağırmanız isteniyordur..   Beceriksizseniz emsiz, boş boğazlı dedikoducuysanız dığan ağızlı, girişken gözü açık değilseniz siyez, güçlü kuvvetliyseniz acar, çirkin ve sevimsizseniz gudubetsinizdir.. Haftanın günleri; Duşamba (Pazartesi), Dernek (Salı), Bazar (Çarşamba) Cum~aşamı, Peşembe (Perşembe) Cumeyi (Cuma) Cumey~ertesi, Gediz Bazarı (Cumartesi) Girey (Pazar) şeklindedir. Bundan dolayı manasına gelen “Zere” ya da “Zerem” kelimemiz var bir de.. Bir kaynana bir (bayanların bulunduğu) toplulukta konuşmaktadır. Der ki: "Ailenin ilk çocukları genelde saf olur" gelini hemen atlar söze; "Ama anne, ben de ilk çocuğum" kaynana da durur mu, yapıştırır cevabı: "zereeee, zere"   Ağzımızın tadı bozulmasın.. Sağlıkla kalın..

Ağzımızın Tadı

Ağız, ülkemiz sınırları içerisinde şehirden şehire kasabadan kasabaya hatta köyden köye değişebilen küçük farklılıklardır. Türkiye Türkçesi bir şive olduğundan Türkiye sınırları içerisinde birden fazla ağız örneği vardır.. Ağız, sadece söyleyişte farklıdır. Yazıya geçildiğinde ağızdaki söyleyiş özelliği tümden kaybolur. Roman, hikâye ve bilhassa tiyatroda kişiler konuşturulurken realiteyi yakalamak için "ağız"a başvurulur. Bir Kütahyalı olarak Kütahya ağzını inceleyelim bakalım..

 

Kütahyalının biri; bankta oturan kişiye

“Az de öte gay bakam” demiş.

Banktaki kişi de “Ne diyorsun anlamadım?.” diye cevap vermiş.

Bankta oturan başka bir Kütahyalı ise düzeltmek için müdahale etmiş; “Accık gıyneş deyo, u da otcekmiş.”

Kelimelerin sonuna getirilen ve soru anlamı katan –mi eki zaman ekinden önce gelir bazen; gidiyor musunuz? yerine gidimiyonuz, alacak mısınız yerine alımıveceniz olarak kullanılabilir.

Nasılsın yerine naptın, nettin, bakar mısın yerine bakbi, sen misin yerine senmin, biliyormusun yerine bildin mi? sözcüklerini işitebilirsiniz.

- Naptın bizimoğlan (ya da sadış)

- Aha bee, sen naptın?

-Eyi bakam nossun

şeklinde diyaloglara şahit olabilirsiniz.

 

Geçerken uğramış misafire kalkarken “Bunu saymeyoz bak, olmadı böle mahsustan gelin” diyerek bir sonraki misafirliğin yemek daveti ya da izzet ikramlı olacağı mesajı verilir. Cümle mahcubiyette barındırır aynı zamanda..

Yeni ev alanlar için hayırlı olsun dilekleri “Allah gönendirsin” deyimiyle iletilir.

Şart olsun ya da Töbossun diye başlıyorsa cümleler çok büyük yemin içeriyordur, tedbirli olmanızda fayda var..

Yettin gali diyen birinin üstüne fazla gitmeyin..

Enki diyerek bir şeyi gösteriyorsa o eşya çok yakınızdadır, deyhaaa orda, deee şurda deniyorsa da uzaktadır. Kınteşten kınteşten git deniliyorsa kenardan kenardan usulca çaktırmadan git deniliyordur.

Gaktırıve açılır deniliyorsa biraz zorla yüklen elbette açılacaktır.

Bir anda hartos portos olan yerlerden hemen uzaklaşmanız menfaatiniz icabına olacaktır!!

Du bi yo len!! diyorsa karşınızdaki az sabrediverin..

De gidi Allam de Op ya da obu diyorsa şaşkınlığa uğramış, afallamış olabilir.

Gelir össen dendiyse beklenen kişinin gelecek olma ihtimali epey güçlüdür.

Birisi sizin hakkınızda duzsuz diyorsa bilin ki yersiz hareket ve esprilerinizi beğenmiyordur.

Engastan ya da engascıktan yapmak rol kabiliyetinizle ilgilidir.

Birisini ünne diyorlarsa O kişiyi çağırmanız isteniyordur..

 

Beceriksizseniz emsiz, boş boğazlı dedikoducuysanız dığan ağızlı, girişken gözü açık değilseniz siyez, güçlü kuvvetliyseniz acar, çirkin ve sevimsizseniz gudubetsinizdir..

Haftanın günleri; Duşamba (Pazartesi), Dernek (Salı), Bazar (Çarşamba) Cum~aşamı, Peşembe (Perşembe) Cumeyi (Cuma) Cumey~ertesi, Gediz Bazarı (Cumartesi) Girey (Pazar)

şeklindedir.

Bundan dolayı manasına gelen “Zere” ya da “Zerem” kelimemiz var bir de..

Bir kaynana bir (bayanların bulunduğu) toplulukta konuşmaktadır. Der ki: "Ailenin ilk çocukları genelde saf olur" gelini hemen atlar söze; "Ama anne, ben de ilk çocuğum" kaynana da durur mu, yapıştırır cevabı: "zereeee, zere"

 

Ağzımızın tadı bozulmasın..

Sağlıkla kalın..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hüsnü Hakan UGURTAY
(11.04.2021 08:38 - #140)
ELINIZE EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE KALEMINIZE SAĞLIK OLSUN ÇOK GÜZEL BIR YAZI.
İsa Öztürk Çok teşekkür ederim, hayırlı günler
İsa Öztürk Çok teşekkürler Hüsnü bey..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.