Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
Köşe Yazarı
Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
 

Bir Milletin Yeniden Dirilişi : Çanakkale

Necip Türk Milleti, her zaman ve her yerde olduğu gibi Çanakkale’de düşmanlarına çok önemli ve etkili dersler vererek tüm dünyaya “Çanakkale geçilmez” dedirtmiştir. Dünya devam ettiği müddetçe bu varoluş destanı konuşulacaktır. Düşman maddi yönden güçlü olmasına rağmen, imanı ve maneviyatı güçlü olan Müslüman Türk Ordusu’na yenilmiştir. “Ya istiklal! Ya ölüm!” Parolasıyla çıkılan Çanakkale savaşında 253.000 şehit vermişiz. Her şehidimiz için kitap hazırlansa ve yazılsa yeridir. Her metrekaresi şehit kanlarıyla sulanan Çanakkale, Müslüman Türk’ün dünyaya verdiği en net mesajıdır.  İstanbul ve Anadolu Müslümandır ve Türk’tür ve öylece de kalacaktır. Aziz milletimiz, tarih boyunca esarete ve dayatmalara ve de tehditlere asla rıza göstermeyerek teslim olmamış ve imanı ve de cesaretiyle devasa güçlere dersler vermek suretiyle galip gelerek destanlar yazmış ve zaferler kazanmıştır. Milli ve manevi değerlerimiz, bizlerin birlik-beraberlik ve dirlik-düzenlik içerisinde yaşamamızı sağlayan çok önemli vazgeçilmez unsurlarımızdır. Bedir savaşıyla, Çanakkale savaşının benzer yönü Müslümanların var oluş mücadelesi olmasıdır. Bu savaşların sonucunda tüm Müslümanlar moral bulmuş ve kendilerini en güzel bir şekilde tüm dünyaya anlatmışlardır.  Bu konuyu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy Safahat isimli kitabında Çanakkale şehitlerine seslenerek şöyle anlatmaktadır: “Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i / Bedr’in Arslanları ancak bu kadar şanlı idi!” Şu önemli olay Çanakkale savaşının seyrini değiştirmiştir. Düşmanların yoğun top atışı sırasında bir top ve bomba Mecidiye Tabyası’nın ortasına düşer ve orada birçok askerimiz şehit olur. Seyit Onbaşı kendisini toprağın altında bulur ve hemen oradan kendi çabasıyla çıkar. Kendisini toparlar ve etrafına bakarak hemen durumu gözden geçirir. Yüzbaşı Hilmi Bey ve Niğdeli Ali’den başkasını göremez. Geriye bir top kalmış ve üstelik te onun vinci kırılmıştır. Koca Seyit, hemen gözünü 275 kilogramlık top mermisine diker. Niğdeli Ali, durumu anlar “Koca Seyit topu kaldıramazsın!”  Diyerek onu vazgeçirmeye çalışır. Gerçek şu ki, o farklı bir ruh hali içindedir. Koca Seyit o andaki durumunu anılarında şöyle anlatmaktadır: “Toprağın altından çıktım. Bir baktım on üç arkadaşım şehit olmuş. Bir ben kalmışım, bir arkadaşım Niğdeli Ali ve bir de batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey. Arkadaşlarımın böylece şehit olmasını içime sindiremedim. Anamın bana öğrettiği duaların hepsini ve bildiğim duaların hepsini okudum. Size açıklayamadığım bir hal oldu. Merminin yanına koştum…Topun vinci de bozulmuştu. O mermiyi bir kez kaldırdım. Niğdeli Ali, beni biraz destekledi. Merdivenlerden çıkarken basamaklarda kemiklerimin çatırtısını duyuyordum. Mermiyi namluya sürdüm, patlattım isabet ettiremedim. Aynı olayı üç kez tekrar ettim. Üçüncü mermiyle düşmanların en büyük zırhlılarından Ocean zırhlısını dümen kısmından vurdum…O anda zırhlı etrafında dönmeye başladı. Denizin ortasında tam bir panik yaşanıyordu. İşte bundan sonra tüm düşman gemileri gerisin geriye dönerek Çanakkale boğazını terk etmişlerdir. Böylece düşman çözülmüş ve güçten düşmüştür.” (Uğurluel, Talha, Çanakkale Savaşları ve Gezi Rehberi, s.273-274, İst.2005, Kaynak Yay.). Çok önemli stratejik konuma sahip olan Çanakkale boğazı ve dolayısıyla İstanbul boğazı geçilememiş ve böylece düşmanlar püskürtülmüştür. Çanakkale Zaferi’ni herkesin bilmesi öğrenmesi çok önemlidir. Özellikle gençlerimizin orada yaşanan savaş ahlakını ve evrensel değerlerimizi ziyaret ederek yaşamaları gerekmektedir. Yine savaşın ve zaferin sonuçlarının bilmek ve öğrenerek tüm dünyaya duyurmak hepimizin görevi olmalıdır. Conkbayırı’nı, Anafartalar’ı, Şehitliği ve Gelibolu’yu ve de savaşın yaşandığı yerleri ziyaret etmek hepimizin ayrı ayrı görevidir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan vatanımıza, devletimize, bayrağımıza, ezanımıza, dinimize ve diyanetimize ve de mukaddesatımıza karşı görevlerimizi en içten ve samimiyetle yerine getirmeliyiz. Bu münasebetle tüm şehitlerimizi rahmetle ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Allah Teala, rahmet eylesin, kabirleri pur-nur olsun, cennet bahçelerinden bir bahçe olsun ve makamları Ali olsun, devletimiz ve milletimiz var olsun. Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı’mızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu kahramanlık ve fedakârlık destanıdır. Yıldönümünde Çanakkale Zaferi’mizi en içten ve samimi dileklerimle kutlarım. Hayırlı olsun ve daha nice büyük zaferler bizim olsun. Her şey gönlümüzce olsun. Allah’a emanet olun efendim.   BİR AYET-İ KERİME “Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah, mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (el-Enfal, 8/9-10).   BİR HADİS-İ ŞERİF “Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihad ediniz!” (Nesai, “Cihad” ,48).   BİR DUA Allah’ım! Bizleri şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan devletimize, vatanımıza ve bayrağımıza karşı en güzel bir şekilde görevlerimizi yapanlardan eyle, iç ve dış düşmanlarımızı kahr-u perişan eyle, kahraman ordumuzu karada, denizde ve havada daima mansur ve muzaffer eyle, emniyet güçlerimizi, her türlü felaket ve musibetten koruyarak muhafaza buyur, bizleri şehitlerimize layık eyle.   BİR FETVA Vatan savunması, dinimizin emridir. Vatan sevgisi de imandandır. İç ve dış düşmanlarımıza karşı önlem alarak onları etkisiz hale getirmek durumundayız. Sınır güvenliğimizi sağlamak için sınır ötesi operasyonlar yapmak gerekir. Düşmana karşı hazırlıklı olmakla birlikte, savunma sanayimizi geliştirmek durumundayız. Düşmanlarımızı caydırmak için güçlü olmalıyız. Savaşta da olsa hukuka riayet etmeliyiz. Savaşında hukuku vardır. Bu hukuku atalarımız tüm dünyaya Çanakkale’de göstermişlerdir. Onlara layık olmak için çalışmalıyız.

