Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
Köşe Yazarı
Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
 

İbadetin özü dua ve önemi

■DUA NEDİR? TANIMI Dua kelimesi sözlükte “çağırmak, seslenmek ve yardım istemek” anlamlarına gelen mastar olup “küçükten büyüğe olan istek ve yalvarma” anlamında isim olarak ta kullanılabilmektedir. İslam dini terminolojisinde, Allah Teâlâ' nın azameti ve büyüklüğü karşısında kulun acziyetini ortaya koyarak sevgi ve saygıyla yardımını ve rahmetini dilemesini ifade etmektedir. Zıddı ise bedduadır. Dua, sınırlı ve sorumlu ve sonlu ve de aciz varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi varlıkla iletişimini ifade etmektedir. Dua, imanın en önemli göstergelerindendir ve kulun isteğini ve düşüncesini Rabbine arz etmesi halidir. Dua, kulun Rabbine niyazda bulunarak yalvarması, halini arz ederek ihtiyaçlarını dile getirmesidir. Başka ifadeyle dua, Allah Teâla ile kul arasında bir yöneliş ve dönüş ve de kuvvetli bağdır. İnsan, tarihin hiçbir döneminde duasız yaşamamış ve duasız kalmamıştır. 'Dua, ibadetin özüdür. “(Tirmizi,''Da'avat'',1). Esas olan'' namaz'' anlamında kullanılagelen salat kelimesinin asıl anlamı duadır. İslam'ın beş şartından biri olan namaz, dua kavramıyla ifade edilmiştir. Dua, tabiattaki düzen ve sanatı derinden gözlemleyen, kudreti ilahiyi sezen kişinin içerisinde meydana gelen hayranlık ve heyecanın ifadesi olarak zikir, tehlil, tekbir, tesbih ve tekbir olur. Dar manasıyla dua, niyaz, yakarış, şükür, tövbe, istiğfar ve istiaza(sığınma) ve de hamdü senayı(övgü) da ifade etmektedir.  ■ÖNEMİ Bir ayeti kerimede şöyle buyurulur: “De ki: Duanız olmasa Rabbim Size ne diye değer versin?” (el-Furkan 25/77). Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de birçok ayeti kerimede canlı ve cansız tüm varlıkların Allah Teâlâ' yı tesbih ettiği de beyan edilmiştir. “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O'nu tesbih ederler. O'nu överek yüceltmeyen hiçbir şey yoktur; ancak siz onların bu tesbihini anlamazsınız.” (el-İsra 17/44;el-Haşr 59/1;et-Teğabün 64/1) Zariyat suresinde (51/56) insanın yaradılış görevinin kulluk olduğu beyan edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de, çaresizlik içerisinde ve zor şartlarda insanın duaya başvurduğu beyan edilmiştir. İnsan, tehlikedeyken ve sıkıntılı anlarında, yatarken, otururken ve ayaktayken Allah Teâlâ'ya yönelerek bıkmadan, usanmadan dua ederek iyilik ve kurtuluş ister. (Yunus 10/12; Lokman 31/32). İslami yaşantıda insanın Allah Teâlâ'ya doğru yöneliş ve dönüş halinde olması ve O'ndan rahmet ve mağfiret istemesi çokça önem arz etmektedir. Gerçek şu ki, Allah Teâlâ'nın rahmet ve mağfiretinin meydana gelmesinde ilk adımın kul tarafından atılması gerekmektedir.'' Ben yakınım; biri benden bir şey istediğinde onun duasına karşılık veririm.'' (el-Bakara 2/186). Dua edene istediği şey ya bu dünyada hemen verilir veya ahirete bırakılır veya üzerinden istediği iyilik kadar kötülük kaldırılarak giderilir. (Müsned, III, 18). ■DUALARIN KONULARI Önemli kısmı, insanın temel ihtiyaçları ve istekleriyle ilgilidir. Dünya ve ahiret mutluluğu, toplumsal ve bireysel güvenlik ve asayiş istekleri, beden ve ruh sağlığı konuları ve istenmeyen ve de kötü şeylerden Allah Teâlâ'ya sığınmayla birlikte, hastalık, felaket ve musibetlerden korunma gibi konu başlıkları da zikredilebilir. Ayrıca doğum, ölüm, içme, yatma, kalkma, rüya görme, alış-veriş, yolculuk, fakirlik, zenginlik gibi konuları da ekleyebiliriz. ■EDEB VE ADABI Diz çökerek, elleri yukarı kaldırarak ve içine kapanarak Allah Teâlâ'ya yalvarıp yakarmanın genel olarak yapılan dua şekli olduğunu söylemek mümkündür. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'i dua ederken görenler, bazen koltuk altları görülecek şekilde ellerini yukarıya kaldırdığını, duadan sonra ellerini yüzüne sürdüğünü rivayet etmişlerdir. (Buhari,''Da'avat'',23) Bazen hamdü senada bulunurken ve tesbihat yaparken parmak boğumlarını kullandığını söylemişlerdir. (Tirmizi,''Da'avat'',72). Ayrıca bir dua yapmadan ve isteği arz etmeden önce Allah Teâlâ'ya hamdetmenin ve peygamberine salatü selam getirmenin uygun olacağını beyan etmişlerdir. (Ebu Davud,''Salat'',358) Duadan önce tövbe ve istiğfar yapılmalıdır, dua içten ve tevazuyla ve yalvararak yapılmalıdır, ısrarla dua yapılmalıdır, ümit ve korku içerisinde dua