Kurak adayı binlerce ağaçla yeşillendiren 'Robinson Ziya'nın yüreği yanan ormanlara sızlıyor

(Telgraf Gazetesi) - Haberler |
 

Kurak adayı binlerce ağaçla yeşillendiren 'Robinson Ziya'nın yüreği yanan ormanlara sızlıyor

Kurak adayı binlerce ağaçla yeşillendiren 'Robinson Ziya'nın yüreği yanan ormanlara sızlıyor

TUNCELİ(AA) - Kentin Pertek ilçesine bağlı Çakırbahçe köyünde doğan 83 yaşındaki Abay, Elazığ'da amcasının yanında uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra eşi ve çocuklarıyla Eskişehir'e göç etti. Burada açtığı antikacı dükkanıyla evini geçindiren Abay, 1995 yılında eşini trafik kazasında kaybetmesi üzerine aynı yıl memleketi Tunceli'ye döndü.Teknesiyle Keban Baraj Gölü'nde gezinti yaptığı sırada gördüğü bir adaya yerleşen Abay, adanın dört bir yanına, hayatını kaybettiği eşinin anısına meyve fidanları dikti. Doğa sevgisiyle kurak bir adayı yıllar içinde 4 bin ağaçla yeşillendiren Abay, zamanının çoğunu adada yetiştirdiği elma, nar, şeftali, üzüm, ceviz, ayva ve kiraz ağaçları arasında geçiriyor.İlerleyen yaşına rağmen özveriyle ağaçların bakım ve sulamasını yapan Abay, yöre sakinlerince roman kahramanı Robinson Crusoe'ye benzetildiği için "Robinson Ziya" olarak tanınıyor.Her sabah ilçe merkezindeki evinden ayrılarak adanın yolunu tutan Abay, yaklaşık 3 kilometrelik yürüyüşün ardından baraj kıyısına ulaşarak burada tekneye binip adaya doğru yola koyuluyor.Abay, baraj gölünün masmavi sularında yaptığı 20 dakikalık yolculuk sonunda adaya kavuşuyor ve doğayla iç içe zaman geçiriyor.Yanan ormanlar "Robinson Ziya"yı ağlatıyorZiya Abay, AA muhabirine, Türkiye'nin çeşitli illerinde yanan ormanlar için çok üzüldüğünü anlattı.Yedi gündür uyumadığını söyleyen Abay, "Mümkün olduğu kadar yangınlarla ilgili gelişmeleri takip ediyorum. Ben devletimden tek bir şey istiyorum. Halk birbirine düşmesin, bunun üzerinde dursunlar. Halk birbirine düşerse yüz sene geriye gideriz. İnsanlara tavsiyem ağaç diksinler. Ağaç ve orman bizi yaşatandır, enerji veriyor. İnsanlar dağ taş badem diksin, yer kimin olursa olsun diksin. Ağaç enerji veriyor, insanı yaşatan odur." dedi.Abay, ağaç olmazsa yaşamın olmayacağını belirterek, "Sadece insanoğlu değil, hiçbir canlı yaşayamaz. Ne geyik, ne ördek ne de ayı yaşayabilir. Ne kadar canlı varsa hepsi ormanın sayesinde yaşıyor." ifadesini kullandı."Dört çocuğum, 4 bin de ağacım var ve ağaçlar da benim çocuklarımdır"Elinden gelse dünyayı ağaçlandırmak istediğini dile getiren Abay, şunları kaydetti:"Ağaç nerede, hangi ülkede olursa olsun o yandığı zaman ben karşı çıkıyorum. Ağaçlar, halkındır, insanoğlunundur ve canlılarındır. İnsanlar devlete destek olsun, birlikte ağaç diksinler. Tekrar ağaçlarımız şenlensin, yerini bulsun. Yangınlar nedeniyle yüreğim yandı, kendimi kaybettim ve hep oturup ağlıyorum, yıkılıyorum, kendimi unutuyorum. Ağaç benim varlığımdır. Ben ağacı yetiştiriyorum onlar da beni umutlandırıyorlar. Ben onlarla güldüğüm zaman o yapraklar yeşilleniyor. Ben kızdığım zaman o yapraklar yere düşüyor. Ağaçlar benim öz evlatlarımdır. Dört çocuğum, 4 bin de ağacım var ve ağaçlar da benim çocuklarımdır."
Kurak adayı binlerce ağaçla yeşillendiren 'Robinson Ziya'nın yüreği yanan ormanlara sızlıyor

