Çekiç, çivi ve tellerin büyüleyici dansı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
 

Çekiç, çivi ve tellerin büyüleyici dansı

Kütahya'da yaşayan ziraat mühendisi 46 yaşındaki 1 çocuk annesi Özlem Zeyrek Özçay, 3 yıl önce hobi olarak başladığı filografi sanatını ustalıkla icra ediyor.

Özçay, Kent Konseyi Sanat Merkezi'ndeki bakır ve renkli tellerle çivilerin arasından belirli örgü tekniklerini kullanılarak estetik objeler üretiyor. Sanatının tel ve çivilerin büyüleyici dansı olarak da bilindiğini belirten Özçay, "Filografi sanatı, tabloya yapılan bir sanattır. Malzeme olarak çekiç, çivi, tahta, pense ile bildiğiniz inşaatçı gibi sanat icra ediyorum. Bir tablonun yapılması büyüklüğüne göre değişiyor. 50x50 ebatındaki bir tablonun yapılması bir kaç ayı alabiliyor.3 yıldır bu mesleği yapıyorum. Hobi olarak başladım, ancak şimdi mesleğim oldu" ifadelerini kullandı.   Filografinin unutulmaya yüz tutmuş sanatlar arasında yar aldığını kaydeden Özçay, "Filografi, Osmanlı döneminde daha yaygın olan yapılmış bir sanattı. Bu sanat Avrupa'da da yapılıyor, ancak Türkiye'deki kadar yaygın değil. Türkiye filografi sanatı Avrupa'ya göre iyi durumda" şeklinde konuştu. Özçay, sanatının daha da gelişip geniş kitlere ulaşması için her türlü gayreti sarf edeceğini, yaptığı eserleri karma sergilerde bir çok kez izlenime sunduğunu sözlerine ekledi.
Kütahya'da yaşayan ziraat mühendisi 46 yaşındaki 1 çocuk annesi Özlem Zeyrek Özçay, 3 yıl önce hobi olarak başladığı filografi sanatını ustalıkla icra ediyor.

Özçay, Kent Konseyi Sanat Merkezi'ndeki bakır ve renkli tellerle çivilerin arasından belirli örgü tekniklerini kullanılarak estetik objeler üretiyor. Sanatının tel ve çivilerin büyüleyici dansı olarak da bilindiğini belirten Özçay, "Filografi sanatı, tabloya yapılan bir sanattır. Malzeme olarak çekiç, çivi, tahta, pense ile bildiğiniz inşaatçı gibi sanat icra ediyorum. Bir tablonun yapılması büyüklüğüne göre değişiyor. 50x50 ebatındaki bir tablonun yapılması bir kaç ayı alabiliyor.3 yıldır bu mesleği yapıyorum. Hobi olarak başladım, ancak şimdi mesleğim oldu" ifadelerini kullandı.

 

Filografinin unutulmaya yüz tutmuş sanatlar arasında yar aldığını kaydeden Özçay, "Filografi, Osmanlı döneminde daha yaygın olan yapılmış bir sanattı. Bu sanat Avrupa'da da yapılıyor, ancak Türkiye'deki kadar yaygın değil. Türkiye filografi sanatı Avrupa'ya göre iyi durumda" şeklinde konuştu.
Özçay, sanatının daha da gelişip geniş kitlere ulaşması için her türlü gayreti sarf edeceğini, yaptığı eserleri karma sergilerde bir çok kez izlenime sunduğunu sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.