Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
Köşe Yazarı
Mustafa KARAMAN Kütahya İl Müftü Yrd.
 

Afetlere Karşı Önlem Almak

İnsanların ve diğer varlıkların güçlerinin üstünde olan beklenmedik anda gerçekleşen, büyük ve zor ve de olağan dışı olan olaylara felaket veya musibet denilir. Önemli olan afat ve tehlikelere önceden hazırlık yapmaktır ve hazırlıklı olabilmektir. Afetlerde önemli olan sağduyulu hareket edebilmektir. Kâinatın düzeni ve işleyişi ve tabiat “Sünnetullah” denilen ilahi kurallara ve kanunlara göre cereyan eder. Toprağın, suyun ve ateşin ve de rüzgârın kendine özel bir yapısı ve dengesi vardır. Tüm insanlar, kâinatın düzenini ve yapısını bilerek ve de koruyarak bu dünyada yaşamak zorundalar. Deprem, sel, yangın, ölüm, heyelan, pandemi (salgın) ve çığ düşmesi ve de su taşkını gibi doğal afetler ilahi kurallara uygun biçimde meydana gelmektedir. İşte bu afetlerde önlem alarak can ve mal kaybını azaltmak mümkündür. Allah Teala bu konuda Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmaktadır: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneyeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (el-Bakara, 2/155). İnsanoğlunun yaşadığı çevreye ve kainata zarar vermeden yaşaması önemlidir. Havayı kirletmemesi, ormanları ve yeşillikleri koruyarak muhafaza etmesi ve suyu gerektiği kadar ve ihtiyacı kadar kullanarak tasarruf etmesi ve depolaması ve tarlasını, bahçesini ve de bağlarını damlama sistemle ihtiyaca binaen sulaması önem arz etmektedir. Ormanları ve yeşillikleri yakarak tabiatın dengesini de bozmaması önemli hususlardandır ve yangınları hemen söndürmesi ve anızları yakmaması, içerisinde olabilecek canlı-cansız varlıkları koruması da ayrıca önem arz eden konulardandır. İnsanoğlunun başka varlıkları düşünerek, onlara saygı göstererek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak suretiyle ve kibirsiz yaşaması önemli ilkelerdendir. Yeryüzünün ve kâinatın ihyası ve imarı için yaşanılması ilkesi herkesin gözetmesi gereken ilkedir. Hiçbir kimse yaşadığı çevreyi ve doğayı ifsat edemez ve etmemelidir. Allah Teala bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (er-Rum, 30/41) Bizler Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz ve yaradılış gayemiz Allah’a ibadet etmektir. Bu dünya hayatında imtihana tabi tutulduğumuzun farkındayız ve bu dünya hayatı geçicidir ve bu dünyada ahireti kazanmak için çalışıyoruz. Önemli olan ebedi hayat, ahiret hayatıdır. Rabbimizin bizlere verdiği ni ’metlere şükrediyoruz ve afetler karşısında sabrediyoruz. Yaşanan afetler, tabiatı alt üst ettiği gibi, insanlara acılar yaşatır. Tarihte ve günümüzde yaşanan, deprem, sel, salgın ve yangın ve de heyelan gibi nice afetler can ve mal kaybıyla sonuçlanmıştır. Afetlerin kötü sonuçlarının önemli kısmı bizim kendi hatalarımız ve ihmallerimiz ve de tedbirsizliklerimiz nedeniyledir ve bunu kabul etmeliyiz. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” (eş-Şura, 42/30) AFET NEDİR VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR? İnsanlar için fiziksel, ekonomik, meteorolojik ve sosyal kayıplar meydana getiren, insanın normal yaşantısını, iş ve işlemlerini durduracak veya kesintiye uğratarak zarar verecek, imkân ve şartların yetersiz kaldığı olaylara verilen genel isimdir. Dünya genelinde görülen afetler 31 tane olarak söylenebilir. Bunlardan 28 tanesini meteorolojik afetler oluşturur. Doğal afetlerin önem sıraları ve çeşitleri ülkeden ülkeye değişmektedir. Ülkemizde görülen en çok meteorolojik karakterli doğal afetler, dolu, sel, don, orman yangınları, kuraklık, şiddetli yağış, şiddetli yağmur, yıldırım, kar, çığ ve fırtınalardır. İnsan kaynaklı afetler; nükleer, biyolojik ve kimyasal kazalar, göçmenler ve buna bağlı kazalar, sanayi atıkları ve kazalar, aşırı kalabalıklardan meydana gelen kazalar. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Afetlere karşı önce hazırlıklı, bilinçli olmak ve önlem almak durumundayız. Sonra dua etmek ve en sonunda da Allah’a tevekkül etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Müslümanın halini şöyle buyurarak ne güzel ifade buyuruyor: “Mü’minin durumu ne hoştur! Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum sadece mü’mine özeldir. Bir ni’metle karşılaştığında şükreder; bu onun için hayır olur. Bir musibetle karşılaştığında ise sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim,“Zühd”, 64) 2021 yılı afet yılı olarak ilan edilmiştir. Tüm insanlarımız afetlere karşı duyarlı olmalıdır. Herkes afet öncesi, afet anında ve sonrasında yapılacak olan işleri en güzel bir şekilde öğrenerek uygulamalıdır. Afetlere karşı farkındalık gelişmeli ve geliştirilmelidir. Evde ve işyerlerinde ve hayatın diğer bölümlerinde yapılacak olan işler, uygulama yapılarak tüm herkese belletilmelidir. Tüm Müslümanlar Tedbir, dua ve tevekkül gibi önemli konuları bilmeli ve gereğini yapmalıdır. Değerli okuyucularım! Sizleri saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum ve bana vakit ayırdığınız çok teşekkür ediyorum efendim. BİR AYET-İ KERİME “Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (el-Araf, 7/56) BİR HADİS-İ ŞERİF “Batan bir diken bile olsa Müslüman’ın başına her bir musibeti, Allah onun günahlarına keffaret kılar.” (Buhari, “Merda”, 1). BİR DUA Allah’ım! Bizleri her türlü afetlerden ve belalardan ve de felaketlerden koruyarak muhafaza eyle! Güç yetiremeyeceğimiz ve takat getiremeyeceğimiz yükleri yükleyerek bizleri imtihan eyleme! Depremlerden, sel afetlerinden, yangınlardan ve salgınlardan ve de her türlü hastalıklardan bizleri koruyarak muhafaza eyle! Bildiğimiz-bilmediğimiz, aklımıza gelen veya gelmeyen her türlü semavi ve arazi felaket ve musibetlerden bizleri koruyarak muhafaza buyur Allah’ım! Bizlere sabır ver, her türlü ni’metlerini bizlere bol bol bahşeyle! Hasta olan kardeşlerimize acil-kâmil şifalar ihsan eyle Allah’ım! Şehitlerimize ve ölmüşlerimize rahmet eyle Allah’ım!. BİR FETVA Önlem almak ve gerekli hazırlığı yapmak Müslümanların üzerine düşen çok önemli sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçınılamaz. Afetler de kul hakları ihlallerinden kaçınılması önem arz etmektedir. Yapılan yardımların yerlerine ulaşması gerekir. Afetler de fırsatçılık yapılmamalıdır. Afetlerde herkes birbirine yardımcı olmalıdır. Afetlerde yapılacak olan bir işin yerine getirilmesi yardımlaşma ve dayanışmayla ruhuyla en güzel bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Afetlerde yetkililerin bildirdikleri kurallar yerine getirilmelidir.