TUNCELİ(AA) - Kentin Pertek ilçesine bağlı Çakırbahçe köyünde doğan 83 yaşındaki Abay, Elazığ'da amcasının yanında uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra eşi ve çocuklarıyla Eskişehir'e göç etti. Burada açtığı antikacı dükkanıyla evini geçindiren Abay, 1995 yılında eşini trafik kazasında kaybetmesi üzerine aynı yıl memleketi Tunceli'ye döndü.

Teknesiyle Keban Baraj Gölü'nde gezinti yaptığı sırada gördüğü bir adaya yerleşen Abay, adanın dört bir yanına, hayatını kaybettiği eşinin anısına meyve fidanları dikti. Doğa sevgisiyle kurak bir adayı yıllar içinde 4 bin ağaçla yeşillendiren Abay, zamanının çoğunu adada yetiştirdiği elma, nar, şeftali, üzüm, ceviz, ayva ve kiraz ağaçları arasında geçiriyor.

İlerleyen yaşına rağmen özveriyle ağaçların bakım ve sulamasını yapan Abay, yöre sakinlerince roman kahramanı Robinson Crusoe'ye benzetildiği için "Robinson Ziya" olarak tanınıyor.

Her sabah ilçe merkezindeki evinden ayrılarak adanın yolunu tutan Abay, yaklaşık 3 kilometrelik yürüyüşün ardından baraj kıyısına ulaşarak burada tekneye binip adaya doğru yola koyuluyor.

Abay, baraj gölünün masmavi sularında yaptığı 20 dakikalık yolculuk sonunda adaya kavuşuyor ve doğayla iç içe zaman geçiriyor.

Yanan ormanlar "Robinson Ziya"yı ağlatıyor

Ziya Abay, AA muhabirine, Türkiye'nin çeşitli illerinde yanan ormanlar için çok üzüldüğünü anlattı.

Yedi gündür uyumadığını söyleyen Abay, "Mümkün olduğu kadar yangınlarla ilgili gelişmeleri takip ediyorum. Ben devletimden tek bir şey istiyorum. Halk birbirine düşmesin, bunun üzerinde dursunlar. Halk birbirine düşerse yüz sene geriye gideriz. İnsanlara tavsiyem ağaç diksinler. Ağaç ve orman bizi yaşatandır, enerji veriyor. İnsanlar dağ taş badem diksin, yer kimin olursa olsun diksin. Ağaç enerji veriyor, insanı yaşatan odur." dedi.

Abay, ağaç olmazsa yaşamın olmayacağını belirterek, "Sadece insanoğlu değil, hiçbir canlı yaşayamaz. Ne geyik, ne ördek ne de ayı yaşayabilir. Ne kadar canlı varsa hepsi ormanın sayesinde yaşıyor." ifadesini kullandı.

"Dört çocuğum, 4 bin de ağacım var ve ağaçlar da benim çocuklarımdır"

Elinden gelse dünyayı ağaçlandırmak istediğini dile getiren Abay, şunları kaydetti:

"Ağaç nerede, hangi ülkede olursa olsun o yandığı zaman ben karşı çıkıyorum. Ağaçlar, halkındır, insanoğlunundur ve canlılarındır. İnsanlar devlete destek olsun, birlikte ağaç diksinler. Tekrar ağaçlarımız şenlensin, yerini bulsun. Yangınlar nedeniyle yüreğim yandı, kendimi kaybettim ve hep oturup ağlıyorum, yıkılıyorum, kendimi unutuyorum. Ağaç benim varlığımdır. Ben ağacı yetiştiriyorum onlar da beni umutlandırıyorlar. Ben onlarla güldüğüm zaman o yapraklar yeşilleniyor. Ben kızdığım zaman o yapraklar yere düşüyor. Ağaçlar benim öz evlatlarımdır. Dört çocuğum, 4 bin de ağacım var ve ağaçlar da benim çocuklarımdır."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.