Bir Milletin Yeniden Dirilişi : Çanakkale

Necip Türk Milleti, her zaman ve her yerde olduğu gibi Çanakkale’de düşmanlarına çok önemli ve etkili dersler vererek tüm dünyaya “Çanakkale geçilmez” dedirtmiştir. Dünya devam ettiği müddetçe bu varoluş destanı konuşulacaktır. Düşman maddi yönden güçlü olmasına rağmen, imanı ve maneviyatı güçlü olan Müslüman Türk Ordusu’na yenilmiştir. “Ya istiklal! Ya ölüm!” Parolasıyla çıkılan Çanakkale savaşında 253.000 şehit vermişiz. Her şehidimiz için kitap hazırlansa ve yazılsa yeridir. Her metrekaresi şehit kanlarıyla sulanan Çanakkale, Müslüman Türk’ün dünyaya verdiği en net mesajıdır.  İstanbul ve Anadolu Müslümandır ve Türk’tür ve öylece de kalacaktır. Aziz milletimiz, tarih boyunca esarete ve dayatmalara ve de tehditlere asla rıza göstermeyerek teslim olmamış ve imanı ve de cesaretiyle devasa güçlere dersler vermek suretiyle galip gelerek destanlar yazmış ve zaferler kazanmıştır. Milli ve manevi değerlerimiz, bizlerin birlik-beraberlik ve dirlik-düzenlik içerisinde yaşamamızı sağlayan çok önemli vazgeçilmez unsurlarımızdır.

Bedir savaşıyla, Çanakkale savaşının benzer yönü Müslümanların var oluş mücadelesi olmasıdır. Bu savaşların sonucunda tüm Müslümanlar moral bulmuş ve kendilerini en güzel bir şekilde tüm dünyaya anlatmışlardır.  Bu konuyu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy Safahat isimli kitabında Çanakkale şehitlerine seslenerek şöyle anlatmaktadır: “Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i / Bedr’in Arslanları ancak bu kadar şanlı idi!”