Afetlere Karşı Önlem Almak

İnsanların ve diğer varlıkların güçlerinin üstünde olan beklenmedik anda gerçekleşen, büyük ve zor ve de olağan dışı olan olaylara felaket veya musibet denilir. Önemli olan afat ve tehlikelere önceden hazırlık yapmaktır ve hazırlıklı olabilmektir. Afetlerde önemli olan sağduyulu hareket edebilmektir. Kâinatın düzeni ve işleyişi ve tabiat “Sünnetullah” denilen ilahi kurallara ve kanunlara göre cereyan eder. Toprağın, suyun ve ateşin ve de rüzgârın kendine özel bir yapısı ve dengesi vardır. Tüm insanlar, kâinatın düzenini ve yapısını bilerek ve de koruyarak bu dünyada yaşamak zorundalar. Deprem, sel, yangın, ölüm, heyelan, pandemi (salgın) ve çığ düşmesi ve de su taşkını gibi doğal afetler ilahi kurallara uygun biçimde meydana gelmektedir. İşte bu afetlerde önlem alarak can ve mal kaybını azaltmak mümkündür.

Allah Teala bu konuda Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmaktadır: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneyeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (el-Bakara, 2/155). İnsanoğlunun yaşadığı çevreye ve kainata zarar vermeden yaşaması önemlidir. Havayı kirletmemesi, ormanları ve yeşillikleri koruyarak muhafaza etmesi ve suyu gerektiği kadar ve ihtiyacı kadar kullanarak tasarruf etmesi ve depolaması ve tarlasını, bahçesini ve de bağlarını damlama sistemle ihtiyaca binaen sulaması önem arz etmektedir. Ormanları ve yeşillikleri yakarak tabiatın dengesini de bozmaması önemli hususlardandır ve yangınları hemen söndürmesi ve anızları yakmaması, içerisinde olabilecek canlı-cansız varlıkları koruması da ayrıca önem arz eden konulardandır. İnsanoğlunun başka varlıkları düşünerek, onlara saygı göstererek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak suretiyle ve kibirsiz yaşaması önemli ilkelerdendir. Yeryüzünün ve kâinatın ihyası ve imarı için yaşanılması ilkesi herkesin gözetmesi gereken ilkedir. Hiçbir kimse yaşadığı çevreyi ve doğayı ifsat edemez ve etmemelidir. Allah Teala bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (er-Rum, 30/41)