edilmelidir ve dua ederken zaman ve mekân durumu da önemlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'e ''Ey Allah'ın Resulü, hangi dua daha makbuldür? Diye sorulunca, 'Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.' cevabını vermiştir.'' (Tirmizi,''Da'avat'',80). ■ÇEŞİTLERİ Hatim duası, yemek duası, ezan duası, abdest duaları, nikâh duası, salli barik duaları, sübhaneke ve tahiyyat duaları, Yağmur duası, Güneş ve ay kararması duaları, tavaf ve sa'y duaları ve Arafat ve Müzdelife Vakfesi duaları ve cenaze duaları ve benzeri dualar olmakla birlikte, bir yönden rivayet edilen me'sür dualar ve kişinin kendi içinden gelerek yaptığı dualar ve başka bir yönden de fiili ve sözlü dualar olarak da dua türlerini zikretmemiz mümkündür.  ■KUR'AN-I KERİM'DEN DUA ÖRNEKLERİ “Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allah'ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.'' (el-Fatiha 1/1-7). ''Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! Derler'' (el-Bakara 2/201). “(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.''(Al-i İmran 3/8). ''Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz duamı kabul et.''(İbrahim 14/40). ''Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer eyle!'' (Al-i İmran 3/147). ‘'Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her zaman) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaradılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:)' Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur. Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur'an-ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vaat ettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsva etme; şüphesiz sen vadinden dönmezsin!'' (Al-i İmran 3/193-194). ■PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.V.)'İN SÜNNETİ SENİYYESİNDEN DUA ÖRNEKLERİ “Allah'ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında hemen hatasını anlayarak tövbe eden kullarından eyle.'' (İbn-i Mace,''Edeb''57) “'Ey kalpleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dinin üzere sabit kıl!'' (Tirmizi,''Da'avat'',85). ''Ey Allah'ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle baş başa bırakma. Halimi tümüyle düzelt. Senden başka ilah yoktur.'' (Ebu Davud,''Edeb''110). ''Allah'ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım.'' (Müslim,''Zikir'',65,66). “Allah'ım! Açlıktan sana sığınırım. Çünkü açlık, ne kötü arkadaştır. Hainlikten de sana sığınırım. Çünkü hainlik, ne kötü sırdaştır.'' (İbn-i Mace,''Et'ime'',53) “Allah'ım! (haktan) ayrılmaktan, ikiyüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım. 'Ebu Davud,''Vitr'',32) ‘'Allah'ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, bizden razı ol, (amellerimizi) kabul eyle, bizi cennetine koy, bizi cehennemden kurtar ve bizim her halimizi ıslah eyle.'' ‘'Allah'ım! Hatalarımı kar ve soğuk suyla temizle. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan arındır'' (Nesai,''Taharet'',49) “Allah'ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, işimdeki aşırılıkları ve benden daha iyi bildiğin tüm hatalarımı bağışla.” (Buhari,''Da'avat'',60) ■DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Yaradılışımızın gayesi olan ibadet ve kulluk görevlerimizi yaşadığımız mübarek üç aylar ve pandemi sürecinde de elbette en güzel ve özel bir şekilde yerine getireceğiz. Dualarımızın kabul olması için samimi ve ihlaslı olmak önem arz ediyor bununla birlikte abdestli olmak ve ne istediğini bilerek dua yapmak gerekiyor. Dualarımızı ayrıca uygun kelime ve güzel cümlelerle ortaya koymakla birlikte Rabbimize yalvarmamız ve yakarmamız da gerektiğini de ifade etmek gerekir. İnsan hem maddi yönü olan ve hem de manevi yönü olan bir varlıktır, her iki yönünü ihmal etmeden hayatını yaşaması gerektiği gerçeğini bilerek yaşamasının bilincine ve şuuruna varması çok önemlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Allah Teâlâ'dan hangi iyilik ve güzellikleri istemişse bizde onları istiyoruz, kabul buyursun, hangi kötülüklerden Allah Teâlâ'ya sığınmışsa o kötülüklerden sığınıyoruz Rabbim kabul buyursun âmin. Bu genel duayla yazımıza son verirken dualarda buluşmak isteğimi de ifade etmeden geçemeyeceğim. Her şey gönlümüzce olsun, tüm herkese selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Dua eder, dua beklerim. Sağlıcakla kalın efendim.

