TÜRKMENSU SATILACAK MI?

  Telgraf Gazetesi’ne ulaştırdığınız soruları yetkili, ilgili ve etkililerimize sormaya devam ediyor, sesinize söz oluyoruz. Gelen sorular doğrultusunda Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık’a sorularınızı ilettik. Bölümler halinde yayınlayacağız.   Zeynep DÖNMEZ: Türkmensu’nun satışı konusuna gelelim. Bir haber var, Kütahya Ekspress gazetesinde yayımlanan yazıda: “ …Türkmensu dolum tesisleri ihaleye çıkacak. Önceliğin satış olduğu kaynak suyunda, satışın gerçekleşmemesi durumunda 25 yıla kadar kira karşılığı yapım modeliyle ihaleye gidecek.” diyor. Şimdi bu habere göre; ben Kütahya’nın bir ferdi olarak bize ait olan Türkmensu’yun satılmasına karşıyım. Ve habere göre değerlendirip şahsi olarak bunu belirttim. Dedim ki;” Bir yıllık firmaya ait olan Vazoz’a sahip çıkmamız lazım” deyip satın aldınız. Ama bizim olan Türkmensu’yu satıyorsunuz… Zeynep DÖNMEZ: ÖNCELİĞİ DEĞİŞTİRİP TÜRKMENSU’YU SATMAK YERİNE, KÜTAHYA BELEDİYESİ OLARAK İŞLETEMİYOR MUYUZ? Başkan IŞIK: Belediye meclisi bir karar alırken kiralanması, satılması, yap işlet devret modeli veya değerlendirmesi yönünde genel bir karar alır. Oradan satılmasını alır diğer cümleleri es geçer medyada algı yaratırsanız bu memleketin insanına yakışmaz. Biz satacağız, demedik. Satışta dâhil olmak üzere değerlendirilmesi dedik. Bu yılın sonunda Türkmensu’ ya yönelik ihale süremiz bitiyor. Kiralayacak mıyız, yap işlet devlet modelini mi yapacağız, satacak mıyız? Bunların hepsinin içinde olduğu genel karar bu.   Zeynep DÖNMEZ: Tamam ama haberde öyle bahsedilmiyor. Önceliğin satış olduğu vurgulanıyor. Böyle olunca vatandaşın tepki vermesi gayet normal ve doğal. Peki, ben şahsi olarak size tekrar soruyorum, belediye Türkmensu’yu işletemez mi? Başkan IŞIK: Vatandaşa en iyi şekilde hizmet nasıl verilecekse biz bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Orada encümenimizle yetki almışız, her konuda olduğu gibi, her taşınmazımızda olduğu gibi… Arkadaşlarımızla görüşeceğiz. Gelen yatırımcıları değerlendireceğiz. Yap işlet devret modeli ile uzun vadeli daha iyi bir yatırımı oraya kazandırabileceksek onun için çalışacağız. Tabi bu da yatırımcının bize sunacağı projeye göre olacak. Ne yapmayı düşünüyor, ne kadar büyütecek… Bunun hepsi ilgili birimler bunlar için var. Değerlendireceğiz. Rapor haline getiriliyor, sonra encümene taşınıyor. Hemen öyle satalım demekle satılmıyor. Niye satacağız? Satıncaya kadar kiralanması, yap işlet devret model ya da yatırımcı diyecek ki ben bunu farklı değerlendirmek istiyorum, buna göre değerlendireceğiz. Yani satılan bir şey yok.   Zeynep DÖNMEZ: Zeynep Dönmez: Öncelik için diyorum Sayın Başkan; İlk önce Kütahya belediyesi olarak işletmek düşünülemez mi? Başkan IŞIK: Hayır. Hayır. Bakınız… Belediyeye 99 yıllığına 1954 yılında söz konusu alandaki suyun tahsisi yapılmış. Geçmişte gerek Simpaş AŞ. Gerekse belediyenin mülkleri nedeniyle Simpaş üzerinden başka kuruluşlara verilmiş. Simpaş, belli bir kira tabi ticaret konu olduğu için İl Özel İdare devreye girmiş. Bu sıkıntılı durumu netleştirip, daha rahat değerlendirebilmek için Simpaş ile belediye arasındaki taşınmaz takası ile tamamen mülkün oradaki bina ve arsa olmak üzere belediyeye geçmesini sağladık. Bunun karşısında da belediyenin başka yerlerde ortak olduğu taşınmazları da şirketimize verdik. Yani şu an da orası artık suyun tahsisi ve o bölgedeki yaklaşık 13 dekarlık alan olarak Kütahya Belediyesi’nin malı haline geldik yani bunu biz yaptık. Bundan önce Kütahya Belediyesi’nin malı değildi. Şirketle beraber ortaktı. Şirkette tabi Kütahya belediyesinin ama belli yüzdesi belediyenin. Şimdi artık belediye kendi kararı doğrultusunda daha rahat değerlendirebilecek bir noktaya geldi. Biz önce var olan yatırımcıya geçmişte verilen sözler, orada yapılan yatırımları da göz ardı etmeden tekrar 3 yıllığına kiralamaya çıkabiliriz. Veya başka yatırımcı ben buraya talibim yap işlet devret modeli ile talipse ona göre projeyi değerlendiririz. Bunların hiç biri olmazsa ki olması mümkün bunların. Satmayı o zaman düşünebiliriz. Yani meclis kararı satılmada dâhil olmak üzere çıkınca suyu satmış falan değiliz.