Bizler Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz ve yaradılış gayemiz Allah’a ibadet etmektir. Bu dünya hayatında imtihana tabi tutulduğumuzun farkındayız ve bu dünya hayatı geçicidir ve bu dünyada ahireti kazanmak için çalışıyoruz. Önemli olan ebedi hayat, ahiret hayatıdır. Rabbimizin bizlere verdiği ni ’metlere şükrediyoruz ve afetler karşısında sabrediyoruz. Yaşanan afetler, tabiatı alt üst ettiği gibi, insanlara acılar yaşatır. Tarihte ve günümüzde yaşanan, deprem, sel, salgın ve yangın ve de heyelan gibi nice afetler can ve mal kaybıyla sonuçlanmıştır. Afetlerin kötü sonuçlarının önemli kısmı bizim kendi hatalarımız ve ihmallerimiz ve de tedbirsizliklerimiz nedeniyledir ve bunu kabul etmeliyiz. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” (eş-Şura, 42/30)

AFET NEDİR VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

İnsanlar için fiziksel, ekonomik, meteorolojik ve sosyal kayıplar meydana getiren, insanın normal yaşantısını, iş ve işlemlerini durduracak veya kesintiye uğratarak zarar verecek, imkân ve şartların yetersiz kaldığı olaylara verilen genel isimdir. Dünya genelinde görülen afetler 31 tane olarak söylenebilir. Bunlardan 28 tanesini meteorolojik afetler oluşturur. Doğal afetlerin önem sıraları ve çeşitleri ülkeden ülkeye değişmektedir. Ülkemizde görülen en çok meteorolojik karakterli doğal afetler, dolu, sel, don, orman yangınları, kuraklık, şiddetli yağış, şiddetli yağmur, yıldırım, kar, çığ ve fırtınalardır. İnsan kaynaklı afetler; nükleer, biyolojik ve kimyasal kazalar, göçmenler ve buna bağlı kazalar, sanayi atıkları ve kazalar, aşırı kalabalıklardan meydana gelen kazalar.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Afetlere karşı önce hazırlıklı, bilinçli olmak ve önlem almak durumundayız. Sonra dua etmek ve en sonunda da Allah’a tevekkül etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Müslümanın halini şöyle buyurarak ne güzel ifade buyuruyor: “Mü’minin durumu ne hoştur! Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum sadece mü’mine özeldir. Bir ni’metle karşılaştığında şükreder; bu onun için hayır olur. Bir musibetle karşılaştığında ise sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim,“Zühd”, 64) 2021 yılı afet yılı olarak ilan edilmiştir. Tüm insanlarımız afetlere karşı duyarlı olmalıdır. Herkes afet öncesi, afet anında ve sonrasında yapılacak olan işleri en güzel bir şekilde öğrenerek uygulamalıdır. Afetlere karşı farkındalık gelişmeli ve geliştirilmelidir. Evde ve işyerlerinde ve hayatın diğer bölümlerinde yapılacak olan işler, uygulama yapılarak tüm herkese belletilmelidir. Tüm Müslümanlar Tedbir, dua ve tevekkül gibi önemli konuları bilmeli ve gereğini yapmalıdır. Değerli okuyucularım! Sizleri saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum ve bana vakit ayırdığınız çok teşekkür ediyorum efendim.

BİR AYET-İ KERİME

“Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (el-Araf, 7/56)

BİR HADİS-İ ŞERİF

“Batan bir diken bile olsa Müslüman’ın başına her bir musibeti, Allah onun günahlarına keffaret kılar.” (Buhari, “Merda”, 1).

BİR DUA

Allah’ım! Bizleri her türlü afetlerden ve belalardan ve de felaketlerden koruyarak muhafaza eyle! Güç yetiremeyeceğimiz ve takat getiremeyeceğimiz yükleri yükleyerek bizleri imtihan eyleme! Depremlerden, sel afetlerinden, yangınlardan ve salgınlardan ve de her türlü hastalıklardan bizleri koruyarak muhafaza eyle! Bildiğimiz-bilmediğimiz, aklımıza gelen veya gelmeyen her türlü semavi ve arazi felaket ve musibetlerden bizleri koruyarak muhafaza buyur Allah’ım! Bizlere sabır ver, her türlü ni’metlerini bizlere bol bol bahşeyle! Hasta olan kardeşlerimize acil-kâmil şifalar ihsan eyle Allah’ım! Şehitlerimize ve ölmüşlerimize rahmet eyle Allah’ım!.

BİR FETVA

Önlem almak ve gerekli hazırlığı yapmak Müslümanların üzerine düşen çok önemli sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçınılamaz. Afetler de kul hakları ihlallerinden kaçınılması önem arz etmektedir. Yapılan yardımların yerlerine ulaşması gerekir. Afetler de fırsatçılık yapılmamalıdır. Afetlerde herkes birbirine yardımcı olmalıdır. Afetlerde yapılacak olan bir işin yerine getirilmesi yardımlaşma ve dayanışmayla ruhuyla en güzel bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Afetlerde yetkililerin bildirdikleri kurallar yerine getirilmelidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.