İbadetin özü dua ve önemi

■DUA NEDİR? TANIMI
Dua kelimesi sözlükte “çağırmak, seslenmek ve yardım istemek” anlamlarına gelen mastar olup “küçükten büyüğe olan istek ve yalvarma” anlamında isim olarak ta kullanılabilmektedir. İslam dini terminolojisinde, Allah Teâlâ' nın azameti ve büyüklüğü karşısında kulun acziyetini ortaya koyarak sevgi ve saygıyla yardımını ve rahmetini dilemesini ifade etmektedir. Zıddı ise bedduadır.

Dua, sınırlı ve sorumlu ve sonlu ve de aciz varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi varlıkla iletişimini ifade etmektedir. Dua, imanın en önemli göstergelerindendir ve kulun isteğini ve düşüncesini Rabbine arz etmesi halidir. Dua, kulun Rabbine niyazda bulunarak yalvarması, halini arz ederek ihtiyaçlarını dile getirmesidir. Başka ifadeyle dua, Allah Teâla ile kul arasında bir yöneliş ve dönüş ve de kuvvetli bağdır. İnsan, tarihin hiçbir döneminde duasız yaşamamış ve duasız kalmamıştır. 'Dua, ibadetin özüdür. “(Tirmizi,''Da'avat'',1). Esas olan'' namaz'' anlamında kullanılagelen salat kelimesinin asıl anlamı duadır. İslam'ın beş şartından biri olan namaz, dua kavramıyla ifade edilmiştir. Dua, tabiattaki düzen ve sanatı derinden gözlemleyen, kudreti ilahiyi sezen kişinin içerisinde meydana gelen hayranlık ve heyecanın ifadesi olarak zikir, tehlil, tekbir, tesbih ve tekbir olur. Dar manasıyla dua, niyaz, yakarış, şükür, tövbe, istiğfar ve istiaza(sığınma) ve de hamdü senayı(övgü) da ifade etmektedir. 