Şu önemli olay Çanakkale savaşının seyrini değiştirmiştir. Düşmanların yoğun top atışı sırasında bir top ve bomba Mecidiye Tabyası’nın ortasına düşer ve orada birçok askerimiz şehit olur. Seyit Onbaşı kendisini toprağın altında bulur ve hemen oradan kendi çabasıyla çıkar. Kendisini toparlar ve etrafına bakarak hemen durumu gözden geçirir. Yüzbaşı Hilmi Bey ve Niğdeli Ali’den başkasını göremez. Geriye bir top kalmış ve üstelik te onun vinci kırılmıştır. Koca Seyit, hemen gözünü 275 kilogramlık top mermisine diker. Niğdeli Ali, durumu anlar “Koca Seyit topu kaldıramazsın!”  Diyerek onu vazgeçirmeye çalışır. Gerçek şu ki, o farklı bir ruh hali içindedir. Koca Seyit o andaki durumunu anılarında şöyle anlatmaktadır: “Toprağın altından çıktım. Bir baktım on üç arkadaşım şehit olmuş. Bir ben kalmışım, bir arkadaşım Niğdeli Ali ve bir de batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey. Arkadaşlarımın böylece şehit olmasını içime sindiremedim. Anamın bana öğrettiği duaların hepsini ve bildiğim duaların hepsini okudum. Size açıklayamadığım bir hal oldu. Merminin yanına koştum…Topun vinci de bozulmuştu. O mermiyi bir kez kaldırdım. Niğdeli Ali, beni biraz destekledi. Merdivenlerden çıkarken basamaklarda kemiklerimin çatırtısını duyuyordum. Mermiyi namluya sürdüm, patlattım isabet ettiremedim. Aynı olayı üç kez tekrar ettim. Üçüncü mermiyle düşmanların en büyük zırhlılarından Ocean zırhlısını dümen kısmından vurdum…O anda zırhlı etrafında dönmeye başladı. Denizin ortasında tam bir panik yaşanıyordu. İşte bundan sonra tüm düşman gemileri gerisin geriye dönerek Çanakkale boğazını terk etmişlerdir. Böylece düşman çözülmüş ve güçten düşmüştür.” (Uğurluel, Talha, Çanakkale Savaşları ve Gezi Rehberi, s.273-274, İst.2005, Kaynak Yay.).

Çok önemli stratejik konuma sahip olan Çanakkale boğazı ve dolayısıyla İstanbul boğazı geçilememiş ve böylece düşmanlar püskürtülmüştür. Çanakkale Zaferi’ni herkesin bilmesi öğrenmesi çok önemlidir. Özellikle gençlerimizin orada yaşanan savaş ahlakını ve evrensel değerlerimizi ziyaret ederek yaşamaları gerekmektedir. Yine savaşın ve zaferin sonuçlarının bilmek ve öğrenerek tüm dünyaya duyurmak hepimizin görevi olmalıdır. Conkbayırı’nı, Anafartalar’ı, Şehitliği ve Gelibolu’yu ve de savaşın yaşandığı yerleri ziyaret etmek hepimizin ayrı ayrı görevidir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan vatanımıza, devletimize, bayrağımıza, ezanımıza, dinimize ve diyanetimize ve de mukaddesatımıza karşı görevlerimizi en içten ve samimiyetle yerine getirmeliyiz. Bu münasebetle tüm şehitlerimizi rahmetle ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Allah Teala, rahmet eylesin, kabirleri pur-nur olsun, cennet bahçelerinden bir bahçe olsun ve makamları Ali olsun, devletimiz ve milletimiz var olsun. Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı’mızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu kahramanlık ve fedakârlık destanıdır. Yıldönümünde Çanakkale Zaferi’mizi en içten ve samimi dileklerimle kutlarım. Hayırlı olsun ve daha nice büyük zaferler bizim olsun. Her şey gönlümüzce olsun. Allah’a emanet olun efendim.

 

BİR AYET-İ KERİME

“Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve

onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah, mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (el-Enfal, 8/9-10).

 

BİR HADİS-İ ŞERİF

“Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihad ediniz!” (Nesai, “Cihad” ,48).

 

BİR DUA

Allah’ım! Bizleri şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan devletimize, vatanımıza ve bayrağımıza karşı en güzel bir şekilde görevlerimizi yapanlardan eyle, iç ve dış düşmanlarımızı kahr-u perişan eyle, kahraman ordumuzu karada, denizde ve havada daima mansur ve muzaffer eyle, emniyet güçlerimizi, her türlü felaket ve musibetten koruyarak muhafaza buyur, bizleri şehitlerimize layık eyle.

 

BİR FETVA

Vatan savunması, dinimizin emridir. Vatan sevgisi de imandandır. İç ve dış düşmanlarımıza karşı önlem alarak onları etkisiz hale getirmek durumundayız. Sınır güvenliğimizi sağlamak için sınır ötesi operasyonlar yapmak gerekir. Düşmana karşı hazırlıklı olmakla birlikte, savunma sanayimizi geliştirmek durumundayız. Düşmanlarımızı caydırmak için güçlü olmalıyız. Savaşta da olsa hukuka riayet etmeliyiz. Savaşında hukuku vardır. Bu hukuku atalarımız tüm dünyaya Çanakkale’de göstermişlerdir. Onlara layık olmak için çalışmalıyız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.