Zina, gayri meşru, evlilik dışı, nikahsız cinsel ilişkidir. Zina ve fuhuş toplumu, derinden sarsarak çökertir. Dinimiz zinayı yasaklarken evlenmeyi emretmiştir. Zina ve fuhşun mü’minin maneviyatını zedeleyeceğinden dolayı, olgun imanla bir arada bulunmasının mümkün olmadığını Peygamber Efendimiz (S.A.V.) beyan ederek şöyle buyurmaktadır: “Zina eden kişi, zina ettiği esnada (tam ve olgun bir) Mü’min olduğu halde zina etmez.” (Buhari, “Eşribe” 1). Evet, zina büyük günahlardan olduğu gibi iffetli kadınlara zina ve fuhuş isnadı (İftira) da büyük günahlardandır. Dinimiz, neslin muhafazasına önem verir. Dinimizde gözetilmesinde zaruret olan beş şeyden biri (zaruret-ı hamse) neslin korunarak muhafaza edilmesidir. Allah Teala, şöyle buyurur: “(Ey Resülüm), Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan beri alsınlar ve ırzlarını zinadan korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir. Şüphesiz ki Allah, onların tüm yaptıklarından haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, ziynetlerini (Süslerinin takılı olduğu boğaz, gerdan, baş, kol, bacak gibi yerlerini) göstermesinler. Ancak bunlardan görülmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini yakalarınının üstüne koysunlar…” (en-Nur, 24/31). Ayrıca Allah Teala konumuzla ilgili olarak ta şöyle buyurmaktadır: “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü zina, şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bir yoldur.” (el-İsra, 17/32). Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurur: “Allah, Adem oğluna zinadan nasibini takdir etmiştir. Hiç şüphesiz Ademoğlu (ezelde mukadder olan) bu akibete erişecektir. Göz zinası (mahremi olmayan kadına şehvetle) bakmaktır. Dil zinası da (zevkle) görüşmektir. Nefsin de zina temenni ve iştihası vardır. (Bu arzu da nefsin zinasıdır). Tenasül organı ise bu uzuvların hepsinin arzularını ya gerçekleştirir (fiile dönüştürür) yahut (bırakarak) yalanlar.” (Buhari, “İsti’zan”, 12). Toplumların çekirdeğini aile oluşturur. Sağlıklı nesiller aile yuvalarında yetişir. İnsan sevgisinin kaynağı ailedir. Geleceğin nesilleri ailede yetişir. Huzurun, mutluluğun yaşandığı ve sevginin ve saygının ve de hoşgörünün yaşandığı yer ailedir. Şefkatin, merhametin ve muhabbetin merkezi aile yuvasıdır. Zina ve fuhşun, sihhi, ahlaki, hukuki ve sosyal ve de ekonomik pek çok yıkımı ve zararları vardır. Yaygınlaştığı toplumlarda, zührevi hastalıklar, AIDS, travmalar, cinnet, yaralamalar ve iflaslar ve de ölümler görülmektedir. En büyük fazilet, kişinin heva ve hevesine kapılmadan, iradesine sahip çıkarak nefsine hakim olmasıdır. Böyle davranan kimse, Allah Teala’nın rızasını kazanmış olur. Evet Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa varacağı yer şüphesiz cennettir.” (en-Naziat, 79/40-41). Selam ve dua ile.   BİR AYET-İ KERİME “Onlar, Allah’ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan günaha girmiş olur.” (el-Furkan, 25/68). BİR HADİS-İ ŞERİF “Allah’a ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocukları öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla bühtan ve iftirada bulunmamak, doğru işte isyan etmemek üzere bana biat ediniz…” (Buhari, “İman”,11). BİR DUA Allah’ım! Bizleri her türlü kötülükten ve kötü ahlaktan koruyarak muhafaza buyur, rezil ve rüsva olmaktan bizleri muhafaza eyle, her türlü fuhşiyattan, zinadan ve hayasızlıktan bizleri uzak eyle ve tüm Müslümanları kötü işlerden ve kötü huylardan koruyarak muhafaza eyle. Bizler den razı ve memnun ol. BİR FETVA Neslin korunması dinimizin emridir. Neslin sağlıklı olması için nikah akdi ve evlilik şarttır ve gereklidir. Evlilik dışı ilişkiler, zina, dost hayatı ve flört haramdır.