■ÖNEMİ

Bir ayeti kerimede şöyle buyurulur: “De ki: Duanız olmasa Rabbim Size ne diye değer versin?” (el-Furkan 25/77). Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de birçok ayeti kerimede canlı ve cansız tüm varlıkların Allah Teâlâ' yı tesbih ettiği de beyan edilmiştir. “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O'nu tesbih ederler. O'nu överek yüceltmeyen hiçbir şey yoktur; ancak siz onların bu tesbihini anlamazsınız.” (el-İsra 17/44;el-Haşr 59/1;et-Teğabün 64/1) Zariyat suresinde (51/56) insanın yaradılış görevinin kulluk olduğu beyan edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de, çaresizlik içerisinde ve zor şartlarda insanın duaya başvurduğu beyan edilmiştir. İnsan, tehlikedeyken ve sıkıntılı anlarında, yatarken, otururken ve ayaktayken Allah Teâlâ'ya yönelerek bıkmadan, usanmadan dua ederek iyilik ve kurtuluş ister. (Yunus 10/12; Lokman 31/32). İslami yaşantıda insanın Allah Teâlâ'ya doğru yöneliş ve dönüş halinde olması ve O'ndan rahmet ve mağfiret istemesi çokça önem arz etmektedir. Gerçek şu ki, Allah Teâlâ'nın rahmet ve mağfiretinin meydana gelmesinde ilk adımın kul tarafından atılması gerekmektedir.'' Ben yakınım; biri benden bir şey istediğinde onun duasına karşılık veririm.'' (el-Bakara 2/186). Dua edene istediği şey ya bu dünyada hemen verilir veya ahirete bırakılır veya üzerinden istediği iyilik kadar kötülük kaldırılarak giderilir. (Müsned, III, 18).

■DUALARIN KONULARI
Önemli kısmı, insanın temel ihtiyaçları ve istekleriyle ilgilidir. Dünya ve ahiret mutluluğu, toplumsal ve bireysel güvenlik ve asayiş istekleri, beden ve ruh sağlığı konuları ve istenmeyen ve de kötü şeylerden Allah Teâlâ'ya sığınmayla birlikte, hastalık, felaket ve musibetlerden korunma gibi konu başlıkları da zikredilebilir. Ayrıca doğum, ölüm, içme, yatma, kalkma, rüya görme, alış-veriş, yolculuk, fakirlik, zenginlik gibi konuları da ekleyebiliriz.

■EDEB VE ADABI

Diz çökerek, elleri yukarı kaldırarak ve içine kapanarak Allah Teâlâ'ya yalvarıp yakarmanın genel olarak yapılan dua şekli olduğunu söylemek mümkündür. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'i dua ederken görenler, bazen koltuk altları görülecek şekilde ellerini yukarıya kaldırdığını, duadan sonra ellerini yüzüne sürdüğünü rivayet etmişlerdir. (Buhari,''Da'avat'',23) Bazen hamdü senada bulunurken ve tesbihat yaparken parmak boğumlarını kullandığını söylemişlerdir. (Tirmizi,''Da'avat'',72). Ayrıca bir dua yapmadan ve isteği arz etmeden önce Allah Teâlâ'ya hamdetmenin ve peygamberine salatü selam getirmenin uygun olacağını beyan etmişlerdir. (Ebu Davud,''Salat'',358) Duadan önce tövbe ve istiğfar yapılmalıdır, dua içten ve tevazuyla ve yalvararak yapılmalıdır, ısrarla dua yapılmalıdır, ümit ve korku içerisinde dua edilmelidir ve dua ederken zaman ve mekân durumu da önemlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'e ''Ey Allah'ın Resulü, hangi dua daha makbuldür? Diye sorulunca, 'Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.' cevabını vermiştir.'' (Tirmizi,''Da'avat'',80).

■ÇEŞİTLERİ

Hatim duası, yemek duası, ezan duası, abdest duaları, nikâh duası, salli barik duaları, sübhaneke ve tahiyyat duaları, Yağmur duası, Güneş ve ay kararması duaları, tavaf ve sa'y duaları ve Arafat ve Müzdelife Vakfesi duaları ve cenaze duaları ve benzeri dualar olmakla birlikte, bir yönden rivayet edilen me'sür dualar ve kişinin kendi içinden gelerek yaptığı dualar ve başka bir yönden de fiili ve sözlü dualar olarak da dua türlerini zikretmemiz mümkündür. 

■KUR'AN-I KERİM'DEN DUA ÖRNEKLERİ

“Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allah'ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.'' (el-Fatiha 1/1-7).

''Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! Derler'' (el-Bakara 2/201).

“(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.''(Al-i İmran 3/8).

''Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz duamı kabul et.''(İbrahim 14/40).

''Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer eyle!'' (Al-i İmran 3/147).

‘'Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her zaman) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaradılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:)' Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur. Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur'an-ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vaat ettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsva etme; şüphesiz sen vadinden dönmezsin!'' (Al-i İmran 3/193-194).

■PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.V.)'İN SÜNNETİ SENİYYESİNDEN DUA ÖRNEKLERİ

“Allah'ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında hemen hatasını anlayarak tövbe eden kullarından eyle.'' (İbn-i Mace,''Edeb''57)
“'Ey kalpleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dinin üzere sabit kıl!'' (Tirmizi,''Da'avat'',85).
''Ey Allah'ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle baş başa bırakma. Halimi tümüyle düzelt. Senden başka ilah yoktur.'' (Ebu Davud,''Edeb''110). ''Allah'ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım.'' (Müslim,''Zikir'',65,66).

“Allah'ım! Açlıktan sana sığınırım. Çünkü açlık, ne kötü arkadaştır. Hainlikten de sana sığınırım. Çünkü hainlik, ne kötü sırdaştır.'' (İbn-i Mace,''Et'ime'',53)

“Allah'ım! (haktan) ayrılmaktan, ikiyüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım. 'Ebu Davud,''Vitr'',32)

‘'Allah'ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, bizden razı ol, (amellerimizi) kabul eyle, bizi cennetine koy, bizi cehennemden kurtar ve bizim her halimizi ıslah eyle.''

‘'Allah'ım! Hatalarımı kar ve soğuk suyla temizle. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan arındır'' (Nesai,''Taharet'',49)

“Allah'ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, işimdeki aşırılıkları ve benden daha iyi bildiğin tüm hatalarımı bağışla.” (Buhari,''Da'avat'',60)

■DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Yaradılışımızın gayesi olan ibadet ve kulluk görevlerimizi yaşadığımız mübarek üç aylar ve pandemi sürecinde de elbette en güzel ve özel bir şekilde yerine getireceğiz. Dualarımızın kabul olması için samimi ve ihlaslı olmak önem arz ediyor bununla birlikte abdestli olmak ve ne istediğini bilerek dua yapmak gerekiyor. Dualarımızı ayrıca uygun kelime ve güzel cümlelerle ortaya koymakla birlikte Rabbimize yalvarmamız ve yakarmamız da gerektiğini de ifade etmek gerekir. İnsan hem maddi yönü olan ve hem de manevi yönü olan bir varlıktır, her iki yönünü ihmal etmeden hayatını yaşaması gerektiği gerçeğini bilerek yaşamasının bilincine ve şuuruna varması çok önemlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Allah Teâlâ'dan hangi iyilik ve güzellikleri istemişse bizde onları istiyoruz, kabul buyursun, hangi kötülüklerden Allah Teâlâ'ya sığınmışsa o kötülüklerden sığınıyoruz Rabbim kabul buyursun âmin. Bu genel duayla yazımıza son verirken dualarda buluşmak isteğimi de ifade etmeden geçemeyeceğim. Her şey gönlümüzce olsun, tüm herkese selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Dua eder, dua beklerim. Sağlıcakla kalın efendim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.